Tek doğrusunu sildi
- Ayhan Akbin Yazıları
- 06 Mart 2011, 20:09:35
Adnan Sezgin'i futbol dünyasındaki hiç kimse benim kadar tanımaz. Onunla 30 yıldır arkadaşız. (Son 5 yıl hariç) Futbolda idari konularda bilgi ve fikir sahibidir. Düzgün, güvenilir ve namuslu birisidir.
Ona her şeyinizi emanet edebilirsiniz.
Kimsenin malına, mülküne, değerlerine bakmaz, gözü olmaz. Çalmayla, çırpmayla, komisyonla alakası yoktur. 1992'de Galatasaray'da birlikte çalışmaya başladığı Adnan Polat'la aralarındaki sevgi, saygı ve güveni yakından biliyorum.
Onların 20 yıllık dostlukları tekrar Galatasaray'da buluşmalarına sebep oldu.
Ama kıskananlar, çekemeyenler hiç hak etmedikleri şekilde ikisini de eleştirmekle kalmayıp haklarında asılsız, mesnetsiz, ispatlanamaz çamurlar atıp karaladılar.
Bütün bunlar olurken 2006'da göreve gelir gelmez (Benim katkılarımla) yönetim kuruluna, yönetimdeki herkesin tepkisi olmasına rağmen merhum başkan Canaydın'a "Ekibimi ben kurarım" resti çekip Adnan Sezgin'i göreve getiren başkan Adnan Polat'ın bir numaralı muhalifi olan ben bile Sezgin'in arkasındaki duruşunu takdirle karşıladım. "Helal olsun Adnan Polat'a" dedim.
Hem de defalarca. Bir insan, güvendiği bir kişiye "Tez!" olacak şekilde, amansız eleştirileri ve başarısızlığa rağmen sahip çıkıyordu.
Çünkü başkan Polat, Adnan Sezgin'in yaptığı sanılan bütün icraatların, aslında kendisi tarafından onaylanarak hayata geçirildiğini bilen tek kişiydi.
Gitme sırası Polat'ta
Adnan Sezgin'in çok sevip, saydığı, uğruna 1996'da Galatasaray'dan hiç kimsenin reddedemeyeceği teklifi düşünmeden "Polat'la geldim, Polat'la giderim" yanıtını verdiği başkanının sözünün dışında hareket etmesi mümkün olmadığı gibi, düşünülmesi de komik. Sonuç: Benden bile defalarca helal olsun övgüsü alan başkan Polat, Adnan Sezgin'in arkasındaki mükemmel duruşuna, onun hiç suçu günahı yokken görevine son vererek bugüne kadar yaptığı tek doğrusunu da yok etti. Şunu da açıkça söylemek istiyorum: Bana görev vermedikleri için 5 yıl ikisinden de nefret ettim, gitmelerini dört gözle bekledim.
Ama yemin ederim ki Adnan Sezgin'e üzüldüm. Çünkü o hiçbir şey yapmadı.
Evet hiçbir şey yapmadı. Sezgin, başkanı ne dediyse onu yaptı. Polat'ın en büyük hatası, Adnan Sezgin'in ona sadık, güvenilir olması ve idari konular dışında futboldan, futbolcu seçiminden, futbolcularla olan diyaloglardan anlamadığını ve bu konuda beceriksiz olduğunu bilmemesiydi.
Ama geç de olsa şimdi öğrendi. Sonu böyle olmamalıydı. Adnan Polat'a gücü yetmeyenler sürekli ona saldırdı. Polat'a da bile bile Sezgin'i harcamak yakışmadı. Ama ne yaparsa yapsın şimdi gitme sırası kendinde.
Ona her şeyinizi emanet edebilirsiniz.
Kimsenin malına, mülküne, değerlerine bakmaz, gözü olmaz. Çalmayla, çırpmayla, komisyonla alakası yoktur. 1992'de Galatasaray'da birlikte çalışmaya başladığı Adnan Polat'la aralarındaki sevgi, saygı ve güveni yakından biliyorum.
Onların 20 yıllık dostlukları tekrar Galatasaray'da buluşmalarına sebep oldu.
Ama kıskananlar, çekemeyenler hiç hak etmedikleri şekilde ikisini de eleştirmekle kalmayıp haklarında asılsız, mesnetsiz, ispatlanamaz çamurlar atıp karaladılar.
Bütün bunlar olurken 2006'da göreve gelir gelmez (Benim katkılarımla) yönetim kuruluna, yönetimdeki herkesin tepkisi olmasına rağmen merhum başkan Canaydın'a "Ekibimi ben kurarım" resti çekip Adnan Sezgin'i göreve getiren başkan Adnan Polat'ın bir numaralı muhalifi olan ben bile Sezgin'in arkasındaki duruşunu takdirle karşıladım. "Helal olsun Adnan Polat'a" dedim.
Hem de defalarca. Bir insan, güvendiği bir kişiye "Tez!" olacak şekilde, amansız eleştirileri ve başarısızlığa rağmen sahip çıkıyordu.
Çünkü başkan Polat, Adnan Sezgin'in yaptığı sanılan bütün icraatların, aslında kendisi tarafından onaylanarak hayata geçirildiğini bilen tek kişiydi.
Gitme sırası Polat'ta
Adnan Sezgin'in çok sevip, saydığı, uğruna 1996'da Galatasaray'dan hiç kimsenin reddedemeyeceği teklifi düşünmeden "Polat'la geldim, Polat'la giderim" yanıtını verdiği başkanının sözünün dışında hareket etmesi mümkün olmadığı gibi, düşünülmesi de komik. Sonuç: Benden bile defalarca helal olsun övgüsü alan başkan Polat, Adnan Sezgin'in arkasındaki mükemmel duruşuna, onun hiç suçu günahı yokken görevine son vererek bugüne kadar yaptığı tek doğrusunu da yok etti. Şunu da açıkça söylemek istiyorum: Bana görev vermedikleri için 5 yıl ikisinden de nefret ettim, gitmelerini dört gözle bekledim.
Ama yemin ederim ki Adnan Sezgin'e üzüldüm. Çünkü o hiçbir şey yapmadı.
Evet hiçbir şey yapmadı. Sezgin, başkanı ne dediyse onu yaptı. Polat'ın en büyük hatası, Adnan Sezgin'in ona sadık, güvenilir olması ve idari konular dışında futboldan, futbolcu seçiminden, futbolcularla olan diyaloglardan anlamadığını ve bu konuda beceriksiz olduğunu bilmemesiydi.
Ama geç de olsa şimdi öğrendi. Sonu böyle olmamalıydı. Adnan Polat'a gücü yetmeyenler sürekli ona saldırdı. Polat'a da bile bile Sezgin'i harcamak yakışmadı. Ama ne yaparsa yapsın şimdi gitme sırası kendinde.