"Şampiyonluğun en büyük adayı Bursaspor"

Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, geçen yılın şampiyonu Bursaspor'un bu yıl da şampiyonluğun en büyük adayı olduğunu söyledi.

Güneş, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında, ligde 5. hafta sonunda ikinci sırada yer aldıklarını belirterek, ''Bu bizim düşündüğümüzün altında bir puan. Ancak lig bir maraton. Ne kadar maç kazanıyorsak o kadar yukarılara çıkacağımızı biliyoruz'' dedi.
Geçen hafta Manisaspor maçında beklemedikleri bir sonuçla sahadan ayrıldıklarını, özellikle duran toplarda çok basit hatalar yaptıklarını kaydeden Güneş, ''Rakibin hücum üstünlüğü olmadığı maçta 3 gol yemek eksiklik görülebilir. Yarışta iddialı olmak isteyen takım için iyi görüntü vermedik. Böyle yaparsak maç kaybımız artar. Manisaspor maçının kaybı ile her şeyin bittiği ve yarışta geri olduğumuzu söylemek doğru değil'' diye konuştu.
Ligde puan cetvelinde alt sıralarda bulunan Beşiktaş, Kayserispor'un da lige iyi başlayan takımlardan olduğunu belirten Güneş, şöyle devam etti:
''Ama bu yılın en iyi takımı geçen sezonun şampiyon takımı olan Bursaspor. Şampiyon takım olarak lige giren Bursaspor, bana göre bu yıl da şampiyonluğun en büyük adayı. Şu andaki gidişi çok olumlu. Beşiktaş, Kayseri, arkasından İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Kardemir Karabükspor, Galatasaray, aldığı sonuçlarla olumsuz eleştiriler almasına rağmen Fenerbahçe'nin de iddiasının var olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla bu yarış az hata yapanın önde olacağı bir lig yarışı olacak. Bu yarışta olacağımızı söylüyoruz. Camia, yönetim, teknik heyet, oyuncusuyla, taraftarıyla en az hata yapan takım tepede. Çünkü hatayı az yaptı. Gündeminde sonuçları olan bana göre hiçbir olumsuzluğu olmayan Bursaspor, gidişatıyla şampiyonluğun en büyük adayı. Diğerleri, biz de dahil az da olsa çok da olsa hatalarımızla biraz daha gerideyiz. Ama bu ileride nasıl olacak, hatayı az yapanlar başarıyı yakalayacak.''
Güneş, geldiği ilk günden bu yana düşüncelerinden bir sapma olmadığını belirterek, ''İlkeli, prensipli, programlı çalışarak farklı bir takım olmak istiyoruz. Kısır çekişmelerin olmadığı, herkesin birbirini kucakladığı ve dedikodunun olmadığı bir camiada çalışmak istediğimizi hep söyledik. Herkesle de paylaştık, bunu hayata geçirmek için olağanüstü gayretli olduğumu görmüşsünüzdür. Ama bu sadece benim değil, bizim işimiz. Trabzonspor işleyişinde herkesin bir yeri var. Hiyerarşik düzeninin de bozulmaması gerektiğini söylemiştik. Bunu asla bozmak doğru olmaz'' dedi.
Takımı ayağa kaldırmanın birlikte çalışmaktan geçtiğini kaydeden Güneş, şöyle devam etti:
''Benim ne görev aldığım da önemli değil. Aldığım görevi nasıl yaptığım önemli. Neler yaptığımız, kulüp için neler yapmaya çalıştığımız önemli. Bu anlamda çalışırsak çok iş yapacağımızı düşünüyorum. Yetki, sorumluluk çok konuşuluyor. Sorumluluk almaya çalıştım, hangi yetki olursa olsun. Yetki, sorumluluk önemlidir ama daha da önemlisi güven ve iyi niyettir. Bunların olmadığı yerde diğerleri anlam ifade etmez. Hiç kimseyi kandırmak, kullanmak, korkutmak için buraya gelmedim. Duygularımı açık net konuştum. Mümkün olduğunca camiayı ayağa kaldıracak düşüncelerimizi söyleyeceğiz, eksikliğimizi paylaşacağız. Amacımız daha iyi bir Trabzonspor yaratmak. Sorunları çözmek için buraya geldik.
Trabzonspor'un ekonomik, sosyal, teknik, sonuçsal sıkıntı varsa onu çözecek kişilerin başında biri benim. Ama bu benim tek başıma kaldıracağım yük değil. Demagoji yapmadan, kandırmadan söylemeye çalışıyorum, net söylüyorum. Aksi halde oyunlarla akşam yatıp, sabah ne dümen çevireceğini düşünen bir tip değilim, öyle bir tarzım olmadı. Düşüncesi, duygusunu açık net sunan biriyim. Onun dışındaki demagojilerle ben yaşamam, yaşatmam kimseyi.''

''TRABZONSPOR'DA VARIM DİYE PİŞMANLIK DUYMUYORUM''

Güneş, her işe başlarken heyecanda, duyguda, coşkuda zaman içinde yıpranmaların olabileceğini belirterek, şunları söyledi:
''Bu olumlu da olabilir, olumsuz da olabilir. Trabzonspor'da varım diye pişmanlık duymuyorum. Trabzonspor'da niye varım diye düşünmedim. Ama gelinen tabloda 30 yıl önceki olayları bugün görmek beni üzüyor. Bu yönetimle ilgili değil, her kesimle ilgili. 30 yıl önceki anlayışlarla bir yerlere gelinmek isteniyorsa, bu bizi geri iter. Yeni projeler, planlar yapmalıyız. Bir araya geleceğiz, birbirimizi sindireceğiz. Bunu yapmazsak her akşam yemeğe gidip sivil toplum örgütleri ile bir araya gelirken, herkesi kucaklamak isterken kendi içimizde kavga ediyorsak o zaman hiçbir şey yapamayız. Tabii ki görüş ayrılıkları olacaktır, hoca, oyuncu, yönetim gidecektir ama kulüp burada kalacaktır. İlkeleriyle, doğru düşünceleriyle geleceği örnek olmasıyla... Bu demek değil ki her şey bitti, hayır hiçbir şey bitmedi. Benim zorluklarım da olacaktır. Ama bu zorlukları aşacak gücümüz de var. Ama bu benim tek başıma yapabileceğim bir şey değil.
Hiyerarşik düzeni bozmadan, yönetim, teknik heyet, oyuncu, çalışanlar camia olarak bir düzeni oturtursak sonuçlar kendiliğinden gelir. Bir iyi sonuçla büyük, bir kötü sonuçla kötü değiliz. Bir futbolcu gol kaçırdıysa 'kötü oyuncu' demem, 'kötü oynamıştır' derim. Biz iyi bir takımız. Yönetim kurulunun iyi niyetli olduğunu düşünüyorum. Ben de dahil hoca, yönetim de oyuncu da zaman zaman hatalar olacaktır. Onun için bunları konuşmaktan yanayım. Bunları kavga, dedikodu unsuru yaparsak dışarıdan düşman aramaya gerek kalmaz. Heyecanımın, coşku olarak geride olduğunu düşünmeyin. Tam tersine bu konuları aşmak için savaşacağız. Bunun için bir enerjim var. Ama her gün hava güneşli olmuyor. Bozuk havada yağmur yağıyorsa şemsiye ile dolaşacağız.''
''İSTİFA ETMEDİM''
Güneş, bir gazetecinin, ''UEFA Avrupa Ligi'ndeki Liverpool maçı öncesi yaşanan Umut Bulut olayında istifa ettiğiniz, geçen hafta da kulüp asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu'nun istifasının ardından istifayı düşündüğünüz biçiminde söylentiler oldu. Bunlar doğru mu'' şeklindeki sorusu üzerine şunları söyledi:
''Bir defa istifa etsem ilk siz duyardınız. Böyle bir şey olmadı, doğru bir şey değil. Birileri düşünceleri söylediği zaman niye gizlenir anlamıyorum. Bunu kim söyledi. Siz değilseniz, bunları nereden öğrendiniz. Kaynağı olmayan soruya cevap vermek istemiyorum. Ben dedikodunun ortağı olmam. Bunu yıkmaya çalışıyorum. Ama şunu söyleyeyim, Hayrettin beyin ayrılmasına bir insan ve yönetici olarak üzüldüm. Bu spekülasyonlar, kişisel kavgalar benim üzerimden yapılırsa çok üzülürüm, çok da kızarım. Biz eşim dahil, her zaman işimi ön plana koydum. Önce iş, sonra aile diyorum. Biz burada savaş veriyoruz. Savaşı engelleyecek unsurlarla gücümüz yettiğimizce fikrilerimizle, mesajlarımızla bunu söyleriz.''

''SORUN DA BENİM, ÇÖZÜM DE BENİM''

Dostluk ve güvenilirliğin çok önemli olduğunu, üretimin doğru, planlamanın çok iyi olduğu, kaliteli insanlara her zaman ihtiyaç bulunduğunu anlatan Güneş, şöyle devam etti:
''Kulüpte 3 kişiye borcumuz vardır. Giderse niye gidiyorsun hesabını sorma saygısızlığını yapamam. Yönetim içinde değişiklik olur, yönetim gider yenisi gelir. Bugün giderim sorun değil. Bir Turan Alp, Kenan İskender ve Hayrettin Hacısalihoğlu'na bu camianın teşekkür borcu var. Bir camiada kötüler olabilir. Kötü olmalarının sebebi kişisel midir. Daha önce Hayretin Hacısalihoğlu için Erol Taş olayını söyledim, ama gitmesi gayet olabilir. Hepimiz gidebiliriz. O gitti diye Trabzonspor'a zarar veremeyiz. O da veremez. Ben biliyorum, üzüntüsü vardır ama Trabzonspor'un başarısı o üzüntüsünü hafifletir.
Söylediğim iki kişiden 1 tanesi rahmetli oldu, diğerleri yaşıyor. Bunların Trabzonspor sevdası vardır. Tartışırsınız, beğenir beğenmezsiniz, duruşları bellidir. Sadece onlar değil hepsi iyidir. Diğer görev alanlar da Trabzonspor'un başarısı için görev almışlardır. Bugünkü yönetim saygı değerdir, yapılan icraatlara saygı duyarız. Beni bir tarafa çekerseniz yanlış yaparsanız. Asla ben oyuncak olmadım, olmam. Şunu söylemeye çalıştım. Şenol Güneş buradan gittiği zaman da zarar vermeyecek, kalırsa da zarar vermeyecek. Şenol Güneş'in adamı olmaz. Ben Trabzonspor'un adamıyım. Ben Trabzonsporluyum. Sorun da benim, çözüm de benim. Benim şikayetçi olma hakkım yok.''

''BEN TRABZONSPOR'UN YANINDAYIM''

Kulüpte teknik direktörlük görevinde bulunduğunu ifade eden Güneş, şöyle konuştu:
''Yönetim kurulu da saygıdeğer başkanı da özveriyle çalışıyor. Ben yönetici değilim, ben fikirlerimi, bilgilerimi aktarıyorum. Transferi yönetime bildiririm, onlar karar verir, çünkü parayı bulan, kullanan ben değilim. Trabzonspor yönetimi git derse giderim, hiçbir söz hakkım olmaz. Beni bir yerin üstüne koymayın. Oyuncu da benim üstüme çıkmayacaktır. Beni bir tarafa çekmeye çalışıyorlar. Ben kimsenin yanında değilim. Ben Trabzonspor'un yanındayım. Üzülmek başka bir şey, iş yapmak başka bir şey. Biz bu yarıştayız. Ama bu konuların olması beni üzdü. Bu yönetimden herhangi birinin gitmesi de beni üzer. Hesap sorma haddim de yoktur'' dedi.
Ramazanda iki kez eşiyle yemek yiyebildiğini, diğerlerinde sivil toplum örgütleriyle bir araya gelip yemek yediğini anlatan Güneş, ''Bunu halkla bütünleşelim diye yaptık. Ama sonra baktık ki biz halkla bütünleşirken kendi aramızda bütünleşemiyoruz. Demek ki düşüncede yanlışlık var. Benim elimde sihirli değnek yok. Her şeyi bir kerede yapamam. Ama yaptıklarımızın doğru olduğunu, bu yolun doğru gittiğini düşünüyorum bu zamana kadar. Ha bu demek değildir ki hiç sorunumuz yoktu. Ben geldiğimden beri huzurluydum. Çünkü iş yapıyordum karşılığı da iyi. Oyuncular gelişiyor, kamuoyu sahip çıkıyor, seyirci mükemmel sahipleniyor, yönetim gayretli, kendi içindeki sorunlarını çözüyorlar. Ama bunu yıkar kavgaya dönüştürürsek korkarım altında hepimiz kalırız. Bilinen şeyi saklamayalım. Buradan yeni bir yola nasıl gideriz. Bu yol çizilsin de becerimiz varsa, ömrümüz yeterse biz yaparız, yoksa başkaları yapar. Önemli olan bu yolu doğru çizelim.''
SELÇUK İNAN'IN SÖZLEŞME KONUSU
Güneş, iç transferde bazı oyuncuların sözleşme uzatmaları konusunda geciktiklerini belirterek, ''Sezon içine yansıdığı zaman anlaşsanız da o döneme kadar sorun yaşıyorsunuz. Anlaşırsanız da rahatlıktan dolayı başka yansıması olabilir. İmza atmayan oyuncu da bitiyor. Ya böyle devam edeceksiniz ya oyuncuya şans vermeyeceksiniz. Biz şimdi oynatıyoruz. Ama verimle ilgili Selçuk verimli, Colman niye verimsiz olsun. Colman'da dalgalanma oldu, ama bir önceki hafta da iyiydi, geçen hafta da kötü değildi. Ama Antalya maçı kötüydü'' dedi.
Gaziantepspor ile Bursaspor arasında yapılan olaylı maça ilişkin olarak ise Güneş, ''Türkiye'de bunlar oldu, olacak. Hiç değişmeyecek. Bunları düzeltmek için mi, konuşmak için mi yapıyoruz. Bunlar istenirse düzelir. Kulüpler Birliği, federasyon, devlet var. Bunların hepsi istiyor, oyuncu da istiyor ama bu olaylar oluyor. Herkes şunu istiyor, herkes değişsin ben değişmeyeyim, o zaman hiçbir şey düzelmez'' görüşünü dile getirdi.
Siyasete atılmayı düşünmediğini kaydeden Güneş, ''Beni bir yere koymayın. Ülkenin benim gibi bireylere ihtiyacı var. Siyaseti başkaları yapsın'' dedi.
Manisaspor maçında oyuncularına çok tekme atıldığını söyleşen Güneş, ''Kaybettiğimiz maçın ardından hiç hakemi eleştirmedik. Selçuk, Colman ve Jaja'ya tekme atan Mehmet Güven'e kart gösterilmedi. Ferhat'a ise kart gösterdi. Bu hafta Mustafa Kamil Abitoğlu, haftanın hakemi seçildi. Ben onun hakemliğini yırtarım'' diye konuştu.





DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.