Aslan gün geçtikçe eriyor

Galatasaray'ın Süper Lig'deki istikrarsız görüntüsünün ardından, Şampiyonlar Ligi'nde de grubun en zayıf halkası Astana karşısındaki bitik görüntüsü sarı-kırmızılı camiayı sarstı. Toplam değeri Wesley Sneijder'in maliyetinden az olan Astana karşısında sergilenen kötü futbolun ardından karamsarlık artarken Galatasaray'ın özellikle Avrupa'da hiç bu kadar kalite olarak gerilemediğine dikkat çekiliyor. Yakın geçmişe kadar "Avrupa Fatihi" olarak değerlendirilen Galatasaray'ın önlenemez küçülüşü "suçlu kim" sorununu gündeme getirdi. İlk sorumlu olarak Başkan Dursun Özbek ve yönetim kurulu gösterilirken kaynak yaratamayan Özbek'in UEFA kriterlerine uyum amacıyla yürüttüğü "ucuz" transfer politikası eleştiriliyor. Transferde takıma katkı sağlayacak oyuncular yerine, düşük maliyetli oyuncuların tercih edilmesi kadroyu oldukça zayıflattı ve bugünlere gelinmesine yol açtı. Özbek, Galatasaray'ın gelecek sezon ceza almaması için çalışsa da küçülen takım, oynanan kötü futbol, zaten sarı-kırmızılı ekibi her geçen gün Avrupa'dan uzaklaştırıyor. Bu paralelde 'denge' politikası güden Hamza Hamzaoğlu'nun, "Ben şampiyon oyuncularımı silemem" düşüncesi ve geçen yıl rakiplerin de hatasıyla kazanılan şampiyonluğun abartılması da Galatasaray'ın gelişimini durdurdu.
Son gün hataları
Transferin son gününde Melo ve Telles'in satılması devamında benzer özellikte bir ön libero transferinin gerçekleşmemesi, Grosskreutz fiyaskosu kötüye gidişin temel taşlarını oluşturdu. Galatasaray'ın kısa süre içinde geçen sezonun başındaki kötü duruma düşmesi yönetim ve teknik heyete güveni azaltırken istifa baskısı her geçen gün biraz daha artıyor.