Baros'u okumak...

Başlığı 'Baros'u anlamak' diye de değiştirebiliriz. İki durumda da Baros'u anlamak üzerine kelam etmeniz gerekiyor. İlk geldiği dönemlerdeki ilk maçlarının ardından şöyle yazmıştım; "Yeni ligin yeni gol kralı!" Neye dayanarak söylemiştik bunu? Bir tren gibi sürüklüyordu ardına yanından geçtiklerini Baros. Gol Kralı oldu mu peki? Oldu. 'Dediğimiz çıktı' diye ilk defa yazıyorum. Ama o sakatlık işte. Sonrasında yokları oynadı Çek golcü. O saate kadar ne 'Çek'tiyse onun yokluğunda çekti Galatasaray. Sürükleyecek ileri adam yokluğunda önce Kewell'a ardından Keita'ya sarıldı sarı-kırmızılılar ama yine boşa çıktı umutlar. O yokken orta saha arayışları kifayetsiz, defansı rahatlatan uzun erimli top çıkışları pusulasızdı. Zaten Galatasaray ancak 'yıldızları yeryüzüne indiği zaman" Galatasaray'dı. Ve Baros geldiği günden bu yana parlayan en yeni ve ilk yıldızıydı Galatasaray'ın. İsterseniz öyle olup olmadığını yere düştüğü zaman, kafaya çıktığı zaman, sağına düştüğü zaman, soluna yattığı zaman bir sorun. Bulursanız tabii, yanınızdan geçen trene takılmayı bir deneyin bakalım.
Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.