Haydi beyler!

Hamza Hamzaoğlu'nun Galatasaray'ın yeni hocası olduğunu Türkiye'de ilk kez A Spor izleyicisi duydu.
Gururla söylüyorum ki; haber benim imzamla çıktı. Duygun Yarsuvat'ın Alp Yalman karşısına sürpriz(!) şekilde çıkmasından sonra, spor medyasının bir parçası olarak fena bilenmiştim doğrusu.
Denizli ve Karaman olmuyordu, kiminle görüşüldüğü hakkında kimse fikir dahi yürütemiyordu.
Derken; önemli bir toplantının orta yerinde, bir anda, muhabir yanım depreşti ve kendime şu soruyu sordum: Yeni yönetimin listesini kim yapmış ve en başa Duygun Hoca'nın adını yazmıştı?
Sinek ikili ve ortak akıl
Keza; o erk, kulüp haziranda kongreye gidiyorken, bu kadar önemli bir atamada "sinek ikili" gibi davranamazdı...
Doğru kişileri arayıp, akıllarındaki ismi öğrenmiştim (belki de Hamzaoğlu'dan bile önce). Onların aklındaki ismin Galatasaray'ın yeni hocası olacağına inanıyordum. Haklı da çıktım. Umarım, elemanları Haziran Kongresi'nde karşı karşıya gelecek o "ortak akıl" haklı çıkar.
Galatasaray, dün gece Gaziantepspor deplasmanında çok zor bir maçı kazandı. Hoca değişikliklerinde beklenen o kıpırdanma henüz sahne almadı.
Cesur olmak zorunda
Çünkü;inisiyatif hala topçularda.
Hamza Hamzaoğlu için bu galibiyet çok da iyi bir başlangıç olmayabilir.
Bir an evvel takımın güvenini kazanıp, inisiyatifi eline geçirmeli.
Yoksa; Galatasaray'ın maç kazanması için futbolcuların "haydi beyler!" motivasyonuna muhtaç kalır.
Galatasaray'ın temel sorunu, maç kazanmasının, futbolcularının keyfine ve niyetine kalmış olması. Florya'daki "oyuncu grubu"nun çoğu, nazlı ve kırılgan...
Genç teknik adam, otoriteyi eline almak için cesur kararlar almak, uygulamak zorunda.
Umarım bunun farkındadır.