Baraja 3 adım kala

Antalya'da hava sıcak. Ama futbolu çok seven Antalyasporlular'ın maça ilgisi oldukça soğuk. Yıllarca Antalya'da maç seyrettim böylesini görmedim.
Antalyaspor'da Ali Turan ve golcü Necati oynadıkları sürece başarılı olabilmek için bütün güçlerini ortaya koydular.
Necati Ateş sonunda attığı iki golle bunda da başarılı oldu. Hele Ali Turan neredeyse her topa koştu, başarılı futbolu ile alkışlandı...
Maç başladığında Antalyaspor'un oyundaki ağırlığı Galatasaray'dan daha fazla idi.
Topu çok akıllı kullanıyorlar, çok çabuk topu rakip sahaya taşıyorlardı.
Buna karşılık Galatasaray bildiğimiz gibiydi.
Şu kötü günlerde biraz daha dikkatli oynayıp bütün gücümüzle bir şeyler yapıp bu maçı alalım diye bir şey düşünmedikleri hallerinden belli oluyordu.
31'de Erkan Sekman vole ile nefis bir gol atarken Galatasaray defansı kargaşa içindeydi.
Bu gol olurken Galatasaraylı futbolcuların pozisyonu seyretmesi çok ilginçti.
Birkaç dakika sonra Necati Ateş'in, Ufuk'la karşı karşıya kalıp atamadığı gol ise kocaman bir ayıptı.
Yabancıları postalarım
Devre Galatasaray'ın ciddi pozisyonu olmadan mağlubiyeti ile kapandı.
İkinci yarı oyun açısından Galatasaray'da değişen bir şey yoktu. Antalyaspor oynuyor, Galatasaray ise emekliler gibi rölanti de koşup duruyordu.
İkinci yarıda Necati Ateş'in biri penaltıdan attığı 2 golle durum 3-0 oldu ve maç böyle bitti.
Fazla uzatmadan ciddi bir uyarıda bulunmak isterim. Galatasaray'ın bu mağlubiyetle düşme hattına üç adımı kaldı.
Dünkü maçta forma giyen yabancıları ben olsam bir dakika tutmam. Hele Hagi'nin Romanya'dan getirdiği üç futbolcuyu "Sepeti koluna herkes yoluna" der tek gidişli biletle postalarım.