Zor olsa da...

Galatasaray yeni transferleri Misimovic ve İnsua sahadaydı. Bir tek Arda yoktu. Tam takım gibi bir şeydi. Rakip de kağıt üzerinde zor değildi. Bütün taraftarlar Galatasaray'dan rahat bir galibiyet bekliyorlardı. Ama maç zor geçti. Penaltıdan olan gol dışında bir de Baros'un kafa vurduğu pozisyon vardı. Koskoca 90 dakika Gaziantep'in baskısı altında geçti. Bir kaç net pozisyon yakaladılar. Kötü vuruşlarla gol yapamadılar. En netlerinden biri de 84. dakikadaydı. Tesadüfen kaleci Ufuk'un ayağına çarpan top gol olmadı, kornere çıktı. Yeni transfer Misimovic, çok fazla oyunda gözükmedi. Bahsedildiği kadar iyi bir oyuncu olduğunu göremedik. Umarım ilerleyen haftalarda bekleneni verir. Liverpool'dan gelen İnsua ise Hakan Balta'dan farksızdı. Gaziantepspor bütün ataklarını oradan yaptı.

Eskilerin desteğiyle zafer
Galatasaray bir önceki maçta Eskişehir'de kazanırken ikinci ve üçüncü golleri, geçen yıl takımdan gönderdiği Volkan Yaman'ın hatalarından golleri bulmuştu. İlginçtir, bu maçta futbolcular sahada çaba sarfederken tribünde ölüp ölüp dirilen taraftarlar, yene büyük ümitlerle Galatasaray'a alınıp kısa zaman sonra gönderilen Emre'nin yaptırdığı penaltıyla kazandı. Bu duruma sevinmek mi lazım üzülmek mi? Bu oyuncular Galatasaray'a gelip gittiler. Yani iki haftadır Galatasaray'ın galibiyetini yaptıkları hatalarla kolaylaştıran bu oyuncular bu takıma layık görülüp transfer edilmişti. Ben Galatasaray'ın çok büyük bir takım olduğunu gelen oyuncuların özel ve üstün yetenekli oyuncular olmasını sıradan oyuncuların transfer edilmemesini anlatmaya çalıştığımda bir çok Galatasaraylı taraftarı karşıma aymıştım. İşte kasdettiğim oyuncular bu tür futbolculardı. Hâlâ Galatasaray'da olmaması gereken oyuncular da yok değil. İki tane çok önemli kadamaya girerek rakibin gol atmasını engelleyen Mustafa Sarp'ın da hakkını veriyorum.