Tatil modu...
- Serkan Reçber Yazıları
- 27 Mayıs 2017, 23:15:32, Güncelleme: 27 Mayıs 2017, 23:35:03
Bir tarafta lig bitse de rahat rahat tatil yapsak diyen Fenerbahçeli oyuncu grubu, diğer tarafta yıllardır Kadıköy'de galibiyet özlemiyle yanıp tutuşan, camialarını sevindirmek isteyen Trabzonsporlu futbolcular...
İki takımın teknik adamları açısından da da ilginç yönleri vardı maçın. Derbilerdeki çok tartışılan ama sonuç odaklı başarıya ulaşan Advoocat ve Fenerbahçe'nin başında şampiyonluğa ulaşmış, sarı-lacivertlilerle bir hikayesi olan Yanal'ın nasıl bir anlayışla oyuna başlayacağını merak etmiştik.
Müsabaka başladığında Fenerbahçe klasik, savunma prensiplerine bağlı önceliği kontrollü olan bi anlayışla rakibini beklerken,Trabzonspor da kendi oyunu olan önde baskı ile başladı. Fenerbahçe her zamanki gibi hucümda dağınık bir görüntü verdi. Birlikte oynayamayan, ortak düşünemeyen toplama takım hüviyetindeydi sahada. Bu anlayışla golü bulmak duran toplar ve tesadüfler dışında çok zordu. Yan hakemin kaçırdığı ofsayt pozisyonuna Onur'un da bireysel hatası eklenince gol kaçınılmaz oldu.
Golden sonra Trabzonspor'un risk alarak oyunu öne taşımak istemesiyle birlikte orta sahaların kolay geçildiği gördük.
Sorumlu Ersun Yanal!
Fenerbahçe attığı golün etkisi ve moraliyle, oyunun momentumunu da kontrol ederek ilk yarıyı istediği gibi bitirdi.
İlk yarıda oyun disiplininin zayıfladığını ve taktik anlayışın unutulduğu anların fazlalığı da maçın ikinci yarısında gol sayının artacağının işaretiydi. İkinci yarıya Durica'yı alarak başlayan Trabzonspor geriden daha derli toplu çıkmaya başladı.
Risk alıp oyunu 3. bölgeye taşıyan Bero ve Castillo ile daha dikine oynayan bordo- mavililer aradığı golü erken buldu.
Fenerbahçe ise yediği gole tepki veremezken oyunun kontrolünü de rakibine bıraktı. Takım boyu uzayan, hucüm hattında topu tutamayan Fenerbahçe'de ataklar tamamen içgüdüsel ve doğaçlama bir hal aldı. Tam da buna uygun olarak Volkan'ı oyuna alan Advocaat oyunun son bölümünde Salih ve Stoch'u alsa da istediği ve beklediği sonucu alamadı.
Ersun Yanal için de şunu söylemek lazım N'Doye'yi oynatmak için Rodallega'yı kesen, N'Doye'yi oyunda tutmak için Castillo'yu oyundan çıkararak haftalardır yaptığı yanlışta ısrar ederek belki de Trabzon'un Avrupa Kupası'na katılma hakkını kaybetmesine sebep oldu.
İki takımın teknik adamları açısından da da ilginç yönleri vardı maçın. Derbilerdeki çok tartışılan ama sonuç odaklı başarıya ulaşan Advoocat ve Fenerbahçe'nin başında şampiyonluğa ulaşmış, sarı-lacivertlilerle bir hikayesi olan Yanal'ın nasıl bir anlayışla oyuna başlayacağını merak etmiştik.
Müsabaka başladığında Fenerbahçe klasik, savunma prensiplerine bağlı önceliği kontrollü olan bi anlayışla rakibini beklerken,Trabzonspor da kendi oyunu olan önde baskı ile başladı. Fenerbahçe her zamanki gibi hucümda dağınık bir görüntü verdi. Birlikte oynayamayan, ortak düşünemeyen toplama takım hüviyetindeydi sahada. Bu anlayışla golü bulmak duran toplar ve tesadüfler dışında çok zordu. Yan hakemin kaçırdığı ofsayt pozisyonuna Onur'un da bireysel hatası eklenince gol kaçınılmaz oldu.
Golden sonra Trabzonspor'un risk alarak oyunu öne taşımak istemesiyle birlikte orta sahaların kolay geçildiği gördük.
Sorumlu Ersun Yanal!
Fenerbahçe attığı golün etkisi ve moraliyle, oyunun momentumunu da kontrol ederek ilk yarıyı istediği gibi bitirdi.
İlk yarıda oyun disiplininin zayıfladığını ve taktik anlayışın unutulduğu anların fazlalığı da maçın ikinci yarısında gol sayının artacağının işaretiydi. İkinci yarıya Durica'yı alarak başlayan Trabzonspor geriden daha derli toplu çıkmaya başladı.
Risk alıp oyunu 3. bölgeye taşıyan Bero ve Castillo ile daha dikine oynayan bordo- mavililer aradığı golü erken buldu.
Fenerbahçe ise yediği gole tepki veremezken oyunun kontrolünü de rakibine bıraktı. Takım boyu uzayan, hucüm hattında topu tutamayan Fenerbahçe'de ataklar tamamen içgüdüsel ve doğaçlama bir hal aldı. Tam da buna uygun olarak Volkan'ı oyuna alan Advocaat oyunun son bölümünde Salih ve Stoch'u alsa da istediği ve beklediği sonucu alamadı.
Ersun Yanal için de şunu söylemek lazım N'Doye'yi oynatmak için Rodallega'yı kesen, N'Doye'yi oyunda tutmak için Castillo'yu oyundan çıkararak haftalardır yaptığı yanlışta ısrar ederek belki de Trabzon'un Avrupa Kupası'na katılma hakkını kaybetmesine sebep oldu.