Kendini aşmak

Sıcak bir gecede galibiyete yazılmak; Galatasaray'ın maç öncesi hedefi daha maçın ilk başlarında oyuncularının diriliğinden okunuyordu. Ambrabat, Elmander'i 'iyi bir akılla!' taç atışında gördü ve usta krampon golü yaptı. Bu başlangıç bile üretici sahneler göremediğimiz maçın nasıl gideceğini/ sonuçlanacağını gösteriyordu.
Güney ekibi Deniz, Zizic ve Zeki'yle direnmeye çalışıyor, aldığı topları Diarra, Isaac ve Tita'yla buluşturarak gol yollarında tehlike yaratmaya çalışıyordu. Her atakları Galatasaray'ın ceza sahası önünde eridi.
Sarı-kırmızılı kramponlar ise Selçuk, Ambrabat, Melo ve Elmander ile sürekli gol aradılar.
İlk yarı rakip eksilene kadar ceza sahasını yokladılar ve buldukları topları da akıllıca değerlendirdiler.
Elmander'in ve özellikle 50 metrelik sprintin ardından kaleci Sammy'i çaresiz bir vuruşla geçen Amrabat'ın adını başka bir yere yazmak gerekecek.
Şemsiye açılımı
Defansta iyi kapanan ve ileride kontrollü çoğalmayla gol arayan bir Galatasaray vardı sahada. Deplasmanda oynamanın dezavantajını da böylece ortadan kaldırdılar.
İkinci yarı zaten Isaac'in kırmızı kartla oyun dışı kalmasının ardından yakaladığı avantajı iyi kullanan Galatasaray istediğini rahatlıkla aldı.
Umut'un golü haftalardır çizdiği grafiğin haklılığını gösteriyordu.
Burak'ın durmak bilmez inadıyla bulduğu topun çizgiden dönmesini de eklersek Galatasaray'ı Akdeniz akşamının ve ligin en kârlı ekibi saymamak için neden kalmaz ortada.
Alkışlar bir kez daha çıkış arayan futbolumuzda kendini aşan Galatasaray için.