Konuşma hakkı tanınmadı

Yazılı bir açıklama yayımlayan Belgü, başkanlık sevdasından değil, Fenerbahçe sevgisinden ötürü aday olduğunu, kararını verir vermez de kamuoyuyla paylaştığını kaydederken, şu ifadeleri kullandı:
"Fenerbahçe Başkanı'nın bir gazetede yer alan açıklamalarını da satır satır defalarca okudum. Doğal olarak şimdi biz de başkanın söylediklerinde samimi olmasını talep ediyoruz. Ancak genel kurul üyelerine gönderilen program gösteriyor ki, sayın başkan aylarca önce verdiği 'tüm cezalıların cezaları kaldırılacaktır' söylemini unuttuğu gibi, başkan adaylarına genel kurulun birinci gününde konuşma hakkı dahi tanımamıştır."
Aziz Yıldırım'ın daha önce söyledikleriyle şimdiki uygulamalarının çelişki yarattığını savunan Belgü, şunları kaydetti:
"Biz, hiç kimsenin sesini duyurmasına izin vermeyen bir sistem ile devam etmek istemiyoruz. Kendisi için adalet isterken, sandığın ve demokrasinin kutsallığından bahsederken, kulüp içindeki uygulamaları neden bunun tersini yansıtıyor? Gücün adeletsizliğinden dem vuran ve mağduriyetinden bahseden sayın başkan, bugün Fenerbahçe Başkanlığı gücünü, başkan adaylarını mağdur ederek mi kullanmayı seçiyor? Adil yarıştan korkan bir başkan istemiyoruz. Aksine, 15 yıllık icraatlarının ve özellikle de son dönemdeki yönetim becerilerinin üyeler ile kamuoyu tarafından test edilmesine cesaret edebilecek, cesur bir başkan istiyoruz."
Röportajda Yıldırım'ın, "Para ve güç Fenerbahçe'de" dediğini aktaran Belgü, açıklamasında daha sonra özetle şu görüşlere yer verdi:
"Mali konularla ilgili detaylı izlenimlerimi önümüzdeki günlerde açıklayacağız ama büyük bir çoğunluğun kabul ettiği üzere, gelir-gider dengemiz gün geçtikçe açılıyor ve finansman yapımız bozuluyor. Avrupa'dan uzak geçirdiğimiz her yılın bize maliyeti ortalama 70 milyon avro oluyor. Kulübümüzün çok çekici bir marka kimliği olması sebebiyle kasamızdan çok para geçiyor olabilir ama zarar her geçen gün artıyor. Güç konusuna gelince, keşke var olan gücümüzü UEFA ve CAS nezdinde kullanabilseydik. Keşke verilen bu ağır men cezasını 1 yıl olsun azaltabilseydik."