Magazin yıldızı

Adnan Polat, kaptanlığa getirdiği Arda'ya ayrıcalıklı davrandı. Ücretine sık sık zam yapılması da takım içindeki dengeleri altüst etti. Genç yıldız; futbolundan çok özel hayatı, Caner'e yumruk atması, Haldun Üstünel'e rest çekmesi ve sakatlıkları ile gündemde kaldı.

G.Saray'da Adnan Polat'ın en tartışılan icraatlarından birisi de Arda Turan'ı kaptanlığa getirmesi oldu. F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın, "Arda için 15 milyon euro vermeye hazırım. Onu 15 dakikada ikna ederim" demesi üzerine paniğe kapılan Polat, genç yıldızı 21 yaşında kaptanlığa getirdi. Ücretini de yaptığı zamlarla 50 bin liradan 'iddialara göre' 3 milyon 200 bin euro'ya çıkardı. Bu, takım içinde dengeleri altüst etti. Arda'yı antipatik yaptı. Polat'ın ayrıcalıklı bir konuma getirdiği genç yıldız, bunun altında ezildi. Futbolundan çok aşkı, olayları ve sakatlıkları ile gündeme geldi.
İşte Arda günlüğü:
Caner'in dudağını patlattı
Geçen sezon deplasmanda 3-0 kaybedilen Ankaragücü maçının ardından Milan Baros ile soyunma odasında kavga etti. İki yıldızın, yumruklaşmasını araya giren takım arkadaşları güçlükle engelledi.
Aynı Arda Turan, Florya Metin Oktay Tesisleri'nde yapılan bir antrenmanda bu kez Caner Erkin'le kavgaya tutuştu. Genç oyuncuya basın mensuplarının önünde yumruk atıp, dudağını patlattı. Bu olay Caner Erkin'in Galatasaray'daki sonu oldu. Kiralık sözleşmesi yenilenmedi.
Rijkaard'a sistem eleştirisi
Adnan Polat bu olayları görmezden geldi. Ancak Arda artık, sahada attığı goller ve sergilediği güzel futboldan çok saha dışı olayları ile konuşuluyordu. Genç yıldız, sistem konusunda teknik direktör Rijkaard ile tartıştı. 4-3-3'ten vazgeçilmesini istedi, Hollandalı hocayı yönetime şikayet etti.
Arda Turan'ın Sinem Kobal ile yaşadığı aşk da magazin basının en büyük malzemesi oldu. Takım kötü gidince özel hayatı eleştirilmeye başlandı.
Üstünel'e rest!..
Genç yaşında verilen kaptanlık da Arda'yı ezdi. Servet ve Ayhan bu durumu mecburen kabullendi. Fenerbahçe derbisinde Baroni'nin Arda'ya vurması, milli yıldızın kaptanlığını bir kez daha sorgulattı. Arda, geçen sezonki İstanbul BŞB maçının ardından idmanda kendisine, "Elano'ya niye pas atmıyorsun?" diye soran Haldun Üstünel'e, "Ben sana hesap vermem, hocaya hesap veririm" diyerek bir ilke daha imza attı. Bu sezon takımın en fazla ihtiyacı olduğu dönemde sakatlandı. Sakatlığına kötü yaşamasının neden olduğu ileri sürüldü.
* * *
KEİTA VE TOPAL'IN SATILMASI HATAYDI
Galatasaray transferde en büyük hatayı sattıkları futbolcuları yerine daha iyilerini koyamamakla yaptı. Keita ve Mehmet Topal gibi yıldız futbolcuları sezon başında gönderen sarı-kırmızılı yönetim, Cana ve Pino transferleriyle büyük hüsran yaşadı. İki oyuncu, takıma bir türlü adapte olamadı ve Keita ile Mehmet Topal'ın gösterdiği performansların yanına bile yaklaşamadılar. Böylece Adnan Polat'ın, "Hem satan hem de transfer yapan kulübüz" açıklaması muhaliflerin önemli kozu oldu.
AVRUPA SKANDALI
Göreve geldiği ilk yıl Avrupa'da kupa kaldırma sözü veren ve iki sezondur da bu iddiasını tekrarlayan başkan Adnan Polat taraftara şok üstüne şok yaşattı. Sarı-kırmızılı takım, 2008-09 sezonunda lig üçüncülüğünü, 2009-10'da ise lig beşinciliğini alabildi. UEFA Avrupa Ligi'nde ise 2. turda Karpaty'ye elenen Galatasaray gruplara kalamadı. Avrupa takımlarının korkulu rüyası olan Aslanlar, böylece Polat yönetimi ile sıradan bir takım hüviyetini büründü. Öyle ki Galatasaray'ı eleyen Ukrayna temsilcisi, grubunda tek bir galibiyet bile alamadı. Avrupa arenasındaki bu kötü sonuçlar Adnan Polat'a karşı eleştirileri her safhaya çıkarttı.

ÜSTÜNEL GİDİNCE RİJKAARD DA BİTTİ

8 Haziran 2009'da başladı Rijkaard ile Galatasaray'ın birlikteliği. Ümitler büyüktü... Avrupa titreyecekti. Hollandalı hoca, Florya'ya adım attığı günden itibaren ona en yakın olan kişi ise yönetici Haldun Üstünel'di. Üstünel, kafa yapısı itibari ile Rijkaard'ı anlayan ve yönetime isteklerini ileten başarılı bir isimdi. Rijkaard ve Haldun Üstünel ikilisinin ilk tespiti Adnan Sezgin oldu. İki isim başkan Adnan Polat'ı, Adnan Sezgin'in yetkilerinin kısıtlanması konusunda ikna etmişti. Transferlerin hiçbirisine Adnan Sezgin karışmıyordu.
Transferlerin tamamını Rijkaard'ın isteği ile Haldun Üstünel yaptı. Ancak 2009 yılı sonunda ortaya çıkan başarısız tablo ve lig beşinciliği sonrası Adnan Polat'ın 'transfer sihirbazı' olarak gösterilen Üstünel istifaya zorlandı.
Çünkü Haldun Üstünel şirketleşme adına Adnan Sezgin'in kellesini istedi. Sezgin'in yerine TFF Genel Sekreteri Lütfi Arıboğan'ın getirilmesini isteyen Üstünel, başkan Polat'tan veto yiyince istifa etmek zorunda kaldı... Ancak Adnan Polat'ın vazgeçilmezi Sezgin, yuvasında kaldı. Üstünel'e yol göründü. Rijkaard ile yönetim arasındaki köprülerin yıkılmasından sonra kötü gidiş ve başarısızlık kaçınılmaz oldu... Daha sonra ise Adnan Sezgin ipleri iyice eline almaya başlayacaktı...
KAMPTA SAHİPSİZ BIRAKILDILAR
Galatasaray, Adnan Polat yönetimi ile tarihinde yaşamadığı ilklere imza attı! Sarı- kırmızılı takım, sezon başında yapılan ve 16 gün süren Hollanda kampında tam anlamıyla sahipsiz bırakıldı. Sürekli transfer görüşmeleri yaparak, ülke ülke dolaşan Adnan Sezgin'in bazı zamanlar kampa uğraması ve başka bir yöneticinin de Hollanda'da bulunmaması teknik heyetin canını sıktı. Bu durumdan rahatsız olan bazı futbolcular başlarında bir yöneticinin olmamasının kendilerini olumsuz yönde etkilediğini dile getirmişlerdi. Yönetimin, takımı sahipsiz bırakması muhalif kesimde de büyük tepki görmüş ve Adnan Polat ile arkadaşları yine eleştirilere maruz kalmıştı.

İLK KEZ İSTİFAYA DAVET EDİLDİ
Başkanlık görevinde 3. yılına giren Adnan Polat bir türlü istenen başarıyı yakalayamamasına rağmen taraftar, hep onun arkasındaydı. Ta ki Manisaspor bozgununa kadar. Alınan son yenilgi bardağı taşırdı ve sarı- kırmızılılar, Polat'ı istifaya davet ederek kulübün yeni bir isme teslim edilmesini istediler.

Gurbette tartışma şoku
Sezon başında Almanya'da oyanan Spor Toto Kupası'nda Fenerbahçe'ye yenilen G.Saray'da, Arda ve Sabri'nin gurbetçi taraftarlarla tartışması uzun süre gündemi meşgul etmişti. Bu olay sarı-kırmızılı takımdaki disiplinsizliği bir kez daha gözler önüne serdi.
Takımla ilgilenmeyi unuttu
Başkan Adnan Polat son iki senede Türk Telekom Arena, şirket birleşmesi ve tüzük tadil kongresine yoğunlaşıp, Florya'nın yolunu unutunca başarısız sonuçlar da art arda geldi. Daha önceki yıllarda Florya'ya ayda en az 10 kere uğrayan Adnan Polat'ın, derbi maçlarda bile futbolcularla bir araya gelmemesi sarıkırmızılı oyuncular üzerinde olumsuz etki yarattı. Başkanın yokluğunda futbol şubesinde görev yapan Murat Yalçındağ ve Adnan Sezgin de futbolcuların sorunlarına çare olmadıkları gibi motive etmeyi de başaramayınca kaçınılmaz son yaşandı.
Polat başkanlığı kaldıramadı
Galatasaray'ın eski asbaşkanlarından Turgay Kıran, kulübün bugün içine düştüğü durumun en büyük sebebinin başkan Adnan Polat'ın birinci adamlığı kaldıramaması olduğunu söyledi. Sarı-kırmızılı takımın adım adım bu noktaya geldiğini belirten Kıran, "Bugünlerin yaşanacağı rahmetli Özhan Canaydın'ın rahatsızlanmasından sonra belli oldu. Canaydın, Polat'ın ismini ilk ortaya attığı zaman bunların olacağı belliydi. Adnan Polat ikinci adam olarak futbol şubesinde başarılı bir yöneticiydi. Ancak birinci adamlığı kaldıramadı. Birinci adamlık çok farklı bir şey. Polat başkanlığı ilk yılından itibaren yapamadı. Son 3 yılda yaşananları gördüğüm zaman Özhan Canaydın'a büyük haksızlık ettiğimizi düşünüyorum" dedi.
105 yıllık tarihin en kötü dönemi
Adnan Polat'ın göreve başlarken sorunları görmezden geldiğini kaydeden Turgay Kıran, "Her şey varmış gibi ve sorunsuz gibi seçime gidildi. Bu günlere birden bire gelinmedi. Son 3 senede yaşananlar ortada. Polat'ın başkanlık yaptığı dönemler, 105 yıllık kulüp tarihinin en kötü dönemleri. Futbola harcanan para belli. Genel kurulda verilen sözler belli. Sonuçta üç sene başarısızlık üstüne başarısızlık! Yaşananlardan hiç ders alınmadı. Her şey normalmiş gibi gösterildi. Bu da başarısızlıkta en büyük etken oldu. 3 yılda futbolculara ödenen trilyonlar havaya uçtu" diye konuştu.
Tek çare seçim
"Sorun bugün futbol takımının başarısızlığı değil, gittikçe daha geriye giden Galatasaray olgusudur" diyen Turgay Kıran sözlerini şöyle tamamladı: "Başkanın bundan sonra yapacağı tek şey olağanüstü genel kurula gidip güven oyu almasıdır. Zira kendi aralarında da anlaşmazsızlık var. Bu toplanmayı bir an evvel yapmalı. Bu artık bir zorunluluk. Genel kurul kaçınılmaz. Ortada bir sıkıntı var. Türk Telekom Arena Stadı açılınca bu sıkıntılar bitmez. Sanki stadı açınca bitecek gibi gösteriyorlar. Polat'ın yönetimdeki diyaloğu düzeltmesi gerek. Haldun Üstünel gitti, yarın bir kaç kişi daha gider. Polat'ın tek seçeneği derhal Olağanüstü Genel Kurul çağrısında bulunup güven tazelemek."



DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.