İslamiyet'te edep neden önemlidir? | Edepli olmak ne demektir?

Günlük hayatta sınırlarımızı belirleyen, davranışlarımıza bir istikamet takdim eden edep, içtimai hayatın huzur ve saadet üzere devam etmesi için olmazsa olmaz bir ihtiyaçtır. Bazı alimler edebin önemini ifade etmek için "İslam, edepten ibarettir." demişlerdir. Peki bu denli önem ifade eden edep nedir, hayatımızın inşadaki yeri nasıldır?

EDEP NEDİR?

İslam'ın en temel kavramlarından biri olarak değer gören edep kavramı, başta bireysel hayatı genelde ise toplum hayatını ve ulusal düzeni etkileyen ve şekillendiren bir unsurdur.

➤ Akademik manada "örf, âdet ve kural halini almış iyi tutum ve davranışlar veya bunları kazandıran bilgi" olarak tanımlanan edep, yazılan ve çizilen bir yoldan ziyade davranışlar ve hareketlerle somutlaşan, toplumsal hayatta canlılık gösteren bir eylemdir.

➤ İnsana belirli sınırlar tayin eden edep, başkasından görmek istemediği davranışların kişinin başkalarına da uygulamamasını, yaratılışta fıtratına derç edilen nezaket ve zerafetin eylemlerle filizlenmesini sağlar.

➤ Fıtri bir hal olarak insanoğlunda beliren bu hususi ve insana yakışır davranış yöntemi, toplum içinde saygının ve onun bir getirisi olarak sevginin yerleşmesine olanak sağlayan bir unsurdur. Edepten kopan bir toplumda gençler isyana, yaşlılar ise acizlikten yakarmaya başlar.

İNSANIN SINIRINI VE HADDİNİ BİLMESİ

➤ Yapı olarak ele alındığında insana belirli ölçülerde bir hayat felsefesi çizen edep, fıtri yani doğal bir ahvale tebdil olduğu takdirde insanın kalbine ve vücuduna sirayet eden bir erdeme dönüşür.

➤ Fıtrat itibariyle kötülüğe ve şer işlemeye meyli olan insana bir had tayin eden edep, insanın içinde kendi kendisini durduran veya hareket ettiren manevi bir otokontrol mekanizmasıdır.

KUR'AN-I KERİM'DE EDEP

➤ Kur'an-ı Kerim'in en temel kavramlarından birisini teşkil eden edep, günlük hayatta bu ulvi ilahi kelamın canlanmış halidir. Ahlak kavramı ile benzer anlamları ifade eden edebi ve sınırlarını; Resulullah (SAV) en somut halini davranışlarıyla ortaya koymuştur.

➤ Hz. Aişe (RANHA) Validemiz Peygamber Efendimiz (SAV) için O'nun ahlakı nedir sorusuna, "O'nun ahlakı Kur'an'dı." demiştir. (Müslim, Müsâfirîn 139, Nesâî, Kıyâmü'l-leyl 2)

"Ey iman edenler! Kendi evinizden başka evlere, geldiğinizi farkettirip (izin alıp) ev halkına selâm vermedikçe girmeyin Bu sizin için daha iyidir; herhalde (bunu) düşünüp anlarsınız."

(Nur Suresi 27. Ayet)

➡ Nur Suresi 27. Ayet Tefsiri

İffet ve namusla ilgili iftirayı yasaklayan, bu davranışın ne kadar büyük bir günah ve ağır bir suç teşkil ettiğini açıklayan âyetlerden sonra ve iffeti korumak için tedbirler getiren âyetlerden önce her iki konuyla da sebep-sonuç ilişkisi bulunan bir konuya yer verilmektedir: Başkalarının evlerine girip çıkma kuralları. Başkalarının evlerine girme konusunda bazı kurallara ve ihtiyat tedbirlerine uyulmaması halinde hem girip çıkanları görenlerin suizanna kapılmaları ve tecessüs duygularının tahrik edilmesi hem de girip çıkanların bazı aile sırlarına vâkıf olmaları, ailenin görülmesini istemediği bazı şeyleri görmeleri, o anda veya ileride bazı olumsuz ve yasak duyguların, niyetlerin oluşması gibi kötü sonuçlar ortaya çıkmaktadır.

"Yürüyüşünde tabiî ol, sesini alçalt Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir."

(Lokman Suresi 19. Ayet)

➡ Lokman Suresi 19. Ayet Tefsiri

İslâm öncesi Arap toplumunda da onun bilge bir kişi olduğu kabul edilir, saygıyla anılırdı. İslâm tarihi kaynaklarında ve tefsirlerde soyu, milliyeti, hayatı ve sözleriyle ilgili güvenilirliği tartışmalı çeşitli rivayetler vardır. Müfessirler 12. âyette Lokmân'a verildiği bildirilen hikmet kelimesini, "din konusunda derin bilgi, sahih inanç, akıl, yerinde ve doğru konuşma, isabetli görüş ve davranış" olarak açıklamışlardır. Hikmet hem doğru bilgi, inanç ve düşünceyi hem de bu zihnî birikimin mümkün olan en mükemmel şekilde hayata geçirilmesini ifade eder.

HADİS-İ ŞERİFLERDE EDEP

➤ İslam'ın çekirdeği niteliğinde bir mevki teşkil eden edep kavramı, Peygamber Efendimizin (SAV) hadis-i şeriflerinde büyük bir yer tutar. Resulullah (SAV) doğru davranış biçimini örnekleyen edep anlayışını hem davranışları hem de kavli sözleri ile açıkça ifade etmiştir.

➤ İnsanlık için rol model olan Peygamber Efendimizin (SAV) edebi, insanlık için güzel ahlakın zirve noktasını oluşturur. Bu nedenle Allah Resulü'ne (SAV) benzemek ve onun davranışlarını yerine getirmek insanı kamil bir noktaya ve rıza-i ilahiye ulaştırır.

➤ Allah ve Resulü'nün en çok sevdiği ve cennette Peygamber Efendimize (SAV) en yakın olacak kimseler, ahlakı güzel olan edepli kimselerdir (Tirmizî, Birr, 71/2018). Bu açıdan bakıldığında edep, insana cennet kapılarını açan ilahi bir rahmettir.

➤ Dünya nimetlerinin en güzellerinin başında gelen edep, temel olarak aileden gelişir ve insanın fıtratına yerleşir. Dolayısıyla ebeveynler çocuklarına bu ulvi ahlakı öğretmede ve güzel örnek olma noktasında büyük vazife taşırlar.

OSMANLI'DA EDEP NASILDI?

➤ Osmanlı Devleti'nde en üst tabakadan en küçük toplum birimi aileye kadar ilmek ilmek işlenen edep, yüzyıllar boyunca devleti ayakta tutup cihana hükmeder bir hale gelmesini sağlayan manevi bir dayanaktır.

➤ Resulullah'a (SAV) duyulan sevgi, saygı ve muhabbetin bir tezahürü olan bu eylem anne, baba, atalara, bilgi sahibi kimselere karşı tutumlu davranışlar sergileyen bir toplumu ortaya çıkarır.

➤ Osmanlı'da "Ramazan Tenbihnamesi" olarak toplum içinde yayınlanan tavsiye nitelikli eserler bulunurdu. Temel olarak edebin içtimai hayatta tesisini hedefleyen bu tembihnamelerde halkın dini ve ahlaki davranışlarına dikkat etmeleri hususunda uyarılara yer verilirdi.

➤ Ramazan geldiğinde padişah bizzat yazdığı emirlerle, yapılması gerekenler konusunda sadrazama emir verirdi. Halkın Ramazan ayında dini emirlere daha sıkı sarılıp, ibadetlerle meşgul olmaları ve edepli bir tutum içerisinde olması istenirdi.

➤ Bir insana duyulan muhabbetin tesirini artıran, ilahi huzurdaki duruşunu sevimli ve hoş kılan edep, insana yakışan en erdemli faaliyettir.

➤ Edebi terk etmek ise, insanı hayvandan da aşağılara düşüren ve nihayetinde helakete sürükleyen büyük bir gaflettir. Dipsiz bir kuyuyu andıran edepsizlik, insanı gittikçe daha derine doğru batıran yoksunluktur.

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.