Hücum farkı!

Normal sezonun sonlarına doğru tüm takımı, final four için tam olarak hazır hale getirmeyi başaran başantrenör Obradovic'in yıldızsız takımının en büyük özelliği kusursuz savunma olmalıydı. Finalde CSKA'dan kurtulmuş olmak kağıt üstünde avantaj gibi gözükse de Madrid'le olan eşleşmelerde daha fazla zorlanacağımızı tahmin etmek zor değildi. En iyi yaptığımız işi yani savunmayı bu maçta yapamadık. Savunma ribauntlarını alamadık. Madrid'in silahı olan hızlı hücumlara çare bulamadık. Uzunlarımız hızlı ve gereksiz fauller yapınca maç içi rotasyonumuz kısıtlandı. Zalgiris maçında sahneye Bobby Dixon ve Datome çıkmıştı ve hücum sıkıntımız halının altına süpürülmüştü ancak bu maçta da aynı problemi yaşadık ve bu kez sahneye çıkan Melli de çözüm olamadı. Bogdanovic ve Udoh yerine alınan Thompson ve Guduric ikilisi vasatı, sezon boyunca olduğu gibi bu maçta da aşamadı. Wanamaker'dan bahsetmek bile istemiyorum. Sezonun genelinde parkeye yansıttığımız akıllı basketbolu ne yazık ki final maçında sahneleyemedik. Obradovic tüm kozları farklı kombinasyonlar halinde denedi ancak Melli dışında ayakta kalan oyuncumuz yoktu. Çok fazla üzülmeye gerek yok. Çok iyi iki transfer hamlesiyle gelecek sezon Vitoria'da kupayı kaldıran Fenerbahçe olur. Artık iyi savunma eden değil, iyi hücum eden takımlar bir adım öne çıkıyor...

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.