Ersun Yanal'dan Abdullah Avcı'ya destek

Başarılı hoca, maç bittikten sonra teknik direktörlerin oyun sistemini eleştirmelerinin futbol dünyasına kriz yaratma konusunda alışılmış bir şey olduğunu ifade etti. Son günlerde bu alışılmış ölçüyü fazlasıyla kaçırdıklarını kaydeden Yanal, bu durum saygı ve terbiye sınırlarını fazlasıyla zorladığını belirtti.
Ersun Yanal, Türk futbolunun son dönemlerinde yaşanan teknik direktörlerin sistem eleştirilerine kendi kişisel internet sitesinde değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin Estonya ile oynayacağı milli maç öncesi meslektaşı Abdullah Avcı'ya ve futbolculara başarılar dileyen Yanal, son bir hafta içinde teknik direktörlüğün doğası ve işleyişi konusunda garip bir gündem oluştuğunu ifade etti.
Yanal, "Şimdi ben çıksam ve piyasaya dağıtılmış bir gazete nüshası hakkında 'Ben olsam filanca köşe yazarının yerine falancanın yazısını koyardım, onu da iki paragrafla sınırlardım, bu haliyle hiç olmamış, doğru dürüst okunmadığı gibi, lüzumsuz tartışmalara da yol açtı' filan desem gazete yöneticilerine mantıklı görünür mü? Her gazete yöneticisi bilir ki gazete yönetmek bir köşe yazarının bir günlük performansıyla sınırlı bir şey değildir." dedi.
Teknik direktörlüğün gazete veya televizyon kanalı yöneticiliği gibi olduğunu kaydeden başarılı taktisyen, birçok bakımdan teknik direktörlüğün medyadan daha zor olduğunu savundu.
Yanal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gazetelerde yazıp çizenlerin, televizyonlarda program yapanların çoğu olgun, kişiliği oturmuş insanlar. Halbuki futbol takımlarında yönettiğiniz insanlar genç yaşta şöhret olmuş, yönetilmesi çok daha zor delikanlılar." ifadelerini kullandı.
Ersun Yanal, "Maç bittikten sonra 'Falancayı neden oynatmadın kardeşim' diye sorgulanması, futbol dünyamızda kriz yaratma konusunda çok alışılmış bir şey. Ancak son günlerde bu alışılmış şeyde bile ölçüyü fazlasıyla kaçırdık gibi görünüyor. Saygı ve terbiye sınırları fazlasıyla zorlanıyor." diyerek düşüncelerini belirtti.
Teknik direktörler de eleştirilebilir olduğuna da dikkat çeken Yanal, bunun da saygı ve terbiye sınırlarının içinde kalınması gerektiğini sözlerine ekledi.