Aslanlar gibi

Bunca yıldır futbolun içindeyim, bir takımın şampiyon olduktan sadece bir yıl sonra bu kadar perişan duruma düşmesini anlayamıyorum.
Gelelim Trabzonspor'a... Bu takımda 11 eksik var. Yani sahaya nerede ise bambaşka bir takım ile çıktılar.
Trabzonspor tüm olumsuzluklara rağmen aslanlar gibi savunmasını yaptı, ayakta kaldı ve rakibine de zor anlar yaşattı. Hani derler ya "Futbol sistem meselesidir" diye. Abdullah Avcı bu takıma bu kadar kısa bir zamanda bir oyun şablonu oturtmuş ki bu kadar eksiğe rağmen kazanmayı başardı.
İlk 15 dakika ev sahibi ekibin kontrolü altında geçti. Aykut Kocaman ve ekibi Trabzonspor'u iyi analiz etmiş.
Bordo-mavililerin kendi alanında oynamasına müsaade ettiler ve ardından tüm alanı iyi kapatarak Trabzonspor'un inadını ve direncini kırmayı başardılar.
Tam oyuna hakim olacağı sırada en çalışkan futbolcusu Deniz Türüç'ün sakatlanıp çıkması Başakşehir'in oyun nizam ve intizamını bozdu. Bundan sonra maça Trabzonspor hakim oldu.

***

Trabzonspor'un en tembel bloğu orta sahasıydı. Berat ve Flavio kendilerine bir aksiyon çizmişler, yeterli paslaşmaları ve ileri hareketlenmeleri yetersizdi.
Bu durum ileri uçta kendilerinden gol beklenen adamların oyundan düşmelerine hatta devre dışı kalmalarına sebep oldu.
Bakasetas gibi kendisinden çok şey beklenen bir futbolcu dahi bekleneni veremedi. Teknik direktör Abdullah Avcı, bitime az bir süre kala ne düşünmüşse Yusuf Sarı'yı sahaya sürdü. Bu oyuncu da nerede ise tüm rakip savunmayı zigzaklarla peşine taktı ve ardından da koskoca milli takım kalecisinin kapattığı köşeden attığı golle Trabzonspor'a bu zorlu günde üç puanı kazandırdı.
18 yaşındaki kaleci Kağan'ı da son dakikada yaptığı kurtarış nedeniyle kutlarım.