Eski teknik adam gelirse kuyu kazar!

Yılmaz Şenol sordu Levent Tüzemen yanıtladı: Futbol direktörü teknik direktörden seçilmemeli. Bence en doğru isim Can Çobanoğlu olur!

Başkan Aysal "Onlar maçı biz şampiyonluğu kazanalım" fikrinde açıklama yaptı. Bu futbolla şampiyonluk gelebilir mi?
Tabii ki lig uzun bir maraton. G.Saray'ın çok önemli eksikleri var. 9 puan geride kaldılar ki rakibi 1 tane değil. Önünde Sivas ve Kasımpaşa var ve bu iki rakiple de maçları var. Buradan alacağı puanlar ya 9 puanın devamını sağlar, ya da farkı eritir. Fakat G.Saray'ın sevindirici tarafı şu: Muslera ve Sneijder'in bu maçlara yetişeceğini ve oynayacağını duydum. Sadece Hamit'ten eksik kalacaklar. Çünkü '4K' dedikleri 4 takımla oynadıkları, hem Sneijder'in hem Muslera'nın olduğu maçları kazanmışlardı.
Devre arası transfer var
Ne yazık ki bu oyuncuların olduğu yerleri mevcut kadroyla dolduramadılar. Zaten sayın başkanla bir pazar kahvaltısında sohbet ederken: "Devre arası hem yerli hem yabancı oyuncular konusunda ciddi transferlerimiz olacak" dedi. Tabii en büyük hedefi, G.Saray'ın, F.Bahçe ve önündeki rakiplerle puan farkının açılmaması; mümkünse kapanması. G.Saray'ın bundan sonraki ana hedefi, kalan maçların tümünü kazanmak. Ama Kasımpaşa ile İstanbul'da deplasmanda oynayacak. Çok zorlu rakip, evinde de çok iyi oynuyor. O arada da G.Saray'ın Avrupa maçları var. Real Madrid maçını; bir sürpriz olmazsa, G.Saraylı oyuncular bir sürpriz yapmazlarsa kayıp olarak görüyorlar. Aynı hafta da Juventus'un Kopenhag'la maçı var. Kopenhag da kaybedecek. Baktığımız zaman burada G.Saray'la Juventus'un çok ciddi bir final maçı olacak. Yani buradan alınacak puanlar bir ölçüde, G.Saray'ı ya gruptan çıkartacak ya da Avrupa'da devamını sağlayacak. G.Saray'ın şu an oynadığı futbol, ne yazık ki keyif vermiyor.
Oyunu Mancini'nin kurgusu 3 ön liberolu oyun sistemi mi etkiledi?
Bunu F.Bahçe maçında denedi. Öncelikle bir teknik direktör olarak, Türkiye'nin en önemli derbisini kaybetmeme yolunu tercih etti. Ama oyunun gidişatına bakarsak, pozisyonsuz bir maç izledik. Dolayısıyla eğer Chedjou o penaltıya sebep olmasaydı, maç uzun süre 0-0 gidecekti. Yani Galatasaray daha da kapanacaktı, belki Ceyhun'u oyundan almayacaktı. Ama bir gerçek var ki 'korkaklar her gün ölür; cesurlar bir kez ölür. Korkunun ecele faydası yok. Sonuçta Mancini 1-0 geriye düştüğü maçı çevirme becerisini gösteremedi.
G.Saray'da şimdi bir de futbol direktörü, yani Mancini'nin de üstünde olabilecek birinin arandığı söyleniyor. Sizce nasıl olacak bu?
Bence futbol direktörlüğü, Florya'yı kontrol edebilen bir adam olması anlamındadır. Yabancı insanlar bunlara kafa yormazlar. Kendi işlerini yaparlar. Kendi üstünde adam olsa ne olur; olmasa ne olur? Sözleşmeleri çok güçlü; paralarını alırlar. Onların çalıştıkları kurumlarda hep üstlerinde birer adam olmuş. İnter'de de vardı, Manchester- City'de de vardı. Zaten sistem orada böyle işliyor. Ama getirdiği insanlar çok akıllı, iş bilen insanlar olmalı. Eğer buraya antrenör kimlikli, eski futbolcu olup da futbolu bırakmış ve antrenörlüğe başlamış birilerini getirirseniz zarar verir.
Yer açmak için çalışırlar
Çünkü sonuçta bunlar da teknik direktör. İleride Mancini'yle anlaşamazlarsa, verecekleri raporlarla Mancini'nin kuyusunu kazabilir! Yani taht kavgaları yaşanabilir. Ama benim burada bir önerim var onlara. Ben G.Saray kimliğini taşıyan, G.Saray'da voleybol oynamış, 9 yıl milli takımda görev yapmış Can Çobanoğlu'nu öneriyorum. O görev yaparken A Milli Takım'da nereye geldiğimiz ortada. Hem Mustafa Denizli'yle çalıştı, hem Şenol Güneş'le çalıştı. Bu işi en iyi bilen adamlardan biri. Kayseri, Süleyman Hurma'dan vazgeçemiyor. Doğruları da var, yanlışları da ama sevapları, günahlarından fazla. Yani takıma daha faydalı işler yapmış. Can Çobanoğlu, Florya'nın disipline edilmesi adına çok doğru bir isimdir. Ve Mancini'yle diyalog kurar, futbolcular arasındaki sorunları ve gruplaşmaları da yok eder. Florya'da da herkesin elini kolunu sallayamayacağı bir ortam hazırlar. Ben bunu net söylüyorum: Buradan Lutfi Arıboğan bu işi çözemez. Lutfi Arıboğan, G.Saray'ın CEO'su. O sponsorlarla uğraşıyor; birtakım işleri var, görevleri var. Ona bu tür yükleri vermek son derece yanlış olur diye düşünüyorum. Ben zaten Lutfi Arıboğan'ın bunu kabul edebileceğini asla düşünmüyorum. Ama eski bir takım isimler var. Teknik direktörlük yapmış birtakım isimleri buraya getirirseniz Mancini'ye destek değil, köstek olurlar. Bunu net olarak söylüyorum. Doğru isim, Can Çobanoğlu'dur. Başkanın bunu bir daha gözden geçirmesi gerekir. Belki o, Can Çobanoğlu'nu çok fazla tanımıyor. Etrafındaki insanlar engel olabilirler. Ben buradan deklare ediyorum. Kendi düzenlerini kurmak isteyenler, oraya kendi adamlarını getirmeye çalışıyorlar. Bu yanlış. Florya, kolay idare edilebilecek bir alan değil. Florya sadece antrenman yapılan, yemek yenilen, kamp yapılan, yatılan bir yer değil. Orası bir mabet. Galatasaray'ın kalesi. O kalenin adam gibi yönetilmesi gerekir. Fatih Terim varken tek kişi vardı. Tek kişi Fatih Terimolduğu için orada herkes çok dikkatli davranırdı; hata payı sıfırdı. Fatih Terimher yeri kontrol ediyordu. Çünkü her yere adamlarını yerleştirmişti. Yani o kalenin komutanı Fatih Terim'di. Ve o komutan, orada hiçbir zaman arıza olmasına izin vermedi. Düşünün; Riera'yla Melo'nun sorunu çözüldü. Başka bir teknik direktör olsa, Florya yangın yeri olurdu. Dolayısıyla burada bu düzeni en iyi bilen, 9 yıl da milli takımda çok başarılı bir dönem geçiren Can Çobanoğlu, 'Florya şövalyeliği'
için en ideal isimdir.

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.