01 Eylül 2015 | Salı

Mesele

Görkemli bir takım kurmanın, teknik direktörü işaret ettiren halleri vardır.
Son çeyrekte olağanüstü mücadele eden takımın patronunu, ilk yarıda topa sahip olup pozisyon üretememek arasında sıkışan takımın patronuna tercih ederim.
Her şeyin ilacı zaman gibi gösteriliyor.
Ama zaman çabuk geçiyor.
Pereira'nın kendine verdiği mühletin sonunu da merak ediyor insan.
Mesele; talihsizliğe karşı uğurlu kolyeyi öperek talimli olmak değil.
Mesele; yanlışları doğruya çevirmek meselesi.

*****

Fenerbahçe'nin Antalya karşısında kazanması haktı.
Ama böylesine bir transfer harcaması yapan bir takımın, maç sonu açıklamalarında öznenin "hakemler olması" gerekmez.
Artık değişmeliyiz.
Evet, Nani'ye yapılan hareket penaltıydı.
Ama Diego'nun saha içinde verdiği mücadelenin görkemine yakışmayan "faul üretimi" de yakışıklı değildi.
Mesele; haksızlık alışverişiyle zaman harcamanın alemi yok.
Mesele; Fenerbahçe'yi özlenen hale getirmenin meselesi.

*****

Değerli bir santrforun hüzünlü bir vedayla yolcu edilmesiyle.
Elde kalan Fernandao'nun kilemlere sürüklenmesi arasında, Fenerbahçe'yi bekleyen tehlikeleri de işaret etmek gerekir.
Fernandao'nun yanlış biletle başka vagona bindirilmiş hali şaşırtıcı.
Rakip kale önündeki sıkılmış bir yumruğun açılması gibi duran Fernandao'yu orta alandaki hamarat arıya tercih ederim.
Ama bu duygular bizi aşar.
Kazanınca haklı sayılanların, kaybedince "suçlu" sayıldığını çok gördükya, gerçekler bazen gelecek zamanlarda yaşar.

*****

Bazı futbolcular özeldir.
Van Persie'nin ayaklarından yayılan sihir, Alex'ten sonra eksikliği fena halde hissedilen göz zevkinin yansımasıdır.
Tribünlerin kanı en çok ona ısındı.
Van Persie'ye bir maçta ortalama kaç pozisyon düşer?
Van Persie'nin hanesine kaç gol düşer?
Bunun cevabını gelecek zamanlarda göreceğiz ama.
İhtişamlı ayakların vereceği cevaplar genelde "tribünleri ayağa kaldırmakla" kardeştir.

*****

Bu sezon garip bir lig düzeni var.
Koşan da yol alıyor, topallayan da.
Geçen yıldan kalan çirkinlikler sergisi de devam ediyor.
Sportmenlik adına güzel işaretler arıyor insan ama nafile.
Çirkinlikleriyle tanınmış olmaktan utanmayan insanların hala itibar gördüğü bir ülkede.
Tek taraflı yorumculuğun, sırf popülerlik uğruna ne arsızlıklara soyunduğu bir düzende.
Her yanı karanlık adamların, ışıklı odaları aydınlatması ne mümkün.

*****

Daha yapraklar dökülmedi, dillerinin altındaki mermileri gelecek haftalara saklayanların soysuz filmleri başlamadı.
Futbol onlardan soruluyor nasılsa.
Ben hala sümüğünü koluna silen siyah beyaz yılları, kişisel hesapları için insanlara çamur atan popülerlik müptelası şimdiki zamana tercih ediyorum.
Ve bazen sorup duruyorum kendi kendime. "Gökyüzü kuşların da...
Yeryüzü puştların mı?"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor