35’lik yıldızlara hazır olalım

Yunus Akgül
Süper Lig'de heyecan pazar günü üç ayrı sahada üç ayrı hakemin doksan dakika ve ek süreleri oynatması ile sona erecek ve büyük bir ihtimalle Galatasaray'ın şampiyonluğu ilan edilecek.
Gazete sayfaları ve televizyon ekranları yaklaşık bir haftalık süre boyunca şampiyon takımın bu coşkusuna yazılarıyla, yorumlarıyla, görüntüleriyle, fotoğraflarıyla ortak olmaya çalışacak.
Sonra ortalık bir anda durulacak.
Bütün futbolseverler gibi gazeteler ve televizyonlar da kendilerini bir boşluğun içinde hissedecek. Sayfalar nasıl dolacak, ekranlar neyle şenlenecek?.. Elbette ki sahadaki futbol oyunundan sonra taraftarın en fazla ilgilendiği, yalan olduğunu bilse bile okumaktan ve dinlemekten kendini alamadığı transfer haberleriyle ortalık şenlendirilecek.
Şimdiden transfer toto oynamaya ne dersiniz? Ben mesela çok iddialıyım gazeteler ve televizyonlar Messi ve Ronaldo'nun da Türkiye'de bir takıma transferinin söz konusu olabileceği haberlerinin bu yaz gazetelerimizde ve televizyonlarımızda haber olabileceği konusunda.
Elbette ki liglerimiz başladığında da yine futbolu bırakma noktasına gelmiş 35'lik yıldız eskilerine kalacağız. Ya da Avrupa'nın çok ünlü takımlarında olup da asla sahaya çıkma başarısı gösteremeyenleri Real'den, Barça'dan Bayern'den, Liverpool'dan transfer diye bizlere yutturduklarını göreceğiz...
YAZ DEMEK YAĞLI GÜREŞ DEMEKTİR
Evet Süper Lig sona erip perde kapanıyor.
Gazete ve televizyonlarda transfer borsası açılıyor. Medyamızın gündemi belli. Ancak Anadolu'da medyamızın hiç haberi olmamasına rağmen milyonları tribünlere dolduran bir spor etkinliği dolu dizgin devam ediyor.
Türkiye'nin dört bir tarafında her hafta sonu yağlı güreş müsabakalarında hiç bir tribünü boş göremezsiniz.
Merkez ne kadar görmemezlikten gelse de Anadolu'daki sporsever bütün yaz boyunca yağlı güreş tribünlerinde.
Halk tarafından bu kadar çok sevilip gazeteleri ve televizyonları tarafından bu kadar hor görülen başka bir spor dalı var mıdır bilemiyorum.
Güney'de Antalya, kuzeyde Samsun olmak üzere en doğudan en batıya kadar her hafta sonu bir yerlerde yağlı güreş organizasyonu var ve buralarda da kıyametler kopuyor.
Orta halli bir başpehlivanın yıllık gelirinin de hemen hemen 1 milyon lirayı bulduğunu güreş meydanlarında dönen paranın da ciddi ekonomik değerlere ulaştığını ifade edelim.
Geçen hafta büyük orta boyda güreşen bir sporcu ile görüştüm. Yıllık kazancının 300-350 bin lira civarında olduğunu söyledi. Altındaki arabada Türkiye ikinci liginde oynayan bir futbolcunun alabileceği markadan değildi.
HOŞ GELDİN KENAN
Bugünün dünyasında bütün sporcular milli kahramandır.
Onları o mevkiye getiren elbette ki yaptıkları sporda elde ettikleri başarıdır. Sporcunun sevilmesi, sayılması ve milli bir kahraman olması için başarılı olması, ülkesini uluslararası alanda en iyi şekilde temsil etmesi, kürsülere ambargo koyması, fileleri havalandırması birinci şarttır.
Ama yetmez, duruşuyla, konuşmasıyla, karakteriyle de gelecek nesillere örnek olmalıdır ki milli bir kahraman haline gelebilsin. Kenan Sofuoğlu'nu öyle biliriz. En sıkıntılı anlarında bile adamlığından en ufak bir ödün vermedi.
Kaskındaki Türk bayrağı ve Osmanlı armasını taşımaktan hep gurur duydu.
Ülkemizin adını hiç bir zaman olmayı hayal edemeyeceğimiz yerlere yazdırdı.
Yarıştığı her şampiyonada Federasyon Başkanı Bekir Yunus Uçar'dan kaçıncı geldiğinden önce sağlığını sorardık.
Çünkü iyi biliyorduk ki onun motorunda fren yoktur.
Ya da vardır ama o pek fazla kullanmaz.
Şimdi aktif sporu bıraktı.
Türkiye adına yarış pistlerinde büyük kayıp ama ailesi ve Türk sporu adına büyük kazanç onun sporu bırakması.
Onun için Kenan'a "Aramıza hoş geldin" diyorum.
Bundan sonra Kenan, Türk sporuna yönetici olarak katkı vermelidir. Üstelik bunu sadece motosiklet sporu olarak düşünmemek gerekir. Onun gibi kendini iyi yetiştirmiş kabiliyetli birisi Türk sporunun yönetiminde yer almalıdır.
2024 İÇİN LOBİ ŞART
2026 Dünya Futbol Şampiyonası adayları Meksika, Amerika ve Kanadalı yetkililer, Türkiye'ye gelerek bizden destek istemiş. Bu ülkelere Türkiye nasıl bir destek verebilir?
Türkiye'nin bu şampiyona verilirken oy verecek bir FIFA delegesi yok. Futbol sektöründe uluslararası bir aktörü yok. Ya da en azından bizler öyle biliyoruz. O zaman bu adamlar neden Türkiye'ye kadar gelip destek bekliyor? Amaç algı oluşturup bilinirliği artırmak. Oylama günü geldiğinde de hasbel kader bir etkimiz olursa ayağınıza kadar gelmiştik diyebilmek. Adaylık çalışmasını yürütmek bu şekilde olur. 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası adaylığımızı aldığımız günden bu yana anlatmaya çalışıyoruz.
Bizim yaptığımız kendi iç kamuoyumuzun gazını almaktan başka bir şey değil. Çok güzel dosyalar ve sloganlar ile kendi kendimizi eğlendiriyoruz. Dışarıda bu konuda nasıl bir çalışma yürütüyoruz?
İş adamlarımızı, bakanlarımızı, federasyon yetkililerimizi kimlerle buluşturduk, bugüne kadar gazete ve televizyonlarda ben bir tane haber görmedim. Almanya ile yarıştığımız bir müsabaka böyle oynanmaz. Her zaman söylüyoruz. Artık uluslararası organizasyon almak için tesisten, ulaşımdan turizmden çok daha etkili ve hatta tek etkili yöntem lobi faaliyetleridir. Lobisi olan veya en iyi lobi yapan kazanır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.