- 23 Mart 2014 | Pazar
Hancılar ve yolcular
Terim'in o iki şampiyonlukla hiç ilgisi yok bu insanlara göre.
Sezon ortasında amele pazarından kamyon damperine istiflenircesine yapılan transferlere ne demeli?
Riera, Dany -hatta- Amrabat'ın hangisi yerine gelenden kötü ki?... Adeta; hınçla, nefretle yerle bir edildi Terim'in Galatasaray'ı.
Şansın yardımıyla geçilen Juventus eşleşmesinden sonra Chelsea ile oynanan maçlar; taktiği, dizilişi, oyuncu seçimi itibarıyla tek kelimeyle" garabet"ti...
İşte gelinen nokta
Lig deplasmanlarında uyumsuz, ciddiyetsiz ve disiplinsiz bir takımın yabancı futbolcuları ile minibüse doluşup İstanbul gecelerine akan yerlilerin arasının açık olduğunu herkes biliyor.
Koskoca bir camianın gözbebeği olan bir takım, dibine darı suyu ekilmiş kasasına rağmen, birileri kulübü daha da borçlandırarak, elini kolunu sallayarak transfer yapacak, "kurumsallaşma" adı altında belirli bir kadro istihdam edilecek diye ne hale geldi. Gelinen nokta; lig sonuncusu Kayseri'ye, hem de İstanbul'da, hem de 40 yıl sonra yenilen bir G.Saray.
Ve şimdiyse sırada son derece kritik bir maç var. G.Saray, salı günü bu sezonun tek kupasına götürebilecek önemde bir maça çıkacak ama kimin umurunda. Bursa ile oynanacak kupa yarı final ilk maçı Aysal için çok önemli bir amorti şansı aslında. Bakalım o maçta nasıl bir kadro ve taktik göreceğiz.
Acaba "yorgun adale bilmemnesi" geçiren Drogba, bu maçta oynamayı tercih edecek mi? En önemlisi; dün gece takımını -haklı olarak- yuhlayan taraftardan kaçı tribüne gelecek? Bence taraftar takımına küsmemeli; takımını desteklemeli.
Keza; taraftar HANCI, geri kalan herkes YOLCU...