Patron Lucas

Perşembe günü çıkan yazımda "Vur tekmeyi, al puanları" diye ligin "Sadist" futbolcularını yazmıştım. Hatta yazıda 'yeni transfer Jo Alves'e öyle bir vurdular ki içim sızladı' dememe kalmadan, üç gün sonra Antalyaspor maçında Yalçın'ın tekmeleri sonucu sedye ile çıkarken gördüm. "Vurdumduymaz" Futbol Federasyonu'na da bir sorum var... Kayserisporlu bir yönetici Ali Turan'ın gerçekleşmeyen transferi ile ilgili çok ciddi açıklamalar yaptı. Bu açıklama maçtan iki evvel yapıldı. Amaç Kayserisporlu taraftarları ve futbolcuları Galatasaray'a karşı tahrik etmekti. Federasyon olarak bu yönetici için ne yaptınız? Oyun; taraftarların tribünde, futbolcuların ise sahadaki yüksen tansiyonu ile başladı. Özellikle Kayserili futbolcuların yaptığı sert hareketleri hakem seyretti.
Heyecan fırtınası
35'inci dakikaya kadar Kayserispor, Galatasaray kalesini inanılmaz bir baskı altına aldı. Makukula, Cangele, Gökhan Emreciksin ve Mehmet Eren'in atakları Galatasaray kalesini zor durumlara soktu. Bu arada Lucas Neill müthiş oyunu ile birçok pozisyonu tek başına önledi. İlk yarı Arda'nın kaçırdığı golle kapandı. İkinci devre oyun aynı tempoyla başladı. Keita iki Kayserili arasında boğuşurken, Dos Santos kenarlarda ne yaptığı belli olmuyordu. 64'üncü dakikada Keita'ya arkadan acımasız bir faul yapan, Hakan ikinci sarıyla değil direkt kırmızı ile atılmalıydı. 10 kişi kalan Kayseri defansa önem vererek oynamaya başladı. Maç gerçekten tempolu ve inanılmaz bir mücadele ile sürdü. İki takım da gol fırsatı kaçırdı. Ancak son beş dakika içinde önce Emre Çolak sonra da Keita iki net gol kaçırdı. Galatasaraylıların hepsi çok iyi oynadı. Ancak sahanın patronu süper oynayan Lucas Neill'di. Emre Güngör de çok iyiydi. Çok çalışanların başında Mehmet Topal ve Mustafa Sarp vardı.