Devekuşu!

Her teknik adam kendi başarısızlığından sorumsuzdur!
Ver parayı kanatsın yarayı!
Bu ülkede futbolun tahtı iyi para ediyor ya, futbolumuza yapılan en büyük kötülük, parayı çok sevenlerin varlığını körüklemektir! *** Ukrayna karşısında kazansaydık "elimizin altında" duran bir gerçeğimiz olacaktı belki. Kaybedince mucizelere dayalı bir hayalimiz kaldı.
Tedaviye karşılık vermeyen bir milli takımımız var.
Ağlama duvarına yaslanan ve sadece alacağı paraya bakan bir teknik adamımız!
Sonuca göre konuşmayı iyi bilen Lucescu, yabancı futbolcu sayısının çokluğundan izleyemediği yerli futbolcu konusunu gündeme getirdi.
Ozan Tufan'ı milli takımda oynatabilmek için, kaç Fenerbahçe maçı izlediğini sormayın!
Her maçta ortalama 2 gol yiyen Fenerbahçe savunmasının iki beki takımdayken, Caner'i kenarda oturtmanın hesabını sorgulamayın.
O yüzden mazeret çöplüğü olmaktan kurtulmak için, aynaya bakmayı öğrenemeyenlerin görevi alırken öznesi paradır, maçlardan sonraki cümlesi ıslak! *** Devekuşuna sormuşlar.
"Şu yükü taşır mısın?" "Yok" demiş "ben kuşum taşıyamam." "Pek uç da görelim" demişler.
"Uçamam" demiş, "ben deveyim!" Lucescu cevap versin, kuş mu, deve mi? Parayı almakla, umutları harcamak arasında! *** Delidir doludur ama Emre Belözoğlu'nun hakkını verelim.
37 yaşındaki adam Ozan'ı Arda'yı, Mehmet Topal'ı cebinden çıkarıyor.
İliklerine kadar mücadele ediyor, ateşlere basa basa yürüyor.
Kaybetmeye itirazı olan futbolcular sıralamasında bir numara.
O yüzden televizyon mahallesinde dolaşan futbolculara benzemiyor!
Ve o yüzden yenildiğimiz maçtan sonra bile tebrikleri kabul etmeli.
Kalp atışıyla ruh satışı arasındaki görkemli duruşu için. *** Bugün Hırvatistan karşısında ruh çağırma seansına davet edeceğiz futbolcularımızı.
Lucescu ve arkadaşları biraz da yukarı doğru çevirsinler ağlama musluklarını!
Umutların iskeletine et taşımak için!
Öyle ya çıkmadık candan umut kesilmez! Bazen ülkenin ruhuyla ayaklanır mucizeler, futbolun ölmüş ruhuna inat! *** Nitelikli adamları veda ettirmeden gönderdik de, niteliksiz adamlara neler verdik neler!
Filmin adı; "Arabanın ön camına yapışan sinekler!" İnsanların bilinçaltına "büyük futbolcu" olarak yerleşenlerin, nasıl küçük kaldığını gösterebilmek için böyle cümlelere de ihtiyacımız var.
O yüzden kimse kusuruma bakmasın!
Van Persie filminin vizyona girişi 3 yıl öncesine dayanıyor.
Adam oyun içinde oyuncu!
Fenerbahçe'de sakatım diye bitkisel hayatta.
Kendi milli takımında ayakta!
Hangi akıllı adam böyle bir filme para yatırır da, üç sezondur Kadıköy sinemalarında oynatır?
Söyleyin hangi akıllı adam? *** Böyle birine yılda 5.7 milyon euro veren adamlar aklını oynatır.
Akılla işi olmayıp parası bol olanlar Van Persie'yi.
Daha ne diyebilirim ki!
Ülkelerarası konaklama tesisi haline gelmişken ülkemiz!