Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu Fotomaç'a konuştu: Dünyaya örnek olduk!

Ahmet Ağaoğlu, 'şampiyon başkan' sıfatıyla ilk röportajını gazeteniz Fotomaç'a verdi. Ağaoğlu, İstanbul'daki ofisinde gerçekleştirdiğimiz sohbette samimi açıklamalar yaptı: "Abdullah Avcı geçtiğimiz yılın şubat ayında, 'Önümüzdeki sezonun planlamasını yapıyoruz' dedi. Bu, medyanın belirli bir bölümünden eleştiri aldı. 'Daha sezonun ortasındayız. Neden gelecek sezon' dediler. Erken planlamaya alışık olmayan bir ülkede bu eleştirilerin olması normaldi. Tabii bu konuda her türlü her şekilde Abdullah Avcı'nın hakkını teslim etmek lazım. O çok vizyonlu baktı ve bu bir vizyondur. Siz bakarsınız 10 metreyi görürsünüz, bir başkası bakar 100 metreyi görür. Trabzonspor kalibresindeki bir kulübü eğer şampiyonluğuna hazırlamayı düşünüyorsanız planlamayı erken yapmalısınız."

YOLA HERKESTEN ERKEN ÇIKTIK
Türk futbolunda özellikle bazı kulüplerin felsefesi şu: 'Kervan yolda düzülür. Biz de aslında kervanı yolda düzdük ama biz yola hepsinden önce çıktık. Hocanın programı doğrultusunda hareket ettik. Bu sadece oyuncu transferi olarak algılanmasın. O dönem içerisinde bizim kamp yerimiz, kamp tarihimiz, kamp programımız ve hazırlık maçlarımızın sayısı belliydi. Hocamızın kadroda görmek istediği oyuncuların neredeyse hepsiyle anlaşmıştık. Listesinin yüzde 80'ini tamamlamıştık. Daha sonra Hamsik, Cornelius ve Siopis de bize katıldı. Biz sezon başındaki hazırlık kampına hocamızın kafasındaki yani planladığı kadroyla başladık. Tabii ki bu çok önemliydi. Çünkü eksiklerimizi diğer takımlara göre bir ay önceden görme şansımız ve ortadan kaldırma fırsatımız oldu.

2019-2020'DE TÜRBÜLANSA GİRDİK
Hem idari hem sportif hem de finansal anlamda bütün şeyleri bir araya getirmeye çalışıyorsunuz. Bir taraftan gelir gider dengesini korumaya çalışırken; diğer taraftan sağlıklı bir yapı oluşturmaya çalışıyorsunuz. 2019- 20'de bunu yaşadık. Orada bir irtifa kaybı oldu. Avrupa kupalarından men cezası almamızla birlikte Şampiyonlar Ligi'ne katılma ihtimalinin ortadan kalkmasıyla ile hem bir kadro zaafına uğradık hem de oradan gelecek olan 25 milyon euro'luk gelirden mahrum kaldık. Bu sefer gelir gider tablomuzu yeniden revize etmek zorunda kaldık. Bu da beklenti içerisinde olan camiaya ve taraftarımıza olumsuz olarak yansıdı. O süreç bizi baya zorladı. Trabzonspor bu süre içerisinde çok ciddi irtifa kaybına uğradı ama toparlandı. Geçmişte de bu tür türbülanslar yaşandı ama toparlanma süresi 5-10 yıllık buluyordu. Bu kez bir yılda toparlandık.

BİR SENE ERKENE ÇEKEBİLİRDİK
Biz her zaman 'o yarışın içerisinde oluruz ama şampiyonluk için 3-4 seneye ihtiyacımız var' dedik. Bana göre oralarda yanlış yapılan hiçbir şey yoktu. Tabii bir takım etkenlerden dolayı 2019-20'de şampiyonluğun kaybedilmesi ve hemen akabinde daha sonra maç oynanır oynanmaz UEFA'nın Avrupa kupalarından men cezasını vermesi ile birlikte hem finansal hem kadro oluşumu anlamında çok büyük sıkıntı yaşadık. Yani oradaki en büyük etken oydu belki. Bu şampiyonluk bir sene daha önceden de gelebilirdi ama yaşamış olduğumuz olumsuzluk etkiledi. Ama işte oradan dönmeyi başardık. Bir yıl içinde toparlandık.

ALAMAYACAĞIMIZ KIMSEYİ İSTEMEDİ
Şimdi şu noktayı herkesin çok iyi anlaması lazım. Spor programlarında genellikle yorumları şu şekildeydi: 'Trabzonspor yönetimi Avcı'nın istediği bütün oyuncuları aldı.' Burada bir şeyi doğru söylemek lazım. Abdullah Avcı da Trabzonspor'un finansal olarak karşılayamayacağı hiçbir oyuncuyu önermedi. Zaman zaman bizim, hocayla finansal toplantılarımız da oldu. Kulübün gelir-giderini, ödemelerini söyledik. Bilgi verdik. Tekrar söylüyorum; Evet Abdullah hocanın istediği oyuncuların tamamına yakınını aldık ama o da transfer edemeyeceğimiz veya bedelinin karşılayamayacağını oyuncuları bizden istemedi. Listesinin tamamına yakın bir bölümü finansal olarak altından kalkabileceğimiz isimlerdi.

'DİĞER KULÜPLER BİZE BAKMALI'
Bizim şampiyonluğa ulaşma sürecimizde bunun çok önemli bir etmen olduğunu görüyoruz. Biz bütün hazırlıklarımızı tamamlayıp hazırlık kampına başladığımız zaman hocası dahi belli olmayan, transfer listesi olmayan kulüpler vardı. Yani biz ağustos ayında sezona hazırdık. Trabzonspor'un geçen sene yapmış olduğu bu hamlelerin bir şekilde örnek alınması demeyeyim de değerlendirilmesi lazım diğer kulüpler tarafından. Bunun çok sağlıklı bir bakış açısı olacağını düşünüyorum.

'İNŞALLAH ÇOK AZ HASARLA AYRILIRIZ'
Bir Trabzonsporluya Allah'ın bahşedebileceği en güzel yerdeyim. Trabzonspor başkanı olmayı çok isteyebilirsiniz ama bu Allah'ın takdiridir. Bu görevden ne zaman ayrılacağımızı Allah bilir. Alkışlanarak ayrılan kulüp başkanı yok maalesef. İnşallah alkışlanarak değil de belki çok az hasarla bize verilen bu görevi yerine getirerek tamamlamayı nasip eder.

BİZ HİÇ HAYAL SATMADIK
Zaten böyle bir hedefimiz yoktu, önce onu söyleyeyim. Yani orayı, şampiyonluğu zorlayacaktık ama şampiyonluk parolasıyla yola çıkmamıştık. Gerçekçi olmak gerekirse hayal satmaya kalktığınız zaman hayali satarsın. Bunları söyleyenler oluyor, 'Şampiyon biziz ikinci kim' gibi. Bu hem sporun etik ve ahlak değerlerine, hem de sporun ruhuyla bağdaşmayan bir durum. Ben defalarca söyledim sezon başı şampiyonluk parolasıyla yola çıkarsınız ama sizinle birlikte bu parolayla yola çıkan 4-5 takım olabiliyor. Camiamızı konsolide etmek veya taraftarın heyecanını üst noktada tutmak için böyle bir söylem içine girebilirsiniz. Ama başaramadığınız zaman camiadaki hayal kırıklığı çok daha derin olur. Gerçekçi olmak lazım.

BANA 'CİMRİ' DİYORLAR OLMAYAN PARAYI NASIL HARCAYAYIM
Abdullah Avcı tarafından verilen transfer listesini görünce ne hissettiniz? Çünkü önemli isimler vardı? Tasarrufa önem veren bir başkan olarak biliniyorsunuz.

Şimdi şöyle söyleyeyim; hani siz o kelimeyi kullanmadınız ama ben söyleyeyim. Yani beni çok cimri, para harcamak istemeyen biri olarak biliyorlar. Ama içeride olmayan paranın neyini harcayacaksınız ki? Yani elinizde 100 lira paranız varsa veya 100 lirayı karşılayabileceğiniz bir şey varsa ve önünüzde 200-300 liralık bir transfer listesi gelirse bu tamamen gerçekçilikten uzak olur.

BEN SADECE ŞAMPİYONLUK DUVARINDAKİ BİR TUĞLAYIM
Yönetımdeki görev bölümünün şampiyonluğa etkisi nasıl oldu sizce?

Yönetimler özellikle de spor kulübü yönetimleri birçok farklı isimden oluşuyor. Mesela bir yöneticimiz tesislerden ve inşaatlardan, bir yöneticimiz reklam ve pazarlama, iki yöneticimiz altyapı gibi. Her şey sportif başarıya ve futbola odaklandığı yerde bu yöneticilerimizin yapmış olduğu işler belki toplum tarafından iyi algılanmıyor ama bütün bunların hepsini üst üste geldiği zaman lig şampiyonu oluyorsunuz. Ahmet Ağaoğlu bu şampiyonluk duvarında sadece duvardaki bir tuğladır. O tuğlaların üst üste koyarak geldik biz. Bütün bunları göz ardı edemezsiniz. Transferden sorumlu isimler Ahmet Ağaoğlu, Ertuğrul Doğan ve Abdullah Avcı'dır evet. Ama sadece bize düşen görev ve bu bir bütün aslında.

ŞAMPİYONLUK PRİMİNİ VE TRANSFERLERİ DÜŞÜNDÜM
Sevinirken akabinde ödenecek olan şampiyonluk primleri, bizi bekleyen olası transferlerin maliyetlerini düşündüm. 2-3 dakika sonra gelecek sezonun sorumluluğunun yükünü omuzlarımda hissetmeye başladım. Belki bir gün ben de tüm taraftarlarımız gibi bu şampiyonluğun mutluluğunu ve coşkusunu yaşarım. Kendimi de biraz garipsedim. Çünkü ben de kendimden çok farklı bir tepki bekliyordum. Son düdük çaldığında taraftarlarımız adına çok sevindim. Onların yaşamış olduğu sevinci görünce 'birinci bölümü tamamladık' dedim.

BİR TRANSFER İÇİN ÇOK UĞRAŞTIK AMA OLMADI
Abdullah Avcı'nın istediği bir oyuncu için gerçekten çok uğraştık. Çok ciddi ve sıkı pazarlıklar yaptık. Ertuğrul bey ve son olarak hocaya döndüm ve dedim ki, 'Hocam oyuncu ve kulübü bu rakamın altına inmiyor.' O da pahalı buldu ve konuyu kapatmamız gerektiğini söyledi. Şimdi bu yönetime çok büyük bir rahatlık veriyor. Sizin finansal ve idari kriterleriniz doğrultusunda şampiyonluk hedefi koyup bunu gerçekleştirebileceğinizi gösteriyor.

BELKİ BİR GÜN BU SEVİNCİ BEN DE YAŞARIM
Son düdük çaldığında ve şampiyon olduğunuz ilan edildiği anda neler hissettiniz?

Sadece şampiyonlukla sınırlı olan yükün omuzlarımızdan kalktığını ve (gülerek) yeni sorumlulukların omuza yüklendiğini hissettim. Şampiyon olabilirsiniz ama sürdürülebilir olmayınca bu sadece o an yaşadığınız mutlulukla sınırlı kalır. Ben hâlâ belki bir gün bu şampiyonluğun sevincini yaşayacağım ama o gün ne zaman bilmiyorum. Ama o çok ağır bir yüktü. Trabzonspor tarihinde ilk defa bir yönetime bu kadar uzun süre tahammül ettiler. O da bizim omuzlarımızdaki yükün ağırlığını her geçen gün artırdı. O an bunun gerçekleşmiş olmasının verdiği bir duygusal boşalma yaşadım. Ama iş devam ediyor.

TÜM DÜNYAYA 'NASIL KUTLAMA YAPILIR' GÖSTERDİK
ŞampiyonluK kutlamaları tüm dünyada ses getirdi. Siz nerede olmak isterdiniz?

Yanılmıyorsam izlenme sayısı 1 milyar 500 bini geçmişti. Bu ülke tarihindeki en ciddi izlenme rakamı. O anları yukarıdan izlemeyi gerçekten çok isterdim. Özellikle Antalyaspor maçından sonraki şehirde yapılan kutlamalar inanılmazdı. Şu an tüm dünya bunları konuşuyor. Ben de bir başkan olarak değil ama bir taraftar olarak orada olmak ve onlarla eğlenmek isterdim. Tüm dünyaya şampiyonluk nasıl kutlanır gösterdik. Hem de bu tamamen insanların doğal akışı içerisinde gerçekleştirdiği bir kutlama oldu. Şehirdeki kutlamalar için Büyükşehir Belediye başkanımıza teşekkür etmek istiyorum.

HERKES BU YÜKÜ KALDIRAMAZ
Şampıyonlar Ligi'ni hedefleyerek mali disiplininizden taviz verirseniz daha sonra farklı sıkıntıları yaşamak gibi bir olumsuzlukla da karşı karşıya kalabilirsiniz. Trabzonspor başkanlığı, yöneticiliği, teknik direktörlüğü, futbolculuğu çok ağır bir yük. Herkesin kaldırabileceği bir yük değil. Bütün dünya gördü bunu, herkes hayretle izliyor. Özellikle Antalya maçından sonra Trabzon'un nüfusunun 2.5 katı insan sokaklardaydı. İstanbul'da, Diyarbakır'da, Almanya'da Fransa'da ve Amerika'da bu takıma böyle gönül vermiş kişiler vardı. Bu insanların içindeki ateş, bırakın sönmeyi küllenmeye dahi yüz tutmamışken o insanların takımlara olan aidiyetinin sorumluluğu sizde. O yüzden popülist söylemlerden uzak durmak lazım.

NWAKAEME'DEN CEVAP BEKLİYORUZ
Nwakaeme ile sözleşme uzatma görüşmeleri hangi aşamada devam ediyor?

Bizim başından beri çok büyük bir özveri ile uyguladığımız bütçe programımız var. Son çıkan spor yasası incelenirse bu sadece sportif yaptırımla değil görev başında bulunan başkan ve yönetimi 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle karşı karşıya bırakabilir. Biz kulübümüzün imkanları dahilinde kendisine yapılabilecek en yüksek teklifi yaptık. Artık oradan cevap bekliyoruz.

UĞURCAN KULÜP ÇIKARLARINI DÜŞÜNDÜ
Uğurcan "Kulübümüz ve benim için makul bir teklif olursa ayrılmak isterim" dedi. Neler söylersiniz?

Uğurcan Çakır bu kulübün değerlerinden birisi. Benim de çok sevdiğim bir futbolcu kardeşim. Sadece kaleci olarak ortaya koyduğu performansla değil aynı zamanda finansal olarak da geçtiğimiz yıllarda kulübün kasasının rahatlamasına Yusuf ve Abdülkadir Ömür ile en fazla katkıda bulunan bir değer. Altyapıdan bu noktalara gelen çok fazla oyuncu yok. Uğurcan'ın ifadeleri bir kaptana yakışan ifadeler. Burada kendi çıkarını ön planda tutmayıp kulübün dengelerini de çok iyi biliyor. Bizle beraber büyüdü. Geldik Çakır kaleye geçti aradan 4 yıl geçti. Şu an bir şey söylemek için çok erken. Ama inşallah hem onun için hem de kulüp için hayırlısı olur.

TRANSFERİN YÜZDE 40'INI TAMAMLADIK
Şu an yüzde 60-70 değilse de yüzde 30-40'lık bir bölümünü tamamladık. Sezon, kamp, hazırlık maçlarının planlaması bize nisan ayının başında hoca tarafından verildi. Oyuncularla alakalı olarak verilen listenin tamamı ile görüşüyoruz. Bitme noktasına gelen yüzde 30-40 oranında geldiğimiz oyuncular var. Muhtemel gidebilecek isimlere teklif gelirse listemiz hazır, yerlerini doldururuz.

BAŞARISIZLIĞI BAŞKASINA FATURA ETMEDİK
Trabzonspor sizce nasıl bugünlere geldi, başarıyı nasıl kazandı?

Trabzonspor planlayarak, programlayarak, o programa sadık kalarak, camiasına hayal satmayıp, koymuş olduğu hedefe hep birlikte inandığı ve camiayı bu şekilde konsolide ettiği için başarılı oldu. Biz hiçbir zaman kendi eksiklerimizden, hatalarımızdan kaynaklanan olumsuzlukları başkalarına fatura etmedik. Bunun yerine yanlışlarımızı izole etmek için maksimum çaba gösterdik. Bunu da toplumun gözünden kaçırmadık. Bu kulüp eksik kaldığı veya hatalı bir şey yaptığı yerde veya eksiklerini izole etmeyi gördüğü yerde bu camia size inanmasa desteği de bir yere kadar verir. Bir harmoni içerisinde çalıştığımız için belki bir gün hatıralarımı yazdığım zaman o isimleri de zikredeceğim. Bu şampiyonlukta çok büyük pay sahibi olan insanlar var. Birey olarak veya toplu halde.

BERAT ALBAYRAK TÜM KULÜPLERİ KURTARDI
Kulübü devraldığınızda Bankalar Birliği ile yapılandırma projesi imzaladınız. O süreci bize tekrar anlatır mısınız?

Dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak'ın oluşturmuş olduğu bir plan ve programdı. Tabii ki o şunları sağladı; Sürekli UEFA'nın denetiminde olan ve yaramaz çocuk görünümündeki kulüplerimiz belirli bir mali disipline kavuştu, borçları yapılandı ve disiplin altına alındı. Bu UEFA'da çok ciddi bir rahatlama yarattı. Bu, UEFA'nın finansal anlamda Türk futbolunda değişim noktası olarak algıladığı bir süreç oldu. Tabii ki biz özellikle Trabzonspor olarak imzalamış olduğumuz yeniden yapılandırma sözleşmesine en fazla riayet eden, en hassas davranan ve gelir gider dengemizi de o doğrultuda dengelemeye çalışan bir kulüptük. Ve buna olağanüstü hassasiyet gösterdik.

ERTUĞRUL DOĞAN CİDDİ PAY SAHİBİ
Şampiyonluk geldikten sonra siz soyunma odasında Asbaşkan Ertuğrul Doğan'ı işaret ettiniz? Ertuğrul Doğan ile ilgili ne söylemek istersiniz?

Bütün yöneticilerin benim kalbimdeki yeri çok farklı. Başarısızlık söz konusu olduğu zaman sorumluluk tek bir kişinindir; başkanındır. Bu tartışılmaz. Başarılı olursak orada kim fikrini ortaya koymuşsa onların hepsi paydaştır. 4 yıllık sürede Ertuğrul bey ile çok uyumlu çalıştık. Aynı ülkü ve ilke doğrultusunda hareket ediyoruz. Burada beni Ertuğrul beyden ayıran en önemli özellik ben 65, Ertuğrul bey 43 yaşında. Ben birçok birikimle bu noktaya geldim. Duygusal anlamda nerede frene basılacağını, toplumun psikolojisini nasıl yöneteceğimizi birikimlerle öğrendim. Üstüne koya koya buraya geldim. Ertuğrul Doğan çok iyi bir Trabzonsporlu. Trabzonspor'un gayreti için her şeyi yapan bir arkadaşımız. Ertuğrul Doğan çok sıkıntılı süreçlerden çıkmamızda çok büyük bir pay sahibi oldu.

ŞAMPİYONLAR LİGİ'NE KATILMAMIZ LAZIM
Şampiyonlar Ligi ile alakalı çok fazla bir beklenti içerisine girmemiz çok doğru değil ama bizim orada olmamız lazım. Katıldığımız taktirde alacağımız para bizim bir yıllık maliyetimizi karşılıyor. Kazanmış olduğumuz her maçta aldığımız üç puanın karşılığı Süper Lig'de 10 maçta alacağınız bir rakam. Hedefimiz önce Şampiyonlar Ligi'ne kalabilmek ve gidebildiğimiz en uç noktaya kadar gitmek. Hem sportif anlamda hem ülkenin tanıtımı hem de toplumun beklentilerini karşılamak anlamında dikkat etmek gerekiyor.

SERKAN ASAN EN AZ 4 AY YOK
Başkan Ağaoğlu, Serkan Asan'ın da Altay ile oynanan maçta yaşadığı sakatlıkla ilgili olarak, "Serkan Asan da ciddi bir sakatlık geçirdi. O da 3-4 ay sahalardan uzak kalacak. Geçmiş olsun diyelim. İnşallah en kısa zamanda döner" dedi.

EDGAR HOCAMIZA BAĞLI
Şampiyonluk kutlamalarına gelen Edgar gelecek sezonki planlamanızın neresinde?

Şu anda Edgar ile ilgili kesin olarak bir şey söylemek mümkün değil. Ama değerlendirmemizin içerisinde. Plan ve programımızda var. Onunla ilgili nihai kararı teknik direktörümüz verecek.