Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 23'ü tutuklu 93 sanık hakkında açılan davanın 7. duruşması İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Hakkındaki iddialara yanıt veren Yıldırım dün de çarpıcı açıklamalara imza attı ve savunmasını tamamladı. İddianameyi eleştiren Yıldırım, iddianamede yer alan konuşma kayıtları çözümlerinde şikeye ilişkin konuşma bulunmadığını öne sürerek, "İddianamede maçlarla ilgili 99 tape yer almış. Bunlardan sadece 9'u bana ait görünüyor. Şikeye ait bir tane bile tape yok. 100 bin euro kimseye verilmedi. Hayali suçlarla büyük paraların döndüğü kurgulanmış. Hapse bir şey demiyorum. Gerekirse 10 sene yatarım. Ama Fenerbahçe'yi temize çıkaralım" dedi.
DÜNYAYA REZİL ETTİLER
Fenerbahçe üzerine büyük bir oyun oynandığını ileri süren Yıldırım sözlerine şöyle devam etti: "Fenerbahçe Türkiye'dir, Anadolu'nun bir takımıdır. Fenerbahçe'yi Türkiye'den kimse ayıramaz. Sırf Aziz Yıldırım'ı cezalandıracağız diye kulübü bu işe katmak hiç şık olmadı. Bunu yapanları tarih yargılayacaktır.
Bundan sonraki süreçte şahsımla ilgili tek isteğim; Fenerbahçe'nin temize çıkarılmasıdır. Bu davaya önce Fenerbahçe camiası olarak bakılmalıdır. Bizi dünyaya rezil ettiler. Bugün Avrupa'da herkes şike yapıyor. Onlar kendi içlerinde hallediyor. Ama biz dünyaya açtık. Emniyet resimli roman yazar gibi yazmış.
İddianame varsayımlar üzerine kurulmuş. Temize çıkacağımızı biliyorum.''
SAAT YERİNE ARABA ALDI
Tutuklu sanık Abdullah Başak'a alınan 'Mini Cooper' marka otomobilinin şike parasıyla alındığı iddialarıyla ilgili olarak savunma yapan Yıldırım, "Abdullah Başak, İlhan Ekşioğlu'nun totemidir. Oradan tanıyorum. Hoş sohbet, güler yüzlü biri. Siz de burada tanıdınız. Zaten başka da özelliği yok. Sivasspor'da yenik durumdayken Abdullah Başak, İlhan Ekşioğlu ile konuşuyor. 'Biz maçı kazanacağız' diyorlar. Onu da şike yapmışlar. Maçtan sonra İlhan, Abdullah'a 'ne hediye alayım sana' diyor. 'Saat al' diyor. Sonra vazgeçti, araba alındı. O da kız kardeşine hediye etti" ifadesini kullandı.
10 BİN DOLAR JEST YAPTI
Yıldırım, "Biz varlıklı insanlarız. Allah'a şükür bize iyiliği dokunmuş insanlara yardım ederiz. Bir dosta bunu yapmak suç mu? Ben 50 talebe okutuyorum, onlara bir şey olsa beni içeri alacaklar demek ki" şeklinde konuştu. Yıldırım, mahkemede Kayserispor- Manisaspormüsabakasında teşvik primi verildiği iddiasına karşı cevap verdi. İddianamede adı geçen Fenerbahçe'nin eski futbolcusu Önder Turacı'nın sarı-lacivertli takımda 6 sene futbol oynadığını ve Kayserispor'a transfer olduğunu hatırlatan Yıldırım, "Anılan telefon görüşmeleri menajerinin İlhan Ekşioğlu'ndan düğüne çıkacak bir sanatçının organize edilmesine yardımcı olması yönündeki isteğine dairdir. Bizler sporcularımızın düğünlerine katılırız ve onlara hediye alırız. Burada menajeri, İbrahim Tatlıses'i Önder Turacı'nın düğününe getirmek istiyor. Bunun için de İlhan Ekşioğlu'ndan "İndirim yapabilir mi" diye yardım istiyor. İlhan Ekşioğlu da düğün hediyesi olarak '10 bin dolar ben veririm' diye jest yapıyor" ifadelerini kullandı.
YENİLMELERİNİ İSTERDİK
"Bunun şikeyle ne ilgisi var? İnsanlar 10 bin dolar ile şike yapıp isminin karalanmasını ister mi?" diye soran Yıldırım, şunları söyledi: "Tamamen insani boyuttaki bir hadiseyi şikeye bağlamak utanç vericidir. Fenerbahçe'den 8 puan geride olan bir takımla ilgilenmek hangi mantığa sığar? Ayrıca eğer Kayserispor ile ilgilenmiş olsaydık onların yenmelerini isterdik. Çünkü onların iddialı durumda olması ileriki maçlarda şampiyonluğa oynayan rakipleriyle oynayacak olmasından dolayı bizim işimize gelebilirdi.
Kayseri'nin yarışın içinde olması bizler için daha olumlu olurdu. Futbolu bilenler bunu daha iyi yorumlayacaktır."
- ÇAĞLAYAN'DAN NOTLAR
ÇABUK TOPARLAYIN SANIKLAR BEKLİYOR
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, duruşma sırasında Aziz Yıldırım'ı uyardı. Yıldırım'ın sözlerini uzatması üzerine Ekinci, "Çabuk toparlayın. Diğer sanıklar sizi bekliyor" dedi. Bunun üzerine, Yıldırım "Ahlaksızların karası ortaya çıkana kadar uğraşacağım. Doğru bildiğimi hep söyleyeceğim" diye konuştu.
KARABÜK MAÇINDA TEŞVİK ARAŞTIRILSIN
Savunmasında Karabük-Fenerbahçe maçına da değinen Yıldırım, TFF'ye gönderilen hakem raporu, temsilci rapor ve gözlemci raporunu mahkemeye sundu. Raporlarda maçla ilgili olumsuzluk olmadığını kaydeden Yıldırım, "TFF maçın temiz olmasından dolayı maçın neticesini 0-1 Fenerbahçe adına tescil etti. Maçta şike değil teşvik araştırılmalıdır" diyerek kendini savundu.
EKİNCİ: GEBZE'DEN SABIKANIZ GÖZÜKÜYOR
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım iki gün süren savunmasının sonunda ise, "Beraat edeceğiz, yüzümüzün akıyla çıkacağız" dedi. Mahkeme Başkanı Ekinci'nin, "Gebze'den sabıkanız gözüküyor" demesi üzerine de Yıldırım, "Bilmiyorum kooperatifle ilgili olabilir" yanıtı verdi.
NEDEN ÖZEL YETKİLİ MAHKEME ÖNÜNDEYİZ
Aziz Yıldırım'ın avukatı Köksal Bayraktar telefon dinlemelerinin hukuka aykırı olduğunu söyledi.
Bayraktar, "Telefon kayıtları mutlak delil değildir. Teknoloji ile benim sesimi kullanıp başka şeyler söyletebilirsiniz. Dosyada korkutma, sindirme, şiddet yok, peki neden Özel Yetkili Mahkeme önündeyiz?" diye sordu.
SAVCI ÖĞRENDİ AMA BUNLARI YAZMADI
Dün savunma yapanlar arasında bulunan F.Bahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, "Şahsım ve kulübümün bu davadan beraat edeceğine inanıyorum. Mehmet Berk, Emenike ve Sezer transferlerinin usulüne uygun olduğunu Eskişehirspor ve Karabükspor'dan öğrendi, ama iddianameye yazmadı. Yazsaydı, bu iddialar çökerdi. Şu an tutuklu olmazdım" dedi. Cemil Turan da iddiaları reddetti.
AVUKAT ŞEREF DEDE: BU YAŞANANLAR BİR ZULÜMDÜR
Fenerbahçe'nin avukatı Şeref Dede, soruşturma sırasında uluslararası hukukun ihlal edildiğini ileri sürdü. Mahkemede söz alan ve maçlar oynanmadan dinleme yapıldığını ifade eden Dede, "Nerede teşvik, nerede şike? Daha maçlar yok ortada. İslenmemiş suçun hükmünden hareketle dinlemeler yapıldı. Tapeler iddianameye cımbızla çekilmiş. Tamamını okuyun, ortaya bambaşka bir şey çıkıyor.
Elimizde maçların görüntüleri var. O görüntülerde şikeyi görebiliyor musunuz? Hakem raporu var, temsilci raporu var, gözlemci raporu var. Ben Trabzonluyum ve Trabzonsporluyum. Bu yaşananlar zulümdür" dedi.
