Ahmet Çakar: Türk hakemliğini MHK değil başka birileri yönetiyor

Ahmet Çakar: MHK gitmeli MHK işi Galatasaray-Konya maçından sonra kaybetti. Söz konusu maçta hakem Hüseyin Göçek ve VAR hakemi Halis Özkahya yanlış kararla Galatasaray aleyhine verilen hatalı bir penaltıyı VAR'a rağmen değiştirmediler. Galatasaray iki puan kaybetti. Çok sert açıklamada bulundular ve TFF'den Ali Dürüst istifa etti. MHK bu baskılara yanlış reaksiyon gösterdi. Resmi yazıyla hakem Hüseyin Göçek ve VAR hakemi Halis Özkahya'yı süresiz dinlendireceklerini açıkladılar. İşte MHK'nin yok oluşunun miladı burasıdır. MHK pek tabii ki hata yapan hakemi dinlendirecektir. Ama bu dinlendirmenin, Galatasaray'ın gazını almak ve Ali Dürüst'ün tekrar göreve gelmesini sağlamak için resmi açıklamaya dönmesi tarihi bir yanlıştır. Bu resmi açıklama sonrası da Kulüpler Birliği haklı olarak MHK'ya tepki gösterdi ve MHK geri adım atmak zorunda kaldı. İşte bu dakikadan sonra Türk hakemliğini MHK değil, başka birileri yönetmeye başladı. Geçen hafta Türkiye'de fazla gündeme gelmeyen korkunç bir olay yaşandı. Erzurum - Rize maçı küme düşme açısından büyük bir finaldi. Bu maçın hakemi asla Özgür Yankaya gibi bir isim olmamalıydı. Peki Özgür kim? MHK Başkanı Yusuf Namoğlu'nun yıllardır mentörlüğünü, ağabeyliği ve hamiliğini yaptığı bir hakemdir. Gitti, Erzurum'un bal gibi golünü iptal etti ve Erzurum maçı kaybetti. Bunun üzerine Erzurumspor'un gazını almak için Başakşehir- Erzurum maçını Cüneyt Çakır'a verdiler. Bunların hepsi birer operasyon, eyyam ve pansumandır. MHK Başkanı Yusuf Namoğlu bana ağabeyim gibi yakın biri. Namuslu bir insan olduğuna da hep inanmışımdır. Ama artık götüremiyor. İçeride Metin Tokat ve Murat Ilgaz'ı pasifize etti. Bu iki arkadaş da benim yıllarca yan hakemliğimi yapmış insanlardır. İkisi de pis işe girmez. Metin Tokat'ı hakem atama sorumluluğu görevinden, Ilgaz'ı da VAR koordinatörlüğünden uzaklaştıran kişi Namoğlu'dur. Bunlar da gaz alma hareketidir. Maalesef Yusuf ağabeyim, halının altına pislikleri süpürerek günü kurtarabileceğini düşünüyor. Ama çember daralıyor. Ligin sonu yaklaştıkça şampiyonluk ve düşme hattında çok kritik maçlar var. Her hafta fahiş hakem hataları yaşanıyor. Bazı hakemleri aylardır, yıllardır bazı takımların maçlarına vermiyor. Hakem Ümit Öztürk VAR'dan gelen 'tekrar izle' talimatı neticesinde Marcao'nun Ekuban'a yaptığı hareketi izliyor. Spor kamuoyuna göre kesinlikle ayağına bir müdahale var. Peki Ümit Öztürk ne görüyor? Bizim gördüğümüzü. Ama penaltıyı vermiyor. Ümit Öztürk'ün, bu maçta bazı hataları kasıtlı yaptığını düşünüyorum. Hadi ilk penaltıda temas var, yok tartışılır. Ama F..k off diyen Nagatomo'yu oyundan atmaması, hele hele Diagne'yi arkadan müdahalesi sonrası ikinci sarı karttan kırmızı kartı göstermeyişi asla masum hakem hatası olamaz. Maç 5-1 falan olsaydı, iddia ediyorum, Ekuban'a yapılanı penaltı olarak değerlendirirdi. Ümit Öztürk için fazla kötü şey söylemek istemiyorum. Aslında en kötülerini söyledim. Geçen yıl da çok net bir hatayla ligin kaderini değiştirmişti. Fakat o maçtan sonra yaşanan olaylarla ilgili kaset iki gün önce elime geçti ve Pazar gecesi de Beyaz Futbol'da yayınladık. Şaibeli bir maçtan sonra bir hakem, verdiği yanlış karar neticesinde maçı kazanan takımın hocasına ailesinin resmini çektirtiyor. Üstelik o sıralarda muhtemelen bir yan hakemi de Terim ile resim çektirmek için sıraya giriyor. Ve maalesef aynı Ümit Öztürk, bu görüntülerin kameraya alındığını hissedince panikliyor ve merdivenlere doğru kaçıyor. Bu kabul edilemez.