Hukuk tanımıyorlar

TSYD yarın çok önemli bir seçim var.. Seçime saatler kala gündeme damgasını TSYD Başkanı Oğuz Tongsir'in son 15-20 günde yaptığı 300-350 usulsüz üye damga vurdu. Konuyla ilgili olarak TSYD Başkanı adayı Naci Arkan ve ekibi, konuyu ilgili makamlara taşıdı. Seçimde oy vermeleri için çok sayıda kişiyi mesleğine bakmadan üye yapan Tongsir hakkında çok sayıda suç duyurusu yapıldı. Başkan adayı Arkan, "TSYD hiçbir döneminde, seçim malzemesi olarak jet hızıyla ve yangından mal kaçırır gibi üye alımı yapmamıştır" diye konuştu.
BASIN KARTI ŞARTI YOK
Arkan şunları söyledi: "Yeni değiştirilen tüzük ile, basın kartı şartı kaldırıldı. Buna hiç itirazımız yok. Ama üyelik için bazı kriterler ne yazık ki hiç dikkate alınmadan ve basın dışındaki bazı kişilerin üye yapıldığını duyuyoruz. Ayrıca üyelikler, tüzükte belirtildiği gibi şubeler ve temsilcilikler üzerinden geçerek yapılır. Ama genel merkez, bilhassa İstanbul Şube'yi hiçe sayarak, 24 Ekim'de tüm listelerin şubelere teslim edilmesi gerekirken, düne kadar üye kaydına devam ederek, hukuksuzluğa imza atmıştır."
ZİHNİYET ÇOK YANLIŞ
ARKAN göreve neden talip olduklarını da şu satırlarla özetledi: "Eşinin iki büyük kazaya karışmış arabasını derneğe satan, olay ortaya çıktığında "Pardon" diyerek işi düzelttiğini zanneden bir zihniyet var. 53 yıllık logomuzu "çalınma" diyerek beğenmeyen, onun yerine sağdan soldan toplama bir logoyu devrimcilik olarak niteleyen ama o logoda Türk Bayrağını kaldıran bir zihniyete "yanlışsınız" demek ve de eski logomuzu geri getirmek için biz göreve talip olduk..."
VİCDANSIZLIK BİTMELİ
"53 yıllık tarihinde, hiçbir yönetici dernekte maaşlı çalışmazken, son dönemde genel sekretere maaş bağlanması yetmiyormuş gibi, eşine de avukatlık ücreti ödenmesine dur demek için göreve hazırız" diyen Arkan sözlerini şöyle tamamladı: "15 Temmuz gecesi tankların önüne bedenlerini siper eden milliyetçi insanlarla alay edercesine "Bu millet 5 lira için gelin arabasının önüne atlar" diyenlerin vicdansızlıklarına son vermek için göreve hazırız. Sahalarda darp edilen, kulüp başkanları tarafından aşağılanan üyelerimize sahip çıkmaktansa, sessizliği tercih edip "görmedim, duymadım, bilmiyorum" üçgenine sığınan anlayışa "yanlışsınız" demek için aday oldum..."