Biz inandık ama...

Eyüp YILDIZ
Her şey çok güzel başladı, Türkiye ve hatta dünyanın her yerinden binlerce F.Bahçeli Madrid'e akarken, tribündeki görüntü ve seslere bakınca kendimizi Ülker Arena'da gibi hissettik.
Birinci periyot dengeli geçerken, Fernandez'i savunmakta sıkıntı yaşadık. Ayrıca ribaundlarda Real Madrid'in daha istekli olması ikinci, üçüncü hücum şansını vermemize neden oldu. Oyuncularımız hücumda dengeli bir performans ortaya koyarken, Vesely, Goudelock ve Bogdanovic'den iyi katkı almamız 21-
20'lik skorla öne geçmemizi sağladı.
İkinci periyoda istediğimiz gibi başlayamadık, 7-0 'lık bir seri ile 2 dakika içinde Real Madrid 27-21 öne geçti. Koç Obradovic, mola alarak kötü gidişata müdahale etmek istese de dengeyi lehimize değiştiremedi. Vesely dışındaki oyuncularımız bekleneni veremezken, ribaundlarda ve savunmada iyice düştük.
Ev sahibi üçlükleri de isabetli atmaya başlayınca bir anda fark açıldı ve devreyi 55-35 geride kapattık.

Oyuncular inanmadı
İkinci yarının başlamasıyla beraber anladık ki, bu gece F.Bahçe Ülker'li oyuncular maalesef galibiyete, taraftarlar ve bizler kadar inanmamışlar. Madridli kısaların perdeden çıkarak leblebi gibi üçlük atmalarına engel olamamak ve ribaund sorunu maça girmemize engel oldu. Son saniyelerde farkı tek haneye indirsek de maçı 87-96 kaybettik.
Kaybetmek moral bozsa da ben Türk basketbolu adına önemli bir eşiği geçtiğimizi, yani bir tabuyu yıktığımızı düşünüyorum.
Artık seneye şampiyonluğu tüm takımlarımız daha cesur bir şekilde "İstiyoruz" diyebilecek.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.