"TFF'yi yalnız bırakmadım"

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, şike konusunda Türkiye Futbol Federasyonunu (TFF) yalnız bırakmadığını söyledi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığının 2012 yılı bütçesi üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtlayan Kılıç, futbol kulüplerindeki yabancı sporcu sayısı konusunda İngiltere modelinin uygulanabileceğini belirtti.
Kılıç, ''Yabancı transferi sınırsız olsa bile, kulüplerin ilk 11'de sahaya çıkardığı futbolcular içerisinde Türk sporcuların oranı belli bir kritere bağlanabilir, hatta belli sayıda belli yaş altında sporcu sayısı şart koşulabilir. Bunlar olmadığı takdirde altyapı ihmal ediliyor. Kulüp ismi zikretmek istemiyoruz ama nice milyon avroların ödendiği nice yıldızlı futbolcuların, kulüplerine bir gollük bile katkı sağlayamadan bavullarını toplayıp ülkelerinin yolunu tutabiliyorlar. Bu çok büyük kayıptır'' dedi.
Futbol kulüplerinin finansal bağlamdaki yönetimi konusunda UEFA kriterlerinin söz konusu olduğuna işaret eden Kılıç, ''Futbol kulüplerinin gelirleri ile giderlerini karşılaması lazım. 2015 yılına sonuna kadar giderleri, gelirlerin yüzde 5'i kadar fazlası olabilecek. Bu çok önemli bir kriter. Aksi tekdire yaptırımları var. Bütün dünyada bu işlerin eksikliğinin maliyeti görüldü'' diye konuştu.
Kılıç, CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun ''Türkiye'de kaç yabancı lisanslı futbolcu var??' sorusuna, ''Çalışmadığım yerden sordun Mevlüt ağabey. Bunu bir federasyondakiler, bir de melekler bilir herhalde'' demesi gülüşmelere neden oldu. Aslanoğlu, ''Bunu Suat Kılıç da bilir'' dedi.
Olimpiyatlar
2020 olimpiyatlarına İstanbul ile bir kez daha aday olduklarını hatırlatan Kılıç, dünyada Uluslararası Olimpiyat Komitesi üyesi olan 113 kişi bulunduğunu, Cumhurbaşkanı, başbakan, çok seyahat eden bakanlara, muhalefet partisi liderlerine dosya olarak bu isimleri vererek, gittikleri ülkelerde bu üyelerle görüşüp Türkiye'nin olimpiyat isteğini paylaşmalarını isteyeceklerini anlattı.
Kılıç, amatör spora ciddiyetle yoğunlaşmayı amaçladıklarını belirterek, lisanslı sporcu sayısının 2003 yılında 405 bin 583 olduğunu, sayının bu ay itibarıyla 7 kat artarak 2 milyon 867 bin 276'ya çıktığını kaydetti. Kılıç ''3-4 milyonlu eski doğu bloku ülkesi bile uluslararası olimpiyatlarda bizden daha fazla madalya toplayabiliyor'' dedi.
Ailelerin kendi çocuklarına sahip çıkmaları konusunda gerekli duyarlılığı toplum olarak yaratılamadığını kaydeden Kılıç, ''Öğretmen neslinin idealizmini yeniden hayata geçirmemiz lazım'' diye konuştu.
Mezun olan ama sigortalı olarak işte çalışmayanların kredi geri ödemesini cebren ya da icra yoluyla tahsilat yoluna gitmediklerini anlatan Kılıç, bunun için YURTKUR Genel Müdürlüğüne dilekçeyle başvurmasının yeterli olduğunu söyledi.

Konya'daki anket

Konya'da bir yurtta öğrenciler üzerinde cinsel deneyimler konusunda yapılan anketten kendilerinin de büyük rahatsızlık duyduğunu ifade eden Kılıç,şöyle konuştu:
''TÜİK'e kanunla verilmiş bir hak var; Türkiye'nin belli konulardaki durumunu ortaya çıkarmak üzere kamuoyu araştırmaları düzenleyebiliyor. Bize emanet edilen öğrenciler üzerinde anket yapılacağından önceden haberdar olmuş olsaydım buna asla müsaade etmezdim. Bu toplumun bir takım değerleri var. Genç kızların delikanlıların üzerinde o kabil soruların cevaplarının öğrenilmek istenmesi, hem sağlıklı ve doğru cevapları almayacaklar hem de buna resmen böyle bir anketin uygulanması son derece yanlış. Van'daydım deprem bölgesindeydim, duyduğum anda çok rahatsız oldum. Erciş'ten Van'a hareket halinde iken TÜİK başkanı ile görüştüm. Bu kabil anketlerin kimler üzerinde uygulanabilir, kimler üzerinde uygulanamaz, bunların ayrıca belirlenmesi lazım. Rüşt yaşı yetmez, başka ehliyetler aramak lazım.''
Kılıç, yaşı 50'nin üzerindeki yazmalı kadınların spor ekipmanlarından istifade ettikleri gün, misyonlarını yerine getirdikleri tespitini yapabileceklerini belirterek, bu konuda belediyelere ekipman desteği sağlayacaklarını bildirdi.
''Su yüzmekle eskimez''
Kılıç, bütün bütçeyle Türkiye'de 5-6 stadyum yapabilmenin mümkün olduğuna işaret ederek, ''Türkiye'deki stadyumlar gayrimenkulleri bakanlığına ait. Eğer bu stadyumları çağdaş modern, ısıtılabilir, soğutulabilir mekanlar haline getireceksek kendi gayrimenkullerini kullanma müsaadesini bana terk etmeniz lazım. Yani, Eskişehir stadyumunun yerini kullanmaksızın kente istenen standartta bir stadyum kazındırmak mümkün değil'' dedi.
Yapılmasını taahhüt ettikleri stadyumların yaklaşık maliyet tutarının 1,5 milyar lira olduğunu, mevcut arsaları değerlendirmeden bu milli serveti buralarda kullanamayacaklarını anlatan Kılıç, spor tesislerini memur mesai mantığından çıkararak en verimli şekilde kullandırmayı amaçladıklarını söyledi. Kılıç, ''Su yüzmekle eskimez. Salonlar gençlerimizin emrinde olacak. Kullanım saatlerini gecenin geç saatlerine uzatacağız'' diye konuştu.
Deplasmana taraftar götürmeme kararı
Kılıç, 4 büyük spor kulübünün deplasmana taraftar götürmeme kararı hakkındaki soruyu yanıtlarken, daha önce Fenerbahçe taraftarlarının İnönü'ye alınmamasıyla ilgili itirazını seslendirdiğini hatırlatarak, şöyle konuştu:
''Yasal karar il özel idaresi kurulu üzerinden devletin kurumlarına mal ediliyor. Oysa Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türkiye'nin her bölgesinde, her stadyumda maçın güvenliğin sağlama kudretine sahip. Eğer İl Özel Kuruluna yasal karar mal edilirse, bu devlet adına bir acziyet yaratır. İtiraz edip Fenerbahçe taraftarını İnönü'ye aldırdım. Gelinen noktada 4 büyük kulübün başkanları karşılıklı olarak kendi taraftarlarını diğer kulüplerin stadyumlarına götürmeme kararı alıyorlarsa buna da saygı duyarım, hatta bunu doğru da bulurum. Yeter ki devleti acz içinde gösteren bir görüntü taşımasın.''
''TFF'ye yol gösterici oldum''
Kılıç, mili takımının Türk hocanın olmasının doğru bir karar olduğunu, ancak Türkiye'de başarı sağlanamayan branşlarda dünyadaki iyi antrenörleri getirme çabası verdiklerini söyledi. Kılıç, ''(Niye yabancı antrenör getiriyorsunuz) diye bizi itham etmeyin. Göle maya çalabilmek için, sütü mayalayabilmek için... İnsan kaynaklarımızı sporun profesyonel karakteristiği ile buluşturalım, bizim hocalarımız sağlam şekilde yetiştikten sonra da Türk hocalarla yola devam edelim'' dedi.
Şike konusunda TFF'yi hiç yalnız bırakmadığını ifade eden Kılıç, şöyle konuştu:
''Bilakis hukukçu kimliğimle TFF'ye çok esaslı ve stratejik destek sağladım, çok yol gösterici oldum. Federasyonu özellikle medya ve spor kamuoyundan gelebilecek zorlu sorulara cevap vermekten uzaklaştırdım. Bu süreçte kendilerine değerli katkılar sağladım. Yargının şikeyle alakalı olarak hızlı çalıştırılması tespitine katılıyorum. Savcı ve hakimlerimizin şike soruşturması sürecini mümkünse behamahal, aceleye getirmeden ama mümkün olduğunca acil karar vermeli. Aceleye getirip yanlış karar vermelerini arzu etmeyiz.''

Kılıç'ın konuşmasının ardından bakanlığın 2012 yılı bütçesi kabul edildi.


DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.