Onur'u niye fırçaladın?

Trabzonspor'da yarınki olağan genel kurul öncesi özellikle gayrimenkul alımı konusunda istediği yetki nedeniyle muhalefetin eleştirdiği başkan İbrahim Hacıosmanoğlu'nun yanıtı sert oldu. Toplantı yapan muhalefete seslenen Hacıosmanoğlu, "Trabzonspor'un sahibi olan abileri var. 10 senedir mücadele ediyorum. Ben onların adamı olmadım. Trabzonspor'un adamıyım. Onların hiçbir zaman başkanı olmadım, olmayacağım" dedi.
Ablam rektör
Hacıosman oğlu, Sadri Şener'i de sert şekilde eleştirdi, cevaplaması için iki soru sordu. Sadri Şener'in hangi yüzle kendisini eleştirdiğini bilmediğini de vurgulayan Hacıosmanoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kendisine iki soru soracağım. 6222 sayılı yasayı başka takımların itirazına rağmen ilk imzalayanlardan biri Trabzonspor başkanıdır. Elimizden şampiyonluğu çalan faillerin yakalandığı dönemde. Hukuk kurulumuzdan Atilla Dilaver'in bana söylediği şu: İki sene önce bugün yapacağımız müracaatlardan daha hafifini yapmak istedik. Sayın başkan (Sadri Şener) 'Bunları imzalayamam. Ablam rektör, kardeşim işadamı. Zor durumda kalırlar' diye konuştu. Trabzonspor'un haklı olduğu davada, mücadele etmesi gerektiği bir durumda neden ve kimden korkar?
Bir lira yedirmem
Aynı hukuk kurulundaki arkadaşlara, 'Bu işin ucu nereye gidiyorsa gitsin, babam mezarından kalksa bu yoldan bizi çeviremez. Ne yapılması gerekiyorsa yapın' dedim. Onlar da şaşırdı. Sayın Şener bunun cevabını versin. İkinci sorum; çok önemli bir konuda, Trabzonspor'u satmaktan bahsediliyor. Benden önceki başkana soruyorum. Bursa'nın şampiyon olduğu, İstanbul'da 1-1 berabere kaldığımız maçtan sonra soyunma odasında kaptan Onur'u azarlamasının sebebi neydi? Bunu açıklasın. O açıklamazsa ben çıkıp açıklayacağım. Şener, 'Bu yönetim ibra edilmemeli' diyor. İbra edilip edilmemek çok önemli değil. İncelenir, varsa suç ortaya çıkar. Kulüp tarihinde benim yaptığım işi yapan yok. Benim dönemimde kulübün bir lirasını ne yönetimin ne profesyonellerin yeme şansı yok. İzin vermem. Benden sonraki arkadaşlar ortaya koysunlar."
BEN ABİLERİN BASKANI DEĞİLİM
Başkan Hacıosmanoğlu, önceki toplantı yapan muhalefet kanadına da seslenerek şunları söyledi: "Ben onların başkanı değilim ve olmayacağım. Bir şey saklamıyor, kapı arkasında hesaplar yapmıyoruz. Trabzonspor'un peşinden çıkar hesapları yapmadık. Öyle bir yapımız yok, olmayacak da. Trabzonspor'un gerçek sahibi olan samimi taraftarlarına saygı duydum. Ama Trabzon'un gerçek sahibi gibi görüp, kendi siyasi ve ticari çıkarları için kullanan insanlara karşıydım, karşı olacağım. Tavrım değişmeyecek. Bunlarla mücadele ederek başkan oldum. Kapı arkasında konuşup kulis yapanlar kongrede bana karşı olan insanlardı. Abiler istedikleri toplantıları yapabilirler, sorun değil."
Karşıma çıksınlar
Hacıosman oğlu, muhalefetin gazetelere verdiği ilanlarla ilgili bir soru üzerine de "İnsanların konuşma ve eleştiri özgürlüğü var. Kapılar arkasında daha büyük abiler var, bunları kamuoyu çok iyi tanıyor. Ama bunlar cesaretleri olsa kendileri çıkar ortaya konuşurlar. O insanların başkanı olmadığımı yıllardır söylüyorum'' ifadesini kullandı.
Yenilgiye seviniyorlar
Sadece eleştirilerle kalmıyorlar, bu arkadaşların birçoğu Trabzonspor yenildiği zaman seviniyor. Hatta bazı toplantılarda, 'takım 4 yer' diye konuşulduğu da kulağımıza geliyor. Biz, çatışmadan beslenmiyoruz.
Manava bile borç vardı
Trabzonspor'u satacaklar diye heyecana kapılıp kapı arkalarında toplantı yapanlara söylüyorum. Kulübü devraldığımızda 1 milyon lira dahi kredi alacak, teminat verecek ortam yoktu. Manava bile borç vardı.
Yönetim 5 kişiye inecek
Avrupa'da baktığınızda bütün şirketlerin yönetim kurullarında 5 kişi var. Anonim şirket. Tüzük tadilat kongresinde bunu bu rakamlara yakın seviyeye çekmeyi düşünüyoruz. Genel kurulda buna bakacağız.
Satma değil alma yetkisi
Mali genel kurulda satın alma yetkisi istiyoruz, satma yetkisi değil. Sadece satın almak yetkisi versinler. Bir şeyler satın alalım, katalım. Bizden önce nasıl satıldıysa, bizden sonrakiler de satmak isterlerse üyeler yetki verir. Biz satacak olanlara, satmaları için malzeme hazırlamak istiyoruz.
Yunus Emre SEL