Devlete çağrı

Divan Başkanlığı, 67 siyaset ve spor adamına mektup gönderdi

Trabzonspor Divan Başkanlığı, şike süreciyle ilgili olarak aralarında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in de bulunduğu 67 siyaset ve spor adamına bir mektup gönderdi. Mektupta Trabzonspor'un uğradığı haksızlıklara, elinden alınan şampiyonluklara dikkat çekilirken, 3 Temmuz sonrası gelinen süreçte, bazı çevrelerin "hukukun gücü yerine, gücün hukukunun" geçerli sayılmaya çalıştıklarına dikkat çekildi. Mektupta şu görüşler öne çıktı: "Trabzonspor, lige 17. sezonda (1974-75 sezonu) dahil olmuş ve 38 sezondur onuruyla mücadele vermektedir. Alın teri ve emeğiyle ilk 10 yılda 6 şampiyonluk kazanmıştır.
ŞER GÜÇLERLE MÜCADELE EDİLEMEDİ
28 yıldan beri şampiyon olamamış Trabzonspor'u yorumlarken 'beceriksizliğinden' söz etmek kolaycılıktır. Şer güçlerle mücadelede beceriksiz kaldığı ise doğru bir tespit olur. Her yıl sezona şampiyonluk iddiasıyla başlayan kulübümüzün birçok yılda haksızlıklarla, saha dışı oyunlarla şampiyonlukları engellenmiştir.
Örnek:
1981-1982 sezonu Eskişehir-Beşiktaş müsabakası meşhur Zalad hikayesi ve şampiyonluk gidiyor.
1994-1995 sezonu Galatasaray-Trabzonspor müsabakasının son dakikalarında oyuncumuz Soner Boz'un adeta tırpanlanmasına göz yuman 'Hakem' sayesinde karşı atağa geçen Galatasaray Hakan Şükür ile golü atıyor. Kazanacağımız maçı hakem marifetiyle 2-1 baybediyoruz, şampiyonluğumuz elimizden alınıyor.
1995-1996 sezonu Trabzonspor-Fenerbahçe maçı, sadece Ali Şen'in Aygün'ün başını yalan yere sararak 'Bir taşla şampiyonluğu aldım' demesine bakmayın, o taşın dışında başka faaliyetle şampiyonluğu aldığını biliyoruz.
2004-2005 sezonunun İstanbul Şükrü Saracoğlu Stadı'nda Cem Papila vakası emsali görülmemiş bir idareyle şampiyonluk elimizden alınmıştır.
2010-2011 sezonu için yapılan teknik takipten ortaya konan delillerle olay yargıya taşınmıştır. Ancak Futbol Federasyonu bu deliller ışığında suç işlendiği kanaatine varmış olmasına rağmen suçlulara verilmesi gereken cezaları verememiş, olayları sulandırmış, ötelemiş, 'Yukarıda Allah var' diyerek istifa edip kaçmıştır. Suçlulara ceza veremeyeceğini deklare eden federasyon işbaşına getirilmiş.
GÜÇLÜ OLAN İÇİN SUÇLAR MÜBAH...
Kurulları, 'değiştirmeyeceği' ifadesine rağmen değiştirmiş Tahkim Kurulu başkanı cezalar önüne gelmeden tavrını belli ederek cezalarını onaylamayacağını beyan etmiştir. 3 Temmuz'da ortaya dökülen kirlilikleri örtbas etmek için ortaya konan plan kusursuzca uygulanarak bugünlere gelinmiştir. Fotoğrafın tümüne baktığımız zaman; Güçlü olan için bazı suçlar mubah. Hukukun gücü değil, gücün hukuku geçerli. Hukuka intikal eden meselelerde sessiz kalıyoruz. Mahkeme salonlarında kendilerini savunması beklenenler Trabzonspor'a saldırıyor, taraftarımızı tahrik ediyor ve olaylara sebep oluyor.
PEKİ BU AŞAMAYA NASIL GELİNDİ?
Şüphesiz ki, gelinen noktanın temeli, 2004'te yürürlüğe giren TBMM'nin '5149 sayılı Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi' kanunu ile başlatılmıştır. Ancak zamanla bu kanunun içerik bakımından yetersiz olduğu görüldü. Bundan dolayı 14 Nisan 2011'de yürürlüğe giren 6222 sayılı kanun, geçerli kanunun yerini aldı. Ardından son yapılan düzenlemeyle yerini 6250 sayılı kanuna bıraktı. Tüm bunları iş sahibi TBMM, hem de ittifakla yaptı!
TBMM, YASAYI SAHİPLENMELİ
Trabzonspor camiasının asıl isteği, TBMM'nin kendi yaptığı kanunu sahiplenmesidir. Eğer TBMM, yürürlüğe taşıdığı bir yasayı sahiplenmezse, onu niçin yasalaştırdığını sormamız kadar doğal bir şey olabilir mi? ...Trabzonspor, Yüce Meclis'in sporda düzensizliği (kural dışı hareketleri) önleme adına çıkardığı yasa sayesinde başlatılan teknik takip sonucunda ortaya çıkan iddianame ve Etik Kurulu raporuna dayalı olarak UEFA Şampiyonlar Ligi'nde oynama hakkını elde etmiştir. Bizler, bunun bilincindeyiz. Bundan ötürü Yüce Meclisimize, minnet ve şükran duygularımızı bir kez daha tekrarlıyoruz… Daha da önemlisi, iktidar grubu bu işin 'olmazsa olmaz'lığı nedeniyle, başta Sayın Başbakanımız olmak üzere; O'nun başında bulunduğu iktidar grubuna, tartışmasız bir zeminin oluşmasına katkı veren ana muhalefet ve diğer grubu bulunan partilerimize de teşekkürlerimizi tekrarlıyoruz… ...Ancak, bugün geldiğimiz noktanın gizemli kalan yanları; maalesef bizlerdeki adalet duygusunu zayıflatır hale getirmiştir. Camiamızın gerilimini artıran da budur! Özellikle spor medyasında, bu noktanın göz ardı edilmesi, bizleri derinden yaralamaktadır. 3 Temmuz süreciyle UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katıldığımızda, haklı olarak bunun uzantısı olan kupayla buluşacağımız beklentisindeydik. Bu kurum Trabzonspor olsa da bizim için durum değişmez! Eğer, 'Suç kuruma değil, kişiye verilmelidir' söylemi doğruysa, 1 Nisan'da Avni Aker'de Trabzonspor-Fenerbahçe arasında oynanan ve 1-1 sonuçlanan maç sonrası Trabzonspor niçin cezalandırılmıştır? Eğer varlığını statükoculuktan uzak, hukukun üstünlüğüne dayandıran Sayın Başbakan'ına da "Eşitlik, hakkaniyet ve adalet" aradığını anlatamaz ise acaba kime anlatacak? Olayın asıl özeti budur!" İMZA: Trabzonspor Divan Başkanlığı.

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.