Beşiktaş türbülansta

Türkiye’nin en çok satan bir numaralı spor gazetesi FOTOMAÇ’ta Gündemin İçinden’de bu hafta Genel Yayın Yönetmenimiz Zeki Uzundurukan, yazarımız Erman Toroğlu, A Spor Müdürü Serkan Korkmaz, yazarımız Reha Kapsal ile haftanın en önemli maçları ve olaylarını masaya yatırdık.

Trabzonspor'un Beşiktaş'ı rahat yenmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Z.U: Trabzonspor, bu sezonki en etkili ve savaşçı futbolunu ortaya koydu. Sahadaki tüm oyuncular, sorumluluk alarak oynadılar. Ve en önemlisi ve uzun süre sonra Trabzonspor savunması hata yapmadı. Bunda Obi Mikel'in yavaş yavaş kendini bulmasının rolü büyük. Obi Mikel etkili oynayınca, Sosa da çok rahatladı. Sosa, Trabzonspor'un her şeyi. Tam bir komutan gibi. Savaşıyor, takımını yönetiyor ve en önemlisi Beşiktaş derbisinde kaleye şut attı, gol aradı ve başarılı oldu. Sörloth, adeta Ronaldo gibi etkiliydi hücum hattında. Nwakaeme, her maç çok çalışmasına rağmen, bu sezon gol ve asist yapamıyordu. Beşiktaş maçında geçen sezonki skor üreten Nwakaeme geri döndü. Sivasspor sınavında 2 gol de sağ taraftan yenilince, Ünal hoca haklı olarak Kamil Ahmet Çörekçi hamlesi ile derbiye başladı. Pereira öne çıkmadı ve savunmada kaldı. Kamil Ahmet, hem hücuma çıkarken, hem kanadını kapattı...

R.K: Trabzonspor, Beşiktaş'ı oynatmadı. Tamam Beşiktaş'ın dağınık bir görüntüsü vardı ama bordo-mavililer, maç 3-0 olana kadar rakibine bir tane pozisyon vermedi. Daha önceki maçlarda gelgitler yaşıyordu, pozisyon veriyordu. Çok disiplinli savunma yaptı. Bu çok önemliydi. Ekuban ve Abdülkadir Ömür gibi iki çok önemli iki isim yok, kadro derinliği yok ve sezon başı doğru bir kadro kurulmadı. Ancak kaliteli isimleri var. Sosa ve Nwakaeme ile skor üretebiliyor. Trabzonspor eğer Avrupa macerasında olmasaydı bu sezon şampiyonluğun en büyük adaylarından biriydi. Bu kadro derinliği 3 kulvarı birden kaldıramaz. Futbolculara hem mental hem de fiziksel açıdan çok yük biniyor. Eğer Trabzonspor devre arasına kadar yarıştan kopmazsa çok farklı bir takım görebiliriz ikinci yarıda. Trabzonspor, Beşiktaş derbisindeki gibi takım bütünlüğü içinde hareket etmeli. Coşkusu, hücum gücü iyiydi. Mesela Kamil Ahmet gelerek Pereira'nın kanadını kapattı. Nwakaeme de geriye geldi. İkisi geliyorsa zaten sıkıntı yok. Alan da vermediler ve Beşiktaş pozisyon bulamadı. Özellikle Uğurcan Çakır ciddi manada öne çıktı. Uğurcan'ın parlatılması ileride ekonomik anlamda önemli katkılar sağlar. Abdullah Avcı'yı sezon başında bütün takımlar isterdi. Ama 6 haftada kariyeri açısından büyük yara aldı.

S.K: Geçen yılın sempatik takımı Trabzonspor sezona iddialı başladı. Yusuf'un kendi isteği ile ayrılması ile güç kaybetti. Abdülkadir Ömür ve Ekuban gibi önemli iki ismi sakatlandı. Bu olumsuzluklardan sonra Trabzonspor'un şampiyonluk şansının iyice azaldığını düşünmeye başlamıştım. Buna rağmen Beşiktaş gibi önemli bir takımı yenerek öz güven depoladı. Tüm takımların genel durumuna bakınca Trabzonspor'un ciddi şansı olduğunu düşünmeye başladım artık. Beşiktaş zaten başkanının bırakacağını açıklamasından sonra bir girdaba girdi. Kulübün bütün unsurları 3 hafta sonra yapılacak seçime odaklı. Abdullah Avcı'nın işi zor. Abdullah Avcı, 2 yıl şampiyonluk yaşamış 4 senelik bir Şenol Güneş takımına geldi. Güneş'in şarkısını söylemeye alışmış bir koroya başka bir şarkı söyletmeye çalışıyor. Avcı'nın, Milli Takımı saymazsak büyük takım deneyimi de yok. Avcı buradan çıkarsa büyük hocalar sınıfına girer. Çıkmazsa da hiçbirimiz onun hakkında çok olumsuz şeyler söylemeyelim. Çünkü çalışma şartları bakımından çok bahtsız durumda. Yine de Beşiktaş teknik direktörlüğü bir şanstır. Avcı bu şansı koşullar her ne olursa olsun iyi değerlendirmek zorunda.

E.T: Her takımda her horoz lazım. Horoz olmadan işler yürümez. Ama bir takımda iki horoz da olmaz. Bir horoz olur ve onu dinlerler. Fenerbahçe'nin horozu Emre, Trabzonspor'unki ise Sosa. Galatasaray'ın horozu Fatih ama o da tribünde bulunuyor. Sesi gelmiyor oradan. Beşiktaş'ın horozu yok. Beşiktaş yönetiminin büyük hatalarından takım bu hale geldi. Beşiktaş uçağı iki senedir türbülansta. Ne düşüyor ne çıkıyor. Şu anda türlübansın şiddeti arttı. Futbolcular ve teknik heyet emniyet kemerlerini taktı, bekliyorlar. Pilot mu değişecek onu bekliyorlar. Beşiktaş'ta baştan çocuk sakat doğdu. Avcı sahaya çıktığında 40 bin kişi 'yatsana Abdullah yatsana, yere yatsana' diye bağırıyor. Dikiş tutmaz. Fikret Orman'ın kötü kararları ve inadı Beşiktaş'ı bu hale getirdi. Orman görevi bırakıyorum dediğinde Beşiktaş'ın borsadaki hisseleri arttı. Yani Orman'dan kurtuluyor kulüp, kağıtları yükselecek demek bu. Parası olan adam yanlış ata oynamaz. Beşiktaş'ta Orman ile Avcı el ele gider. Orman geldiği günden bu yana Şenol Güneş'i hiç istemedi. Güneş ilk gelirken de Avcı'yı istemişti ama genel istek Güneş olduğu için fazla direnemedi. Trabzonspor 3-0 öne geçmesine rağmen oyunu soğutamıyor. Geçen sezondan beri bu zaaf devam ediyor. 3-0 öne geçerken Alman takımı gibi oynuyorsun, 3-0'dan sonra ise İtalyan takımı gibi oynayacaksın. Trabzonspor iki sezondur son dakikalarda çok puan kaybetti, onları yitirmese zaten şampiyon olurdu. 3-0 önde olmasına rağmen hala haldır huldur saldırıyor. Ya düşürsene tempoyu, bekle. Rakibin sana gelsin sen kontralarla çık. Yorma kendini. Bu düşünceleri Ünal Karaman da söyledi. Kendisini tebrik ediyorum.
EMRE BELÖZOĞLU TAM BİR LİDER
Galatasaray flaş transferler yapsa da Fenerbahçe derbisinde öne çıkan isim 39 yaşındaki Emre Belözoğlu oldu.

R.K: Galatasaray flaş transferler yapsa da saha içinde flaş bir oyun oynayamıyor. Bunun saha içinde tamlamasını yapamayan bir takım var. Taraftarın en büyük üzüntüsü bu. Heyecan dolu transferler heyecan dolu bir oyuna dönüşemedi. Fatih Terim'in flaş transferlerle ilgili oyun ezberi oluşturması lazım. Emre çok iyi bir oyuncu, çok iyi bir profesyonel. Fenerbahçe'nin hem oyun aklı hem de saha içi lideri. Emre demek ki iyi antrenman yapıyor, iyi besleniyor ve iyi dinleniyor. Bunlar futbolcunun ömrünü uzatır. Her teknik adamın her zaman saha içi liderine ihtiyacı var. Emre tam da öyle bir futbolcu. Arkadaşlarını yönlendirecek, liderlik edecek, eksikleri kapatacak bir isim. Emre sadece savunmada değil, hücumda da çok önemli katkılar yapıyor. Emre tam bir öğretici. Emre gibi oyuncular takıma öz güven veriyor, performansları artırıyor. Ersun Yanal için Emre büyük bir şans. Trabzonspor'da unu Sosa yapıyor. Galatasaray'da ve Beşiktaş'ta böyle bir adam yok.

Z.U: Emre Belözoğlu tam bir savaşçı, tam bir saha lideri... Bir futbolcudan çok daha fazlası. Yeni geliyor bir teknik adam gibi saha içinde takımını organize ediyor, hırs aşılıyor, uykudan uyandırıyor. Her takıma bir Emre lazım. 40'ına merdiven dayamış bir oyuncu Emre. Ama 20'li yaşlardaki futbolculardan daha fazla koşuyor, daha az yoruluyor. Bu sezonki Fenerbahçe'nin patlayıcı gücünün yüzde 70'i Emre... Helal olsun!
MAX KRUSE'Yİ ALKIŞLIYORUM
Zeki Uzundurukan: Max Kruse tam bir profesyonel. Oyundan hiç kopmuyor. Zekasını ortaya koyuyor. Topun olduğu her yerde olmaya çalışıyor. Hücum bölgesinde kurt gibi yırtıcı, kedi gibi çevik, tilki gibi kurnaz bir futbolcu. Ve en önemlisi, Fenerbahçe'ye geldikten sonra Türk gibi yaşamaya başladı. Derbide seremoni sırasında İstiklal Marşı'nı okuması, taraflı tarafsız tüm futbolseverleri çok duygulandırdı. Burada Ersun Yanal'ı da tebrik etmek lazım. Yabancı futbolcular için bir Türkçe öğretmeni tutmuş. Haftada bir gün Samandıra Tesisleri'ne gelen Türkçe öğretmeni, yabancı futbolculara Türkçe öğretirken, İstiklal Marşı'mızı da ezberletmeye başlamış. Max Kruse, bizim milli marşımızı çok sevmiş. O yüzden Türk oyuncular gibi, bizler gibi İstiklal Marşı'nı büyük bir coşku ile söyledi. Bize de Max Kruse'yi alkışlamak düşer.

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.