"Hapis cezası değil, disiplin cezası"

Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Spor Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Ertaş, 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'u doğru dürüst uygulanmadan 7 ay sonra değiştirmeye çalışmanın kaos yaratacağı görüşünü savundu.

Prof. Dr. Ertaş, yaptığı açıklamada, 6222 sayılı yasanın 3 Mart 2011 tarihinde çıkarıldığını, kanunun daha doğum gününü bile kutlayamadan ilk uygulamada adeta ''duvara tosladığını'' söyledi.
Çıkarılan yasaların olaylara özgü olarak değiştirilmesinin, vatandaşın yasaların uygulanacağına ilişkin güveni ortadan kaldıracağını kaydeden Ertaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu sebeple 6222 sayılı yasa doğru dürüst uygulanmadan 7 ay sonra değiştirme çalışmak, kaos yaratır. Evet, ben de 6222 sayılı yasanın cezalarla ilgili sistemi, hem de cezaların ağırlığının değiştirilmesi gerektiği görüşündeyim. 6222 sayılı yasa, o zamanın olaylarına karşı tepki yasasıydı. Statlarda, stat önlerinde insanlar öldürülmüş, bıçaklanmış, kafası yarılmıştı.
Yasa, bu olaylara bir tepki yasasıdır. Tepki yasaları daima hatalıdır. Bu bir cinayet mahallinden geçen bir şüpheliyi, halkın katil diye linç etmesine benzer. Öfkeli kişiler adaleti değil, kanı görür. Bu bakımdan bir olaya tepki olarak yasa yapmak yanlıştır. Bu sebeple 6222 sayılı yasa da hatalıydı.''

''Spora özgü disiplin cezaları verilmeli

Prof. Dr. Şeref Ertaş, sporda düzenin ceza hukukuyla değil, disiplin hukukuyla sağlanabileceğini, disiplin hukukunun yaptırımlarının hürriyeti bağlayıcı olmayan para cezası, kınama, ihraç, diskalifiye, puan silme, başarısız sayma, küme düşürme gibi cezalar olduğunu ifade etti.
Ertaş, şunları kaydetti:
''6222 sayılı yasa, bir tepki yasası olduğu için bu ilkeye uymadı, işi maddi ceza hukukuna taşırdı. Bu açıdan ben de spor ahlakına uymayan şike gibi fiillere hapis cezası değil, spora özgü disiplin cezalarının verilmesinin doğru olacağına inanıyorum. Bu bakımdan 6222 sayılı yasadaki 1. maddede şike fiili için öngörülen 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasını adil bulmak, hukukçu olarak içimize sindirmek mümkün değil.
Hele bu fiili terör fiili gibi değerlendirip örgütlü olarak kişileri tutuklamak, yargılamak hukuken cevaz verilebilecek bir durum değildir. Hukukta cezalar, fiilin topluma verebileceği tehlike ve zararlar ölçü alınarak tespit edilir.''
''6222 sayılı yasayı yapanlar içinde spor hukuku uzmanı yok''
Prof. Dr. Ertaş, Türk Ceza Kanunu'nun 148. maddesine göre, başkasının malına veya cinsel dokunulmazlığına zarar veren, senet imzalatan, yağma yapan kişiye verilen cezanın 6 yıldan 10 yıla kadar hapis olduğunu hatırlatarak, 6222 sayılı yasanın 11. maddesinde şike suçuna da aynı cezanın öngörüldüğünü dile getirdi.
İki eylemin toplumda yarattığı tehlikenin, zararın aynı olmadığını kaydeden Prof. Dr. Ertaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bizce ölçü kaçırılmıştır. Yargılama konusu olayda hiçbir cebir, şiddet yoktur. Bu kişiler sporda şiddet yasasına göre yargılanıyor. Eğer fiille caza arasında adil bir denge kuramasanız, bir fiile toplum vicdanın kabul edemeyeceği ağırlıkta ceza öngörürseniz, o yasayı uygulayamazsınız. Nitekim bir tepki, bir linç yasası olan 6222 sayılı yasa da böyle olmuştur, mahkeme duvarına toslamıştır.
Yasayı yapanlar içinde spor hukuku ile ilgilenen tek bir uzman yoktur. Yasa öfkeyle değil, sükunetle yapılmalıdır. Öfkemiz geçince, öfkenin yaptığı tahribat onarılabilmelidir.''

Tahkim Kurulu

Prof. Dr. Ertaş, Futbol Federasyonu kuruluş kanunundaki tahkim kurulu kararlarının temyiz edilmez kuralını bir süre önce Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiğini hatırlatarak, şöyle konuştu:
''Son derece doğru bir karardı. Tahkim Kurulu üyelerini kim atıyor? Futbol Federasyonu... Tahkim Kurulu ne yapıyor? Federasyonun verdiği kararların hukukiliğini yargılıyor. Bir kimse kendisini yargılayacak hakimi seçebilir mi? Bu tüm evrensel hukuk kurallarını rencide eden bir durumdur. Biz buna karşı ne yaptık, anayasaya tahkim kurulu kararlarının temyiz edilemeyeceğine dair, bütün partilerin oy birliğiyle hüküm koyduk. Hani anayasamızda, ayrıntı olmayacaktı? Bu konu toplumun kaçta kaçını ilgilendiriyor? Üstelik konulan hüküm temel evrensel hukuk kurallarını ihlal ediyor. Bu bir hukuk ucubesidir. Futbolda adaleti, barışı sağlayacak spor mahkemesi olan tahkim kurulunun kendisinin temelinde hukuk yoktur, adalet yoktur.''


DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.