Fenerbahçe ile Beşiktaş şampiyonluk yolunda at başı berabere puan puana gitmiyorlar mı? İkisi de büyük rakipleri Galatasaray'ın sahasına gidecekler.
Galatasaray (TT Arena'da) maçları var.
Atalarımızın bir lafı var, "Köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı diyeceksin!" Arslan'a değil, ayıya bile dayı de diyor! Şimdi böyle ortada fol yok, yumurta yokken Beşiktaş'ın Başkanı Fikret Orman birden bire hem de Galatasaray'ın ezeli rakibi, "Hayır onlar bizim ezeli rakibimiz, değil düşmanımız" diyen Aziz Yıldırım'ı referans göstererek Galatasaray'ı alenen ve resmen "şerefsizlikle" itham ediyor.
"Bizim ikinciliğimiz şerefliydi" demek "Onların birinciliği şerefsizdi" anlamına geliyor. "Zaten Aziz Yıldırım'ın da şike iddiaları var" demek...
Şimdi bu kime ne yarar, kime ne zarar?
Kendinizi Galatasaray taraftarı olarak düşünün, Galatasaraylı futbolcusu olarak düşünün... Kendinizi herhangi bir Galatasaraylı olarak düşünün.
Şimdi bunun Galatasaray-Fenerbahçe, Galatasaray-Beşiktaş maçlarını etkilemeyeceğini düşünmek için gerçekten çok iyi niyetli olmak lazım. Türk futbolunda olmayan tek şey; "iyi niyet!" Yani Volkan Demirel kendisine ve ailesine sövüldüğü için mi stadı ve o kritik milli maçı terkedip gitti?
Bırakın bunları! Böyle bir iyi niyet yok!
Beşiktaş Başkanı Fikret Orman maçtan önce kamptaki takımı alıp yenilenen stadı gezdirmeye götürüp uyarıyor, "Bu haftaki maçınızda dikkat edin cezalı duruma düşerseniz tarihe geçemezsiniz" diyor.
Yani tarihe geçmek, şampiyon olmak değil!
Tarihe geçmek açılış maçında oynamak. Hani hatırlarsınız İnönü Stadı'ndaki ilk maçta Süleyman abinin ilk golü attığını hâlâ konuşuyoruz ya!
Beşiktaş'ın başkanı Fikret Orman, futbolcunun kafasına şunu sokuyor;
"Şampiyonluğu, mampiyonluğu boşverin bu maçta oynayın!" Şimdi benim başkanım, bana bunu söylerse sakatlanma pahasına kendimi riske atar mıyım? Ben her hangi bir şekilde sert girip de kart görüp kendimi cezalı duruma düşürür müyüm?
Bu ne demek? Fikret Orman şunu söylüyor;"Arkadaşlar sizi de buraya getirip gösterdim. Benim için önemli olan stadyumdur.
Şampiyonluk katiyen değildir.
Sizin için önemli olan da açılış maçında bu sahaya çıkmak olmalıdır" Beşiktaşlı futbolcular da bu mesajı benim algıladığım gibi anlıyacaklardır. Başka türlü nasıl anlatılır?
"Arkadaşlar bu maçı çıkın oynayın.
Ama kafanızda stadın açılışı olmalı." Niye? Çünkü Stadyumun açılışıyla Fikret Orman tarihe geçecek!
Şimdi soruyorum Fikret Orman'a " Ali Sami Yen'i Adnan Polat açtı. Kim konuşuyor Adnan Polat'ı?" İlk kongrede Adnan Polat'ı ibra etmediler.
Bir başkan kendi hayalleri uğruna bir takımla bu kadar oynayamaz!
Cenk ilk 11'de oynamalı
Biz Şenol Güneş'i yücelttik, yücelttik dağlara çıkarttık. Ne dedik? "Öyle bir kadrosu var ki oynatmadıklarını bile hazır tutuyor maça" dedik. Şimdi ilk 11'e çıkmayanlara bakalım; Mustafa Pektemek, Tolgay, Cenk Tosun, Serdar Kurtuluş, Tosic, Alexis.. Bunlar eğer hazır olsaydı, bu altı adam, bu bahaneler olur muydu? Efendim Milli maçta Dünya Şampiyonluğu kapısından dönmüş gelmiş te..
Geçiniz bunları.
Fikret Orman tarafından konsantrasyonu sıfırlanmış bir takımı Şenol Güneş toparlayamadı.
(Psikolojik engel) Herkesi, yedekleri bile hazır tuttuğu da palavra!
Şenol Güneş'in B planı yok! Takım mağlup duruma düşünce, Cenk Tosun'u arkasından da Mustafa Pektemek'i oyuna almak önce iki sonra üç santrafor ile oynamak B Planı anlamına gelmez. Çünkü çift santrfor ile oynamak ayrı üç santrfor ile oynamak ayrı bir oyun taktiği gerektirir.
Cenk'i oyuna alırken çıkardığı adam kim?
Kerim.. Kerim'i oyundan alıp bir kanat oyuncusu ile oynamaya alışık. Cenk'i onun yerine almak B Planı hiç değil. Cenk ilk 11'de oynamalı.
Gol atamıyorum Cenk'i de oyuna sokayım.
Gol atamıyorum Mustafa'yı da oyuna alayım. Öyle gol atamazsın!
Beşiktaş'ta Fenerbahçe gibi kanat akını yapabilecek bir oyuncu var;
Tosic. Quaresma, Gökhan kenardayken Kerim dökülürken kullanabileceğin tek kanat adamı Tosic, 90 dakika yanında oturuyor. Oyuna kim giriyor? Mustafa Pektemek giriyor.
Gomez ile Cenk'e top atamazken yanına bir de Mustafa'yı sokmak hangi taktik, hangi düşüncenin ürünü?
Biz Şenol Güneş'i 1-0, 1-0'larla kazandığı maçlarda şişirdik, şişirdik... Balon "tıs" diye patladı. O dediğiniz adam son dakikada o kaçırdığı golleri atsa Erman hocanın dediği gibi 8-2 bitse maç balon patlar, açılış maçılış kalmazdı! ortada. Güneş 2-1'e şükretsin.
Haftanın değil yılın olayı
Benim için haftanın olayı, Fenerbahçe-Osmanlıspor maçında Webo'nun Volkan'a yaptığı net "penaltılık" harekete hakemin "devam" demesi. Ertesi gün hemen hemen hepsi hakem olan yorumcular dahi anlaşmazlığa düştüler; "Hakemin kararı doğruydu" diyenler de vardı. "Penaltıyı vermedi" diyen ünlü hakemlerimiz de vardı. Bunlar yıllarca maç yönetmiş emekli olmuş hakemlerimiz. Bunların yazdıklarını da genç hakemler okuyorlar. Dikkate alıyorlar. Defalarca anlattım, "Bu bir penaltıydı" derken ki yorum FIFA'nın yeni bir yorumu değil. 1988'den beri (anlatmaktan dilimde tüy bitti) 'Van Basten' penaltısı denen penaltı olayıdır. Hollanda'yı Avrupa Şampiyonu yapan penaltı... Volkan-Webo pozisyonunu "Van Basten penaltısı"nı düşünerek bir daha izleyin. Ne yapıyor orada Webo müdahale etmesi yasak olan ayağı ile Volkan'ın yolunu kesiyor. Bunu ben anlatmadım, 1988'de FIFA anlattı. Yıl 2016 oldu benim usta hakemlerim hâlâ bunu tartışıyorlar. Genç hakemlere de kötü örnek oluyorlar. Türkiye'de verilen, verilmeyen tonla penaltı var. Hele F.Bahçe'ye evinde aleyhine verilmeyen kaç tane penaltı var. Ona saysınlar.
Ne oldu medyama?
Ben niye bunu haftanın olayı seçtim? Ertesi gün Fenerbahçe medyası dediğim gazetelerde bu penaltıdan satır yok! İşte haftanın olayı bu; Bizim medyamıza ne oldu? Birden bire tarafsız mı oldular? Yoksa Aziz Yıldırım korkuları sona mı erdi? Bütün eleştirilerde Pereira'ya ve onun çıkardığı takıma müthiş eleştiriler var. Pereira'nın çıkardığı kadronun yarısını Aziz Yıldırım'ın yazıp eline verdiğini bile bile bu yorumları yapıyorlarsa! Benim medyam hakemi değil yazdıklarının nereye gittiğini bile bile Aziz Yıldırım'ı eleştiriyorlarsa çok ilginç. Bu haftanın değil, yılın olayı bence!
Ağrı kesiciler tedavi edici değildir
Gökhan Gönül'ün idrarında yasaklı madde bulunmuş. Fenerbahçe diyor ki, "Biz bu maddeyi iğne olarak yaptık, federasyona bildirdik." Yasaklı maddelerin bazılarına Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) izin veriyor. Bu madde onlardan biri. Fenerbahçe diyor ki, "Bu madde tedavi amaçlı, performans artırıcı değil!" Tedavi amaçlı ilaçların bazılarına izin var. Ağrı giderici ilaçlar tıp literatüründe ne zaman tedavi edici ilaç oldu? "Efendim benim omuzum ağrıyor. Bu iğneyi yaptıracağım" Peki ağrının olduğunu nasıl tesbit edecekler? Kişinin söylemesiyle ağrı olup olmadığı biliniyor. Ağrı kesici asla tedavi edici ilaç değildir. Bana omuzum ağrıyordu kortizon iğnesi yaptılar, ağrım geçti. Yatalak vaziyetteydim. O iğneyi yapınca maç oynayacak duruma geldim. Ancak bu ilacın çok zararlı yan etkileri de olduğu için mecbur kalmadıkça yapılmaz. Kaç insan öldü. Yalvardım, yakardım iki kez daha yaptılar. Sonra gittiğimde serum yapmışlar (Tuzlu su) kortizon yaptık demişler. Şimdi Azmi hoca ile konuştuk dedi ki, "O zaman sana bu ilacı yükleseydik, şimdi çok sıkıntılı günler yaşardın!"
İlk 11 yanlış, değişiklik iyi
Pereira'nın sahaya çıkardığı takım rezil, yaptığı değişiklik çok doğru. Bu değişikliğe kadar pozisyonu olmayan Fenerbahçe tam 5 net pozisyon buldu. Kemal Belgin dedi ki, "Real Madrid'e bak tedbir aldı." Hem de öyle bir tedbir aldı ki aklımız almadı. Dünya Kupası'nın yıldızı James Rodriguez'i kenarda bırakıp adını bilmediğimiz bir adamı onu ikinci ön liberoya koydu. Barcelona hangi tedbiri aldı? Hiç.. Çıktı futbolunu oynadı. Fenerbahçe kendi sahasında, 23 puan önde olduğu Osmanlıspor maçında tedbir alacak olan takım Fenerbahçe midir, Osmanlıspor mudur? Birinci soru bu. Büyük takım çıkar futbolunu oynar. Küçük takım tedbir alır. Sen Fenerbahçe, Osmanlıspor ile kendi sahanda oynarken "bunlar kontratak "oynar diye üç kesici ön libero ile sahaya çıkarsan futtbolcu "Benim hocam Osmanlıspor'dan korkuyor" der ona göre oynar. Çıkardığı takım ile Pereira kazanma niyeti olmadığını, "Bir puan bile bana yeter"e razı olduğunu ortaya koydu. Ne zaman ki işler iyi gitmeyip değişikliğe gidince akınlar geldi, pozisyonlar geldi. Fenerbahçe bu kadro ile savunma yapıp "Ben nasıl olsa 1 gol atarım" diyecek bir takım değil. Fenerbahçe kim ile oynarsa oynasın bu ekibiyle "Ben maçı farklı kazanırım" diyerek sahaya çıkacak bir takım. Şu konu da çok önemli; şampiyonluğa giden en önemli maçlardan biriydi Osmanlıspor maçı. Yürüyüş mesafesindeki stadın yarısı boş. İnsanlar maça gitmemeye başladı. Neden? Takımların hepsi yenilmemeye oynuyor. Collina gelip hakemlere dersler verdi. Bir tane gazetede de haber olmadı. Collina'nın hakemlere yaptığı tavsiyelerden biri çok önemli; "Takımların hangi taktik ile oynadığına dikkat edin" dedi. Bu ne demek? Anti futbol oynayanın aleyhine kullanın kartlarınızı. Çünkü insanlar futbol seyretmek istiyorlar. Barcelona-Real Madrid maçının dünya yorumu neydi? "Çirkin galibiyet" Neden? Çünkü Barcelona'yı yaratan Cruyff dedi ki, "Futbol seyirci için oynanır. Kazanmak yetmez, güzel olmalı, keyif vermeli..."
