Korkaklar ve cesurlar

Galatasaray ruhu, Kral çıplak, Arda'yı anlamak, Seni içime gömdüm, Kritik zamanlar, Elde var hüzün, İç sıkıntısı, Yıldız karanlığı, Ceza mı, ödül mü?, Bu da oldu işte!, Baltanın ağacı, Yine yeni yeniden...
Bu zamana kadar Galatasaray için yazdığım yazılardan bazı başlıklar bunlar. Çoğunluğunda da aynı arızaların sürmesinden yana sıkıntımı dile getirmişim. Bir yazımda doğrudan; 'Git Artık Rijkaard!' dediğimi de hatırlıyorum.
Daha kaç kez yazacağım bilmiyorum. Biraz ağır olacak ama bir kez yapılmış yanlış deneyimsizliğe, aynı yanlışın sürekli yapılması aptallığa delalettir. Basireti bağlanmış olabilir mi Rijkaard'ın?
Takımı yanlış tertiple çıkardığı için, orta saha kurgusunu yanlış yaptığı için, yanlış antrenmanları için -hatalı olanın sağlık ekibi olduğunu düşünüp personel değişikliğine gitmişleryanlış yerlere yanlış transferler yaptığı için...

İŞ TARAFTARA DÜŞÜYOR
Peki yönetim kurulu ve futbol şube sorumlusu yok mu Galatasaray'ın? Var elbette. Onlar ne iş yapıyorlar? Doğru onlar bir kez teknik direktörlerinden 'zılgıt yemiş' sonra da susmuşlardı bunun bir liseli geleneği olduğunu söyleyerek. Ama Lucescu'ya herkes konuşuyordu? Hatta hiç susmuyorlardı... Susmayacaksanız herkese, uyaracaksanız herkesi...
Bir sözüm de size taraftarlar; Galatasaray Sevdalıları...
Siz susmayacaksınız asıl. Bu takım yönetenlerin olduğu kadar sizin de. Parlayıp sönen saman alevi gibi değil Galatasaray tribünlerine yakışır bir havada. Birbirinize girerek değil sorumluları anında gösterecek ve tepkiyi en düzeyli ortaya koyacak bir 'akılcılıkla!' Ya hep yapacaksınız bunu ya hiç. Devir o devirdir.
Korkak öldürürmüş sevdiğini ama fısıldayarak sevda sözcüklerini, cesuruysa bir kılıç darbesiyle hiç kırpmadan gözlerini. Siz hangisisiniz?