Erhun Ateş: Otoritenin 'şey'i!
- Beşiktaş Haberleri
- 10 Ekim 2010, 01:34:23, Güncelleme: 14 Ekim 2010, 17:57:33
Beşiktaş sezona iyi başladı. Belki de bizler öyle sandık. Zira, üçüncü sınıf takımlarla yapılan eleme maçlarında alınan sonuçlar ve de ligde alınan galibiyetler bize madalyonun diğer tarafını göstermedi. Ancak 'zaman' denilen kavram, her şeyin yavaş yavaş ortaya çıkmasına sebep oldu.
Düşünsenize, koskoca takımın hocası Trabzon'da oyuncu değişikliği yapıp yedinci yabancıyı sahaya sürmeye kalkıyor, bunu kulübede bulunan idari menajer engelliyor. Üstelik maçtan sonra çıkan haberlerde bu durumun dördüncü hakem tarafından düzeltildiğinin altı çiziliyor.
Sonrasında ise idari menajerlik görevini yapan arkadaş çıkıp açıklama yapıyor. "Hatayı ben fark ettim ve Aurelio'nun ismini değişiklik kağıdından silip, yerine Ernst'i yazdım" diyor.
Allah Allah, bu işte bir gariplik var. Bu takımın hocası Schuster mi, yoksa Tuncay Yanık mı?..
Bu takımın hocası kim?
Maçtan sonra yorumları okuduğumuzda, herkes Ernst'in ne amaçla oyundan çıkarıldığını anlamayıp, hocayı eleştirmişti. Demek ki hocanın bu aralar takımla fazla bir alakası yok. Değişiklik kararını menajer veriyor.
Neye istinaden? "İçerden bir yabancı çıkacak, bu da Fabian olsun" diyor. İşte böyle bir durumda hocaya ne gerek var. Menajer zaten işi tek başına götürüyor! İkinci bir konu ise Schuster'in o terbiye sınırlarını aşan hareketi. Neymiş efendim, esnerken görüntüsü çekildi diye medyaya kızıp, elini edep yerine götürüyor ve de kendince basın mensuplarını protesto ediyor.
Ertesi gün de çıkıp resmi siteden yalanlamayanlış anlaşılma tarzında bir açıklamayla olayı geçiştiriyor. Peki adama sormazlar mı şimdi: "Pascal'ın günahı neydi!" Anlaşılan o ki, Beşiktaş'ta bir otorite zaafı var.
Ve bu işin başındaki isim de Schuster. Alınacak her kötü sonuçtan sonra bu tip şeylerle karşılaşmamız artık olası bir durum.
Otorite elden gitmiş
Menajerin oyuncu değişikliğine karar verdiği bir yerde, Schuster'e yaptığı hareketten dolayı fazla da kızmamak lazım. Otorite elden gitmiş, ben onu biliyorum.
Bir de merak ettiğim başka bir durum var.
Schuster bildiğim kadarıyla Alman ama 'İspanyolvari' takılıyor. Viyana'daki maçtan sonraki basın toplantısındaki durum içler acısı bir haldi.
Adam İspanyolca konuşuyor, ardından Türkçe'ye çevriliyor. Hemen sonrasında ise bir başka tercüman devreye girerek bir de Almanca versiyon ekleniyor. Adama gülerler be kardeşim.
Maç Avusturya'da, ülkenin lisanı Almanca, sen gidip İspanyolca konuşuyorsun!
Düşünsenize, koskoca takımın hocası Trabzon'da oyuncu değişikliği yapıp yedinci yabancıyı sahaya sürmeye kalkıyor, bunu kulübede bulunan idari menajer engelliyor. Üstelik maçtan sonra çıkan haberlerde bu durumun dördüncü hakem tarafından düzeltildiğinin altı çiziliyor.
Sonrasında ise idari menajerlik görevini yapan arkadaş çıkıp açıklama yapıyor. "Hatayı ben fark ettim ve Aurelio'nun ismini değişiklik kağıdından silip, yerine Ernst'i yazdım" diyor.
Allah Allah, bu işte bir gariplik var. Bu takımın hocası Schuster mi, yoksa Tuncay Yanık mı?..
Bu takımın hocası kim?
Maçtan sonra yorumları okuduğumuzda, herkes Ernst'in ne amaçla oyundan çıkarıldığını anlamayıp, hocayı eleştirmişti. Demek ki hocanın bu aralar takımla fazla bir alakası yok. Değişiklik kararını menajer veriyor.
Neye istinaden? "İçerden bir yabancı çıkacak, bu da Fabian olsun" diyor. İşte böyle bir durumda hocaya ne gerek var. Menajer zaten işi tek başına götürüyor! İkinci bir konu ise Schuster'in o terbiye sınırlarını aşan hareketi. Neymiş efendim, esnerken görüntüsü çekildi diye medyaya kızıp, elini edep yerine götürüyor ve de kendince basın mensuplarını protesto ediyor.
Ertesi gün de çıkıp resmi siteden yalanlamayanlış anlaşılma tarzında bir açıklamayla olayı geçiştiriyor. Peki adama sormazlar mı şimdi: "Pascal'ın günahı neydi!" Anlaşılan o ki, Beşiktaş'ta bir otorite zaafı var.
Ve bu işin başındaki isim de Schuster. Alınacak her kötü sonuçtan sonra bu tip şeylerle karşılaşmamız artık olası bir durum.
Otorite elden gitmiş
Menajerin oyuncu değişikliğine karar verdiği bir yerde, Schuster'e yaptığı hareketten dolayı fazla da kızmamak lazım. Otorite elden gitmiş, ben onu biliyorum.
Bir de merak ettiğim başka bir durum var.
Schuster bildiğim kadarıyla Alman ama 'İspanyolvari' takılıyor. Viyana'daki maçtan sonraki basın toplantısındaki durum içler acısı bir haldi.
Adam İspanyolca konuşuyor, ardından Türkçe'ye çevriliyor. Hemen sonrasında ise bir başka tercüman devreye girerek bir de Almanca versiyon ekleniyor. Adama gülerler be kardeşim.
Maç Avusturya'da, ülkenin lisanı Almanca, sen gidip İspanyolca konuşuyorsun!
DİĞER
DİĞER HABERLER
-
Beşiktaş, Ziraat Türkiye Kupası yarı finalinde MKE Ankaragücü ile oynayacağı maçın hazırlıklarını, bugün BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde yaptığı antrenmanla sürdürdü. İşte detaylar... -
Beşiktaş'ta bu sezon gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çeken Semih Kılıçsoy'un yaz transfer dönemine damga vurması bekleniyor. Siyah beyazlıların genç yıldızı için 25-30 milyon Euro masada. İşte detaylar... | BEŞİKTAŞ TRANSFER HABERİ -
Bu sezon beklenen grafiği sergileyemeyen Beşiktaş, yaz transferleri için kolları sıvadı. Kadroda önemli değişiklikler yaşamaya hazırlanan siyah-beyazlılar, yıldız isimleri radarına aldı. Kara-Kartal, Arjantinli dünya yıldızı Angel Di Maria ile İspanyol savunmacı Hermoso'yu listesine ekledi. İşte yaşanan gelişmelerin detayları...