FETÖ'nün yeni hedefi tribünler

A Haber'de Salih Nayman'ın sunduğu 'Gece Ajansı'nda FETÖ ile ilgili yapılan açıklamaların yankıları devam ediyor. Bilinmeyenlerin ortaya çıkarıldığı programda yine çok çarpıcı bilgiler paylaşıldı. Yazarlarımız Rıdvan Dilmen, Erman Toroğlu ile eski futbolcular Mustafa Kocabey. Semih Yuvakuran, Ümit Karan, eski hakem Deniz Çoban ve Latif Erdoğan'ın öne çıkan sözleri şöyle:
DİPLOMASI YOK, TAKIMI VAR!
Semih Yuvakuran: "Dünya yıldızı Zidane'ın diploması yetmiyordu, genç takımı çalıştırdı. Bu yüzden ona tam 6 ay hak mahrumiyeti cezası verildi. Bizde ise yetkisi olmadığı halde PTT 1. Lig'de başkasının diploması ile takım çalıştıranlar var. FETÖ yapılanması ile bunlara göz yumuluyor. Şayet Türkiye'de bu yasak getirilmezse Türk futbolu bir yere gelemez. Diplomanın bir önemi olmalı."
HAKAN HERKESİ KANDIRDI
Mustafa Kocabey : "FETÖ terör örgütü, Türk futbolunun kalitesini bitirdi. Bunlar TFF 'ye, Tahkim Kurulu'na sızdılar. Kendi adamları ceza kuruluna verilince kurul tarafından affedildiler. Futbolcuya, teknik adama sızdılar. Hep kendi teknik adamları takımlarda iş buldu, kendi düşüncelerinde olan futbolcuları menejerler aracılığı ile bir yere getirdiler. Hâl böyle olunca Türk futbolunun kalitesi de dibe vurdu. Hakan Şükür milletvekili olduktan sonra geniş yetkilere sahip oldu. Bir takıma hoca seçiyor, bir takımın hocasını gönderiyor. Millete, 'Paralarınızı Bank Asya'ya yatırın' dedi. Kendisi gidip 1.5 milyon doları çekip, ABD'ye kaçtı."
OYNANACAK MAÇLARA DİKKAT
Erman Toroğlu: Türk futbolunu bir tehlike bekliyor. Ben bunu Konya'da oynanan Beşiktaş- Galatasaray Süper Kupa Finali'nde gördüm. Bu FETÖ terör örgütünün alt kademesi şu anda Türkiye'de bundan sonra oynanacak maçlarda çok değişik organizasyonlara gireceklerdir. Hani mantar çok önemli yerde yetişir ya bunlar için de en kolay yer futbol maçlarıdır. Aman dikkatli olun... Özellikle seyircilerin bunları kendi aralarında ayıklamaları lazım. Provokasyon yapacaklar. Ben uyarıyorum, bu gruplar için önlemler alınmalı."
FUTBOLDAKİLERE HİÇ ŞAŞMADIM
Latif Erdoğan: "Bunlar askerde de hukukta da hayatın içinde aklınıza gelecek her alanda aynı şeyi uyguladı. Kendi adamlarına yer açtılar. 15 Temmuz sonrasında yakalanan generallere şöyle baktım hepsini talebelik döneminden tanırım. Bunların general olması beni şaşırttı. Bunlar albaylıktan emekli olur diye düşünüyordum. Cemaatin yaptığı terfilerle generalliğe yükseldiler. Aynı şeyleri futbolda da yapmışlar. Bu nedenle futbolcu yetişmemiş. Ne kadar himmet veriyorsa. Ne kadar gazeteye abone oluyorsa; futbolcunun piyasası da ona göre değerlendiriliyor. Futbollarına hiç bakmadılar."
TRANSFER PARASI VERMEDİM AMA...
Hakan Ünsal : "G.Saray'da oynadığımız bahsedilen dönem 1989. O zaman kulübün mali konuda en kötü olduğu dönemdi. Yıllık düşünün 400 bin liraya anlaşmışım. 200 bini garanti gerisi maç başı, onu da zaten alamıyorduk. Şampiyon oluyorduk, Beşiktaş ile Fenerbahçeliler bizden çok daha fazla paralara transfer yapıyorlardı. Transfer paralarından vermedik ama kurbandı, öğrenci okutmaktı bunları yaptık."
BAŞARISIZLIK SEBEBİ FETÖ'DÜR
Giray Bulak: "Evren Turhan, bana FETÖ'cüleri anlatmıştı. Futbolun içinde bu çirkin yapının olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu iş Cumhurbaşkanımızın danışmanlarına kadar, yakın korumasına kadar uzanabiliyorsa futbol kulüplerinde başkanlara, teknik adamlara ulaşması çok daha kolay. Futbolda bugün 14 yabancıya dönülmesi, başarısızlığın olması, paranın çarçur edilip dışarı pompalanması hep FETÖ yapılanmasının eseridir."
VURDULAR AMA YIKAMADILAR
Rıdvan Dilmen: "20 yıl önce Türkiye'nin en önemli iş adamları ve siyasileri de Amerika'ya gitmiştir. Türkiye gerçekten büyük devlet. Vurdular vurdular, yıkılmadı. Kulüplere görev düşüyor. 17-25 Aralık'tan sonra maske takanlar varsa devlet ve federasyon bunu ortaya çıkaracak. TFF düğmeye bastı, tüm kurumları denetliyor. Federasyon yönetimi incelenmiyor ama! Bu FETÖ örgütüyle yoğun bağlantısı varsa, 'Hadi futboldan uzaklaş' demekle olmaz, hesabını verecekler."
EN GÜÇLÜ OLDUKLARI YER FUTBOL
Ümit Karan: "Bana, 'niye şimdi konuşuyorsun' diyorlar. Hep konuştum. İlk açıklamamı, 'Hakan Şükür'den ağabey olmaz' diye 2003'te yapmıştım. Birey olarak bunlarla hep mücadele ettim, yalnız kaldım. Teknik direktörler de bu işin içinde. En güçlü oldukları yer futbol. 3 Temmuz sürecinde bir tek ben ceza aldım. Tahkim Kurulu bana 2 yıl ceza verdi ve bu yüzden hocalık yapamıyorum."
4 MAÇLA FIFA KOKARTI VERDİLER
Deniz Çoban: "Hakemlerin birkaçının dışında tanınmadığını biliyoruz. Hakemler yol parasına hakemlik yapıyorlardı. MHK göreve geldikten sonra hakemliğin bir anayasası var. Bu anayasayı kendi istekleri doğrultusunda değiştirdiler. Hakemler terfi ederken, değişik kriterler vardı. Yaş, tahsil, müsabaka performansı, gözlemci notu gibi... Görevden ayrılan MHK, '43 hakem var ben bunu 22'ye düşüreceğim' dedi. Ciddi bir karar. Klasmanlar oluşurken hiçbir performansa bakmayacaklarını söylediler. 9 kişi bir odaya girdi; kim yükselecek, kim düşecek karar verildi. Klasmanlar oluşturuldu. Başkan Kuddusi Müftüoğlu, TFF Başkanı da Yıldırım Demirören'di. Hakemlikte en büyük rütbe FIF A kokartıdır. Bizim ligimizde 4 maç yöneterek FIF A kokartı alan hakemler oldu."