Gerçekler

Fenerbahçe taraftarının gönül rahatlığıyla izlediği bir maç bile yokken... Kötü futbolu kanıksamış bir takımın sorgulanması kaçınılmaz.
Yırtılmış sayfaları yerine yapıştırmakla, masallara girip çıkmak arasında gezinen bir takım üstelik bütünlüğü sağlamakla uğraşıyor.
***
Fenerbahçe bütün sırlarını dökmüş bir sonbahar gibi dururken...
Taraftar bölünmesi var.
İsyanlar elbette kasada kilitli kalmayacak.
Ama bir mücadele verilirken, takım kötü oynarken bile kazanırken el vermek de taraftarlığın yasasında olmalı.
***
Kötü giden bir şeyler var.
Futbolcular arasındaki bağın kuvvetli olduğunu söylemek pek mümkün değil.
Haksızlık sendromunun takımı etkilediğini söylemek de haksızlık değil.
Cristian ve Meireles'in durduğu yerde yaprak döken hallerine giydirilen formanın bir açıklaması olmalı.
***
Aziz Yıldırım, sokaktaki insana bile laf yetiştirmek gerçeğinden kurtulmalı artık.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı olmak, küçük işlerin adamı olmayı reddeder çünkü.
Yoksa böyle giderse.
Oturduğu dalı kesmesine gerek kalmayacak.
Hiçbir dal bu kadar yanlışı taşıyamaz.
***
Aykut Kocaman da çaresiz. "Camianın birliğini sağlamak adına bir yol alamadık."
Yanlış transferler, otorite boşluğu, gidip gelmeler ve futbolcular arasındaki bağların kopması.
Krasic, Stoch gibi milyonluk adamları oynatamamak da teknik adamlık suçudur.
Buna karşılık, kaç zamandır Fenerbahçe takımının teknik patronu olup, teknik ve taktik yandan sistemsizliğin sorumlusu olmak da, meselenin öznesidir.
Bunu da taraftar tepkisi kadar, parantez içine almak gerekir.
Ama futbolcuları sorgulamak da eleştirinin yasasıdır. "Size istenilen her şey veriliyor da… Sizden isteneni neden yapmıyorsunuz?"
***
Fenerbahçe'nin bir yanında infaz beklentisi.
Öte yanında her şeyi değiştirmeye gönüllü bir çaba.
O yüzden takımın önündeki zorlu maçlar, her şeyin en net açıklamasına sahne olacak.
Facia anonslarıyla kötümserlik arasındaki mücadelenin galibini de zaman gösterecek.
***
Futbolculara gelince… Sow'u herkesin dışında tutuyorum.
Hem sanatçı, hem işçi.
Bu sezon nerdeyse bütün maçlarda takımın can damarı rolüne soyunuyor.
Fenerbahçe onun inandığı aşkın takımı.
Ama birçoklarına söylenecek sözümüz. "Uğrunda savaşmadığın aşk senin değildir."
***
İstenilen ateşi yeniden bulmak değil.
Kendiniz olmak!
En azından aldıklarınıza karşılık.