F.Bahçe-Ajax maçını takip etmek üzere Amsterdam'a geldik. Amsderdam Avrupa'nın en çok ziyaret edilen 5. şehri… 17. yüzyıldan kalma yapılarıyla, kanallarıyla büyüleyici bir şehir. Meşhur Dam Meydanı'nı gezerken çok sayıda Fenerbahçeli taraftarla karşılaştık, sohbet ettik. Birçoğu maç bileti alamamaktan şikayetçiydi. Bizdeki Passolig'in muadili Ajax Paso diye bir uygulama var. Bu pasoyu almayan kimseye bilet satışı yapılmıyor. Alması zor değil ama Ajax Yönetimi, Türk taraftarların yoğun talebi üzerine Ajax Paso satışını dondurmuş. Fenerbahçeli taraftarlarda bunun üzerine karaborsa bilet peşine düşmüş. Yani, "Amsterdam'a gideyim, nasılsa bilet bulurum" diyenlerin işi zor.
De Boer hamburgeri
Daha önce de maç izlediğim Amsderdam Arena'dan biraz bahsedeyim. Yaklaşık 52 bin kapasiteli stadyum gerçekten tam bir futbol mabedi… Kimler kimler oynamamış ki bu statta… İbrahimoviç, Rijkaard, Van Basten, Davids, Seedorf, Neeskens gibi yıldızların fotoğrafları stadın duvarlarını süslüyor. Tabi kulübün yetiştirdiği en büyük yıldız hiç şüphesiz Cruyff… Stadın yiyecek- içecek standında eski yıldızların isimlerini taşıyan yemekler yiyebilirsiniz. Aramızda kalsın en çok satanların başında Frank de Boer hamburgeri varmış! Antrenman sahalarıyla, stadıyla, alt yapısıyla müthiş bir kulüp Ajax… Eski gücünde olmasa da, "yeniden eski gücüne kavuşmaya" aday… Stadı dolaşırken küçük öğrencilerin bir rehber eşliğinde gezdiğini gördüm. Küçük yaşlardaki çocuklara "Ajax sevgisini" aşılıyorlar. Bir de bizimkilere bakın! Stada almazlar, imza gününden taraftarı kovarlar! Düşmanlık değil, sevgi tohumları ekilmeli artık. Küçücük şehrin her yanında çocukların futbol oynayabileceği tesisler var. Hep deriz ya, "Neden 80 milyonluk Türkiye'den futbolcu çıkmıyor" diye… Futbolumuzu yönetenlerin mutlaka Hollanda sistemini incelemesi gerekiyor.
Emre BOL
