GSGM tarih oluyor

Gençlik ve Spor Bakanlığının kurulmasıyla 89 yıllık geçmişi bulunan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Müsteşarlığına dönüşerek faaliyetlerini devam ettirecek.

Yeni kurulacak bakanlığa bağlı müsteşarlık çatısı altında Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Proje ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü olmak üzere iki ayrı genel müdürlük yer alacak.
Eski Gençlik ve Spor Genel Müdürü Kemal Mutlu yaptığı açıklamada, genel müdürlüğün, devletten bütçe alan ve kendi gelir kaynağını da oluşturabilen katma bütçeli bir kurum olduğunu söyledi.
''Bu sistemi bozduğunuz takdirde sporu idare etmek zorlaşır'' diyen Mutlu, ''Gençliği idare edebiliriz de sporu idare edemeyiz. Sporda bir sürü unsurlar devreye giriyor. Reklam, naklen yayın, sponsorlar, çeşitli ticari ilişkiler giriyor. Federasyonlar hazır olmadan özerk hale getirildi. Şimdi bir sürü sıkıntılar yaşıyorlar'' görüşünü dile getirdi.
Görev yaptığı (2000-2003) dönemde de genel müdürlüğün üçe ayrılması yönünde çalışma yürüttüğünü anlatan Mutlu, ''Ben daha önce genel müdürlüğün üçe ayrılması yönünde çalışma yapmıştım. Bakanlık halinde değil de müsteşarlık halindeydi'' dedi.
Mutlu, GSGM'nin geçmişte belirli dönemlerde ivme kazandığını ve tekrar düşüşler yaşadığını ifade ederek, şöyle konuştu: ''Tarihsel gelişimine baktığımızda dernekle başlıyor, sonra genel müdürlük haline geliyor. Bunu genel müdürlük haline getiren de Atatürk. Atatürk, talimat veriyor ve ismini koyuyor. Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğü Kanununu, Adnan Menderes'e yaz getir diyor. Genel müdürlük haline geldikten sonra uzun süre ivme yükseliyor. Sonra tekrar düşüyor. Sonra rahmetli Turgut Özal, gelir kaynağını artırmak için Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü haline getiriyor. Fonlar oluşturuyor. Bu sefer yine genel müdürlük ivme yapmaya başlıyor. Sonra çıkan yasayla spor tesisleri mahalli idarelere bırakıldı, gelirler azaldı. Genel müdürlüğün katma bütçeli kurum halinde olması lazım. Genel bütçe ile idare edemezsiniz. Federasyonlar özerk olmalı. Uluslararası kuruluşların talimatlarına uygun yönetilmesi şart. Yönetim tarzıyla sporu idareye kalktığınızda sporu durdurur, normal gelişimini sağlayamazsınız.''
''KULÜPLER KANUNU ÇIKARILMALI''
Bu hükümet döneminde güzel şeylerin yapıldığını ve bunların inkar edilemeyeceğini anlatan Mutlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Sporun müsteşarlık ve bakanlık haline gelmesi bizim zamanımızda hazırlandı. Bu hükümet gerçekleştiriyor. Yapılanlardan mutluyum, ama özünü korumamız gerekir. Sporun bakanlık olması veya çok para verilmesi çok önemli değil. Sporu aslına uygun hale getirmek istiyorsak önce Kulüpler Yasası'nın çıkması lazım. Sporun içinden bir Başbakan bulunmuşken, mutlaka spor kulüpleri kanununun çıkması lazım.''
Kulüpler Kanunu'nun çıkmamasında kulüplerin etkili olduğunu kaydeden Mutlu, ''Bir ilde 300 tane kulüp olacağına, liglere, turnuvalar katılma kapasitesi bulunan 150 kulüp olsun. Çünkü, tabela kulüpleri var. Federasyonların özerk hale gelmesiyle bu tabela kulüpleri arttı. Sporu temelden ele alacaksak, mutlaka Kulüpler Kanunu çıkacak. Bakanlıkla bu işi çözemezler'' değerlendirmesini yaptı.

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.