Dava ve kavga
- Hakkı Yalçın Yazıları
- 07 Eylül 2010, 00:48:36
Bugün yaşayan insanların, yarın doğacak çocuklara bırakacağı en önemli mirastır dürüstlük...
Oysa ahlaksızlığın hak olduğu bir düzen yaratıldı. Çirkin davranarak var olanlar, her şeyi yok ediyor.
***
Renkli camların ardında, her yıl biraz daha güçlenen adamlara bakıyorum.
Futbol terörünün popüler suretlerine.
Tehdit, şantaj gırla.
İlgi görmek için kılıktan kılığa giriyorlar.
Televizyonların başında onlara mıhlanan gözlere haykırıyorum. "Onları besleyen ve güçlendiren de sizlersiniz!
Viskilerine meze olan da..." Hırsımı alamıyorum. "Televizyonlar yetmez, koynunuzu da açın" diye bağırıyorum. "Onların saklanabilecekleri en güvenli yer orası!" HHH Yükselen değerin alçaklık olduğu bir ülkede, piyasayı yükseltmenin sudan ucuz olduğunu görüyorum.
Kimsenin doğruyu istemediği topraklarda, yalanların neden itibar gördüğünü de...
Bu ülkenin yalan penaltıyı seven futbol izleyicisiyle, yalan haberi seven okuyucusu aynı değil mi?
***
Arda Turan'ı Atletico Madrid istemiş de...
Bir varmış, hiç yokmuş. Arda Turan'ın bir menajeri var. Ahmet Bulut...
Sabıka kaydına bakın, yalan haber dolu. "Bu adamın ağzı yalan kokuyor" diye, iki hafta önce haykırmıştım.
Ama Galatasaray Kulübü'nün Başkanı, elindeki belgeyi gösteriyor da, biz de inanıp bu transfere yorum yapıyorsak, olayın suçlusu tek kişi değildir. Arda Turan'ı, medya eleştirilerinden korumak isteyenler, işe en yakınındakilerden başlasın. Çünkü ne oluyorsa, o çemberin içinde oluyor... Olan da Arda'ya oluyor.
***
Arda ve Tuncay'ın Kazakistan maçı öncesi kaldıkları otelde odaları beğenmeyip, daha büyük odaya geçtikleri haberi yayınlandı.
Futbol Federasyonu meseleye açıklık getirdi. "Kesinlikle doğru değil!" Bu demektir ki, suçlama yapmadan önce hepimize biraz bilgi gerekiyor.
Hepimize biraz insaf!
***
Güzel şeyler de oluyor memlekette.
Basketbolda tarihi günler yaşıyoruz.
Böyle bir savunma ve böyle bir dayanışma, hiçbir takımda yok.
Final barajının kapıları açıldı bir kere...
Önüne geleni ardına katacak bir basketbol takımımız var.
Görünen o ki...
Finalin de onlara selamı var.
***
Fenerbahçe'de gençlik ateşi, Sivas'ta da kendini gösterdi.
Geceyi yaratan gençlik gösterisinden, yarınlara ışık saçan isimler. Aykut Kocaman, sezon başında kişisel hatalarıyla kaybettiklerini, cesaretiyle geri almayı deniyor.
Bu da bir ödeştirme şekli.
Ve gençliğe verilen değerin her türlüsüne, boynumuz kıldan ince.
***
Bugün Belçika'yla önemli bir maça çıkıyoruz.
Dünya Kupası elemelerinde 5 puan verdiğimiz bir takımın karşısına.
Milli takımın, Kazakistan karşısında attığı 3 gole baktığımız kadar, verdiğimiz pozisyonlara da bakmalıyız.
Ne hataları gizleyelim, ne sonucu abartalım.
Ama önce Belçika maçında davanın içinde olalım.
Sonra kavganın içinde oluruz.
Bu takımla yolun sonuna kadar birlikte yürüyeceğimize göre.
Yolumuz uzun... İşimiz çok.
Oysa ahlaksızlığın hak olduğu bir düzen yaratıldı. Çirkin davranarak var olanlar, her şeyi yok ediyor.
Renkli camların ardında, her yıl biraz daha güçlenen adamlara bakıyorum.
Futbol terörünün popüler suretlerine.
Tehdit, şantaj gırla.
İlgi görmek için kılıktan kılığa giriyorlar.
Televizyonların başında onlara mıhlanan gözlere haykırıyorum. "Onları besleyen ve güçlendiren de sizlersiniz!
Viskilerine meze olan da..." Hırsımı alamıyorum. "Televizyonlar yetmez, koynunuzu da açın" diye bağırıyorum. "Onların saklanabilecekleri en güvenli yer orası!" HHH Yükselen değerin alçaklık olduğu bir ülkede, piyasayı yükseltmenin sudan ucuz olduğunu görüyorum.
Kimsenin doğruyu istemediği topraklarda, yalanların neden itibar gördüğünü de...
Bu ülkenin yalan penaltıyı seven futbol izleyicisiyle, yalan haberi seven okuyucusu aynı değil mi?
Arda Turan'ı Atletico Madrid istemiş de...
Bir varmış, hiç yokmuş. Arda Turan'ın bir menajeri var. Ahmet Bulut...
Sabıka kaydına bakın, yalan haber dolu. "Bu adamın ağzı yalan kokuyor" diye, iki hafta önce haykırmıştım.
Ama Galatasaray Kulübü'nün Başkanı, elindeki belgeyi gösteriyor da, biz de inanıp bu transfere yorum yapıyorsak, olayın suçlusu tek kişi değildir. Arda Turan'ı, medya eleştirilerinden korumak isteyenler, işe en yakınındakilerden başlasın. Çünkü ne oluyorsa, o çemberin içinde oluyor... Olan da Arda'ya oluyor.
Arda ve Tuncay'ın Kazakistan maçı öncesi kaldıkları otelde odaları beğenmeyip, daha büyük odaya geçtikleri haberi yayınlandı.
Futbol Federasyonu meseleye açıklık getirdi. "Kesinlikle doğru değil!" Bu demektir ki, suçlama yapmadan önce hepimize biraz bilgi gerekiyor.
Hepimize biraz insaf!
Güzel şeyler de oluyor memlekette.
Basketbolda tarihi günler yaşıyoruz.
Böyle bir savunma ve böyle bir dayanışma, hiçbir takımda yok.
Final barajının kapıları açıldı bir kere...
Önüne geleni ardına katacak bir basketbol takımımız var.
Görünen o ki...
Finalin de onlara selamı var.
Fenerbahçe'de gençlik ateşi, Sivas'ta da kendini gösterdi.
Geceyi yaratan gençlik gösterisinden, yarınlara ışık saçan isimler. Aykut Kocaman, sezon başında kişisel hatalarıyla kaybettiklerini, cesaretiyle geri almayı deniyor.
Bu da bir ödeştirme şekli.
Ve gençliğe verilen değerin her türlüsüne, boynumuz kıldan ince.
Bugün Belçika'yla önemli bir maça çıkıyoruz.
Dünya Kupası elemelerinde 5 puan verdiğimiz bir takımın karşısına.
Milli takımın, Kazakistan karşısında attığı 3 gole baktığımız kadar, verdiğimiz pozisyonlara da bakmalıyız.
Ne hataları gizleyelim, ne sonucu abartalım.
Ama önce Belçika maçında davanın içinde olalım.
Sonra kavganın içinde oluruz.
Bu takımla yolun sonuna kadar birlikte yürüyeceğimize göre.
Yolumuz uzun... İşimiz çok.