Kazmaz, Bodrum'daki ofisinde gazetecilere yaptığı açıklamada, şike davasında sona yaklaşıldığını söyledi. Davayı, "Arap saçına döndü" diye yorumlayan Kazmaz, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin en son Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin vermiş olduğu bozma kararına uyduğunu belirtti.
Şike davasının, teşvik ve şike suçlamalarının yanında, resmi evrakta sahtecilik, çete kurma, örgüt kurma, menfaat sağlama olaylarıyla açıldığını hatırlatan Kazmaz, şunları söyledi:
"16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin özel yetkili mahkeme olma sıfatıyla şike davasına vermiş olduğu mahkumiyet kararları, 5. Yargıtay tarafından kısmen onandı, kısmen de bozuldu ve bir kısmı da düştü. Bu kaotik ortam buradan başladı. Onama kararıyla ilgili Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının daha sonra yaptığı itirazların bir bölümü reddedildi."
"Bozma kararı olumlu"
Kazmaz, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Yargıtay'ın bozma kararına uymasının, "olumlu bir gelişme" olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gelinen noktada İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bir taraftan Aziz Yıldırım ve arkadaşları ile ilgili yeniden yargılama, diğer taraftan da Yargıtay'ın bozma kararıyla 31 sanık hakkındaki yeniden yargılama davası olarak 2 ayrı dosya bulunmaktadır. Aynı suçla ilgili 2 dosya bulunması aynı konuda 2 ayrı cezanın tayinine neden olabileceği için doğru değildir. Bu nedenle dosyalar birleştirilmelidir. Usul ekonomisi bunu gerektirir. Şike davasında yeknesaklık mutlaka tartışmalıdır. Dosyaların birleştirilmesine karar verilmelidir. Zira ortada var olan suçlarla ilgili taraflara farklı cezalar verilmemelidir. Aksi halde mahkemelere olan güven azalır."
"Dava artık bitmeli"
Türkiye'de sporla gündem yaratılmaya çalışıldığını iddia eden Kazmaz, davanın artık bitmesi gerektiğini savundu. Bu olayla ilgili artık gündem yaratılmaması gerektiğini belirten Kazmaz, şunları kaydetti:
"Hukuka, usule uygun olmayan delillerle mahkumiyet kararı çıkan bu davada, şu anda yargılama yeniden yapılacaktır, deliller yasal zeminde hukuki anlamda değerlendirilecek ve toplanacaktır. Geçmişteki tapeler, deliller bu davaya asla ama asla delil olamayacaktır. İşte o zaman hakkaniyetli bir karar alınır. Bu olayda herhangi birinin ceza alması kesinlikte insanların vicdanını sızlatacaktır."
