'Buca'lamayın yeter

Yeni sezon öncesi, yenilenmiş Beşiktaş hakkında konuşalım biraz... Patron, pardon başkanDemirören ve yönetim kurulunda herhangi bir değişiklik yok, onlar her zaman olduğu koltuklarında çalışıyorlar..
Gerçekten çalışıyorlar, laf çarpmıyorum!
Siyah-beyazlılarda ilk değişim teknik anlamda yapıldı. "Mustafa Denizli, şampiyon yap bizi" gitti, yerine Bernd Schuster geldi..
Hayırlı olsun, Allah sonunu hayır etsin!
Schuster'in gelmesi, bazı kafalarda "Bu da nereden çıktı?" sorusunu da beraberinde getirdi.
Hâlâ bu sorunun yanıtını bulamayanlar var etrafta. Bu kişilere "teknik destek" verelim..
Bakın arkadaşlar, Schuster'in gelmesi Beşiktaş'ı Avrupa'nın en iyi takımı yapmayabilir.
Onun adına "Şampiyon yap bizi" besteleri de yapılmayabilir. Hatta karizması, Çeşme'de dinlenen Denizli kadar da olmayabilir!

Duygusal çocuklar
Peki o zaman "Schuster'in ismi Beşiktaş'a ne kazandırır?" derseniz eğer, size iki isim vermek zorunda kalırım: Quaresma ve Guti! İkisi de Schuster'in ismine, kariyerine ve insanlığına inandıkları için buradalar.
Güzel isimler di mi... Hatta o kadar güzel ki sezon bitene kadar doğacak bazı erkek çocuklarına bu isimleri koyacak babalar olacağına bile eminim ben!..
Eee biraz da para verildi canım, o kadar da duygusal çocuklar değiller...
Ama bu takım sadece Q7 ve Gu14'ten oluşmuyor elbette.
Rüştü'sü, Hakan'ı, İbrahimler'i, İsmail'i, Ekrem'i, Nihat'ı, Necip'i, Erhan'ı, Ersan'ı, Onur'u...
Ferrari'si, Zapotocny'si, Ernst'i, Delgado'su, Tabata'sı, Holosko'su, Bobo'su...
Unuttuğumuz kimse var mı?
Olmaz mı, var elbette. Hepsinden özür!
Ama en önemlisi kim? Gönülden Beşiktaşlılar, yürekten Beşiktaşlılar, doğuştan Beşiktaşlılar... Taraftarlar!.. Beşiktaş bu sezona hazır!
Eğer ilk maçında 'Buca'lamazsa, gerisi kendiliğinden gelir zaten.