Lanetli kupayı geri verin

Fenerbahçe'nin eski yöneticilerinden Tahir Kıran, kendi adını taşıyan internet sitesinden yaptığı yazılı açıklamada, gündemli ilgili görüşlerini takipçilerine aktardı.

'Bu sevda asla bitmez' başlığıyla yapılan yazılı açıklamada Tahir Kıran, Fenerbahçe camiasına seslenirken, yaşanan olaylarla ilgili olarak da hakim ve savcılara duyduğu güveni dile getirdi.
Eski yönetici Tahir Kıran'ın tahirkiran.com'da yer alan yazınının ayrıntısı şöyle:
''Öncelikle içine girmiş bulunduğumuz mübarek Ramazan ayının tüm İslam lemine hayırlı olmasını dilerim.
Haftalardır olanı biteni şaşkınlık ve hayretle takip etmekteyim. Aslında hala inanmıyorum, inanamıyorum, inanmak istemiyorum. Zaman her şeyi tüm çıplaklığı ile ortaya dökecek, bundan hiç şüphem yok. Türk adaletine inancım sonsuz. Adalet mekanizmamız yoğunluktan ağır işler, ama kesinlikle adildir. Bu ülkenin savcıları, bu ülkenin hkimleri işleri ile duygularını, zevklerini asla birbirine karıştırmaz.
Ancak söz konusu özerk olan Türkiye Futbol Federasyonu olunca oturup defalarca düşünmek, verilen kararları irdelemek gerekiyor. Umarım TFF'de ismine yakışır doğru kararları verir.
Ben Fenerbahçeliyim. Fenerbahçe söz konusu olunca akan sular durur. Ömrüm Sarı Lacivertli renklerin peşinden koşmakla geçti. Çoğu zaman yaşama sebebim oldu bu sevgi. "Fenerbahçe sevgisi sevdalı bir şık gibidir... Sevdiğini bırakmaz, sevmediğinin de yüzüne bakmaz."
Hani İslam Çupi Fenerbahçe sevgisini, Fenerbahçe'nin büyüklüğünü şöyle tarif ediyor ya; camiamızın yakinen bildiği, artık ağızlara pelesenk olmuş o efsane sözlerle:
"Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz... "
İşte bizim için Fenerbahçe'nin büyüklüğü şampiyonlukla ölçülmüyor. Bize verilen kupalar, madalyalar payeler… Hiç birinin önemi yok. Biz Türkiye'nin en büyük sivil toplum kuruluşuyuz. Biz 104 yıllık bir çınarız. Yer, zaman, mevki, paye.. Hiç biri bu armanın yanında anlam taşımıyor! Aşkımız renklere…
Taraftarımız diyor ya "Sen sokakta oyna, kaldırımları tribün yaparım" diye. İşte bu bizim için önemli olan. O armaya sevdamız, O renklere… Fenerbahçelilik ruhuyla bütünleşiyor aşkımız.
YÖNETİM O LANETLİ KUPAYI GÖTÜRÜP VERSİN

Fenerbahçemizin yöneticilerine buradan sesleniyorum. TFF'nin vereceği kararı beklemeyin. Götürün verin, bu sene kazanılmış olan o lanetli kupayı. Herkesin gözünün kaldığı bu şampiyonluk bize haram oldu. Nasıl olsa o kupayı defalarca taşırız müzemize, nasıl olsa daha büyük başarılara da imza atar büyük camiamız. Vazgeçelim bu seneden. 28 yıldır Türkiye Kupası'nı almadık ne oldu? Ne eksildi büyüklüğümüzden? Hangi taraftar vazgeçti gönül verdiği renklerden?
Hatta düşürmelerini de beklemeyelim."Düşürün bizi!" diyelim. Onurumuzla başlarız bir alt ligden. "Verebileceğiniz en ağır ceza neyse onu verin" diyelim. Yetmedi mi? Bank Asya'dan değil, İkinci Lig'ten başlatın bizi. Yeter ki susun, yeter ki başarılarımıza gölge düşürmeyin, yeter ki onurumuzla gururumuzla oynamayın. Çoğu çoğu iki sene kaybederiz biz!
Ya Türk Futbolu ne kaybeder hiç düşündünüz mü? Ezeli rakiplerimiz, ebedi dostlarımız Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor bizsiz ne yapar? Türk futbol endüstrisi nasıl katlanır bizsizliğe? Spor medyası ne yazar Fenerbahçesiz Süper Lig için? Futboldan beslenen dev markalar, ne yapar o armanın olmadığı Süper Lig'de?
Biz döneriz başladığımız yere... Doldururuz stadımızı hınca hınç. Her hafta 55 bin taraftarımızla coşarız. Kendi ekonomimizi oluştururuz. Fenerimumuz para basar. Kendi televizyonumuzla kurarız DigiFENER'imizi…
Bakkal Mahmut amca umursamaz bile Fenerbahçe'sinin hangi ligde olduğunu. Manav Ahmet için hiç önemi yok rakibin Tavşanlı Linyit ya da Chelsea olmasının... Şoför Mehmet, Çiftçi Ali, Doktor Gazanfer tek beklentileri var, gönül verdikleri sarı - lacivertli takım sahaya çıksın onların göğsünü kabartsın. Başarının markasının, önünde ya da arkasındaki sıfatın hiçbir hükmü yok... O başarıya anlam katan armamızın anlamı var.
Kimsenin peşinden koşmayız biz. Takip eden değil takip edileniz biz. Biz öncüyüz, biz ilklerin takımıyız.
Biz bize yetmesini biliriz. Çünkü biz Fenerbahçeliyiz. Onurumuzla, alın terimizle altından kalkamayacağımız zorluk, katlanamayacağımız sıkıntı, göğüsleyemeyeceğimiz bir felaket yok…
Mevlana'nın "Yaşamak direnmektir. Sevmek güvenmektir. Şunu unutma insan çoğu zaman dünyanın hkimi, bazen de küçük bir kalbin esiridir" sözlerinde de dediği gibi ben kalbimin esiriyim ve biliyorum ki bu renklere gönül vermiş herkes kalbinin esiri.
Hadi büyük camiam, toplanalım, kenetlenelim! Kulübümüze sahip çıkalım. Hiç olmadığı kadar tek yumruk olalım! Bize ceza verirler vermezler, ne olursa olsun, önemsemeyelim! Bu dönemde yapabileceğimiz tek şey, beyaz bir sayfa açıp yolumuza nerden olursa olsun devam etmek. Daha da güçlenip, daha da büyüyüp, Türkiye'nin en büyük spor kulübü olduğumuzu herkese bir kez daha gösterelim.''





DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.