"Alex Kocaman'ı sabote ediyor"

Ama durum o kadar da vahim değil!.. Aykut Kocaman'ın yapması gereken küçük 'ayarlar' F.Bahçe'nin balansını düzeltir. Transferde yanlış yapıldı. Stoch belki ama Dia fazlaydı. Zaten ikisinden birisi kulübede olacak. Santrfor diye yırtınılıyor ama F.Bahçe'nin asıl sıkıntısı orta sahada.
'Şenlik alanı' gibi olan bu orta sahanın toparlanması için acilen Cristian'dan daha yırtıcı bir ön liberoya ihtiyaç var. Emre'nin biraz öne çekilip Alex'in yerinde oynatılması ve sambacının kulübeye gönderilmesi gerek. Emre'den boşalacak yere de hem ön libero hem de orta saha özellikleri taşıyan bir oyuncu şart.
Aykut Kocaman'ın planlamasını yaptığı 4-2-3-1, Alex tarafından sabote ediliyor. Çünkü ikinci bölgedeki ikiliden Emre ön libero değil. Cristian ise ön libero olduğunun farkında değil. Bir kez bile stoperlerden top almaya gitmiyor. Alex, iki kanat ve ortasındaki koşan ve pas dağıtan adam gibi oynamıyor. - Ki sistemin kilit oyuncusu budur. Alex, daha çok öndeki forvetin yanında olmayı düşünüyor. Çıkarman gereken yerde çıkartamıyorsun, gerektiği zaman yedek bekletemiyorsun...
Kocaman, Alex'in varlığı nedeniyle sistemini 4-2-3-1 olarak düşünüyor ama Alex'in sistemi 4-4-1-1.
Eğer Alex oynayacaksa F.Bahçe bu kanat oyuncularıyla yapamaz. Bu arada Young Boys maçında Kocaman inanılmaz bir iş yaptı ve Alex dururken Gökhan Ünal'ı çıkardı. Bu bence Kocaman'ın futbol bilgisizliğinden değil, Alex'in bu takımdaki etkisinin Kocaman'dan fazla olmasından kaynaklanıyor.
Aykut Kocaman bir plan yapmış ama alacağı oyuncuları doğru seçmemiş. Stoch iyi oyuncu ama eğer bekine yardım etmezse F.Bahçe'nin orası piknik alanı gibi olur. Kazım bile oyunda kaldığı süre içinde Stoch'tan daha fazla bekine yardım etti. Uğur Boral gelir, o kanadı Stoch'tan alır.
Sağ kanatta da Dia'nın Stoch'a benzer özellikleri var. Hızlı, seri, akıllı; fakat defans onun kitabında da yazmıyor. O nedenle sağ kanatta da Mehmet Topuz oynar diye düşünüyorum. Sonuçta Topuz, Dia'dan daha pahalı...
Bu şartları göz önüne alınca F.Bahçe santrforun yanı sıra orta sahaya iki 'çok iyi' yabancı transfer etmesi zorunluluğu ortaya çıkıyor.
Bilica; F.Bahçe açık oynarken hiç yok; kapalı oynarken yıldız. Peki F.Bahçe her maç 10 kişi kalıp, defans mı oynayacak. Bunu düşününce de Bilica'nın yerine bir adam lazım olduğu gün gibi ortaya çıkıyor.
Geçen sezon bu takımın bir sportif direktörü vardı. Bütün bir sezon ne yaptı ?. Bunu sormak her Fenerbahçelinin hakkıdır. Ciddi bir takımda eksik yer için sezon içinde adaylar belirlenir ve sezon sonunda transfer bitirilip oyuncu kampa katılır.
Lig başlayacak, şampiyonlar ligi ön elemesi oynanmış, bitmiş Fenerbahçe hala santrfor arıyor. O mu olacak bu mu olacak derdindeyiz. Ama bu geçen yıllarda da böyleydi. O zaman sportif direktör geçen yıl ne iş yaptı ? Cevap : Daumun altını oymakla meşguldü.
Dünkü takımın savunmasındaki acizliklere bakın, yol geçen hanı gibi. Bir de Daumun takımının son 11 haftadaki defans disiplinine ve başarısına bakın. Ne değişti ? İleri mi gittik geri mi ? Dün Young Boys'un 3 topu direkten döndü. Şanslıydık ama nereye kadar ?
Aslında olay kültürde. Türkiye'de bir futbol kültürü yok. Futbol ekolü, mantalitesi yok. Yine "körler sağırlar birbirini ağırlar" misali bir sezon geçecek. Sadece Fenerbahçe değil, Avrupa'da Türk takımları yine nal toplayacak. Birbirimizi yenicez ve sevinip durucaz. Şampiyon olma sırası kimdeyse o olacak. '3 milyonluk ülkeler bütün uluslararası organizasyonlarda yer alırken biz neden televizyondan izliyoruz' diye kimse sormayacak. Avrupa'nın dandik ülkelerinin kasaba takımları bizi evire çevire yenerken, 10 yılda bir çeyrek finale çıkarak avunucaz. Hele bir de UEFA Kupası kazandık ki, bizi 20 yıl daha götürür. Türk futbolu, "iş adamlarının kendi reklamlarını yapma yeri" olduğu sürece böyle gelmiş böyle gider.
Şevket ARSLAN