Spor yazarları Galatasaray - Çaykur Rizespor maçını değerlendirdi

SERKAN KORKMAZ - BUNUN ADI ŞANS Galatasaray'ın dün akşamki 11'ini görünce hemen hemen herkes gibi ben de derbi maç sonrası Fatih Terim'in yaptığı açıklamaları hatırladım. Fatih hoca, Beşiktaş mağlubiyeti sonrası futbolcularına gözdağı verirken ideal 11'inde köklü değişikliklere gidebileceğine dair de sinyalleri vermişti. Dün akşam Galatasaray'ın sahaya çıkan 11'inde forma şansı bulamayanlardan hangisi rotasyona hangisi ise revizyona maruz kaldı bunu Real Madrid maçının kadrosunu görünce anlayacağız. Galatasaray'ın maç öncesinde arasında sadece 2 puan fark olan rakibi karşısında 3 dakika içinde bulduğu 2 gol tek kelime ile izah edilebilir; şans. Ön direkte forvet gibi etkili bir kafa vuruşu yapan Talbi gibi ve Melnjak'ın çok da tehlikeli olmayan bir pozisyonda penaltı yaptırması başka türlü açıklanamaz. İlk yarıda Galatasaray'ın etkili olmaktan uzak oyununa Çaykur Rizespor da sadece eşlik etmekle yetindi. Konuk ekip ikinci yarının ilk bölümlerinde bulduğu net pozisyonlarda erken bir gol elde edebilseydi maç Galatasaray'ın bu sezonki bir kötü daha anısı olarak hafızalara kazınabilirdi. Skor 2-0'a geldikten sonra teknik heyet, tribünler ve futbolcular çarşamba günü oynanacak Madrid maçına da odaklanmış olabilir. Bunu illa Galatasaray'ın kötü oyununa bir bahane üretmek isteyenler olabilir diye söylüyorum. Emre Mor'a dair beslediğim ümitlerin her geçen gün azaldığını vurgulamak isterim. Galatasaray'ın Madrid maçında işi çok zor. Bu gidişle her maçta işi zor olacak... REHA KAPSAL - SKOR VE TOPARLANMA Galatasaray beklenildiği gibi rotasyonlu bir kadroyla maça başladı. Topa sahip olup, hızla çevirip, pas oyununu, savunmadan hücuma kadar bu geçişte yapabilecek beceri ve yeteneğe sahip olmayan bu oyuncu topluluğu, bunu ancak öne doğru, dikine topu taşıyarak ve hızla bu tempoyu yapabilir. Tabii ki bu tercihi belirleyen Fatih Terim de öne hızlı giden oyuncuların belirlediği bir oyun anlayışıyla oynadı. Tercihler bir oyunu belirlediğine göre, savunmadan özellikle orta saha ve hücuma topu taşımakta zorlanan Galatasaray'ın, orta sahada pas trafiğini, pas akışını istenilen seviyede yapamamasıyla, hücumda da direkt kaleye giden futbolcularla, oyun dengesizliği de ortaya çıktı. Sarı-kırmızılıların sahadaki koşu ve mücadeleyle işi halleden bir görüntüsü vardı. Galatasaray'da top rakipteyken sahayı doğru paylaşamadığı sürece, doğru baskıların yapılmadığı durumda, değişen hiçbir şey olmayacak. Pozisyonlara girdiği gibi rakiplere de pozisyonlar verecek. Futbolda 4 tane parametre vardır; iyi oynayıp kazanıp, iyi oynayıp kaybediyorsan bir sıkıntı yok. Galatasaray gibi sezon başından beri kötü oynayıp kazanıp, kötü oynayıp kaybediyorsan, en büyük sorun budur. 'GALATASARAY İLK 4'E ZOR GİRER' HABER İÇİN TIKLAYIN... Ligde sarı-kırmızılıların yol alması için bunu Fatih Terim'in mutlaka çözmesi gerekir. Bazen sıkıntılı döneminde takımların, oyunu erteleyip skoru alması önemlidir. Galatasaray da böyle bir süreçten geçerken aldıkları 3 puan, ilerisi için toparlanma ve moral açısından önemliydi. Emre Mor, Ömer Bayram, Lemina ve Ahmet Çalık öne çıkan isimlerdi. ZEKİ UZUNDURUKAN - İLAÇ Fatih Terim'in, Çaykur Rizespor maçına 1'i zorunlu (Marcao sarı kart cezalısıydı) 5 değişiklik yaparak çıkması aslında kimseyi şaşırtmadı! Çünkü Fatih hoca, Beşiktaş yenilgisi sonrasında böyle bir kadro ile çıkacağının sinyallerini vermişti. Talbi'nin kendi kalesine attığı gol, Galatasaray'ın işini kolaylaştırdı. Zaten TT Stadı'nda rakiplerine geçit vermeyen Cimbom, görkemli bir futbol ortaya koymamasına rağmen, galibiyete rahat ulaştı. Hakemin verdiği penaltı kararı doğruydu. Babel de etkili bir vuruş yaparak rakibin direncini kırdı. Galatasaray böylesine çok eleştiriler aldığı bir dönemde kazanarak rahat nefes aldı, kendine geldi. Dünkü maçta Emre Mor'a bakıyorum. Emre için sahada iki top olması lazım. Bir topu Emre'ye versinler o da oynasın! Yahu Emre; bu kadar bencil olunur mu, bu kadar topla oynanır mı? Çalımın sonu yok bilmiyor musun? Futbol bir takım oyunu hala anlayamadın mı? Nedir bu halin? Allah sana yetenek vermiş, ama sen o yeteneğini ortaya çıkarmamak için ne gerekiyorsa yapıyorsun sahada! Bal yapmayan arı gibisin! Talbi-Andone çarpışması bir talihsizlikti evet. Ama oyun hakem atışı ile başlar başlamaz Talbi'nin Andone'ye sert bir şekilde dalmasını izlerken gözlerime inanamadım! Sen ne yapıyorsun Talbi? Fatih Terim haklı olarak bu pozisyona tepki gösterince bir sarı kart da Fatih Terim'e çıktı! Geçen yıldan beri hakemler, Fatih hocaya adeta göz açtırmıyorlar! Terim'e gösterdiği kartı gereksiz ve ağır buluyorum ama hakem maçın genelinde iyi bir yönetim gösterdi. Galatasaray'a bu galibiyet ilaç gibi geldi. Zirveye bir adım daha yaklaştı sarı-kırmızılılar... ERMAN TOROĞLU - BURANIN KRALI BENİM 90 dakika maçı seyrettim. Maç mı seyrettim, eziyet mi çektim belli değil! İki takım arasındaki tek fark birinin adının Çaykur Rizespor, diğerinin adının Galatasaray olmasıydı! Yoksa aralarında hiç bir fark yoktu. Fatih Terim, bazı aslarını dünkü maçta ik 11'e almamış... Diyor ki 'Ben bunları oynatmıyorum arkadaş. Bunları kestim.' Bu birinci şık... İkinci şık; 'Ben bu oynatmadıklarımı Real Madrid maçına saklıyorum.' Üçüncü şık ise 'Buranın kralı benim istediğimi yaparım, istediğimi oynatırım.' Futbolcuların ve Fatih Terim'in vücut diline baktığınızda üçüncü şıkkın ön plana çıktığı çok iyi anlaşılıyor. Galatasaray ikinci golü atıyor, yedek kulübesine bakıyorsun yalancı bir sevinme... Fatih Terim dönüp arkasına hiç bakmıyor. Ama bir tek Babel ile araları çok iyi. Ona küsmemiş anlaşılan... Çaykur Rize maçı için stada 30 bin kişi gitmiş. Vallahi cuma akşamı, soğuk hava ve bu futbola rağmen bu seyirci sayısı çok iyi. 90 dakikaya bakıyorum... Sağından, solundan, ortasından kurcalıyorum 'Ne yazayım?' diye düşünüyorum, bulma şansım zor. Çünkü maçı izlerken sık sık uykum geldi, arada da dalmışım. Böyle durgun bir maçta bile Galatasaray kalecisi Muslera düzgün yerlerde durdu. Rize'nin kaleye vurduğu toplar, bir-ikisi hariç yatmadan eline geldi. Zaten kaliteli, iyi kaleci fazla uçmaz. Zannedersin ki top üzerine gitmiş, ama hayır o kaleci iyi yerde durmuştur. Top o yüzden üzerine gider. Emre Mor koşuyor mücadele ediyor gözüküyor ama fizik gücü çok iyi değil. Kendini çabuk yere bırakıyor. Zaten ufak tefek bir adam. Enerjisini ceza alanı civarında ve içeride kullanacağına 35-40 metrede kullanıyor. Ondan sonra ceza alanına gelince vitamini bitiyor. Bakınız! Yere düşürülen bir oyuncu, yere düştüğü anda dönüp hakeme bakmaz. Sahte düşen oyuncu hakeme bakar, 'Faul ver' diye yalvarır. Emre bunu çok sık yapıyor. Zaten Galatasaray da onun için son durak. Öyle veya böyle... Hakem Abdülkadir Bitigen maçı 'seri oynatayım' dedi, ufak tefek faulleri vermedi. Bence de doğru yaptı. İlk golü Çaykur Rizespor zaten kendi kalesine attı. İkinci golde Rizeli oyuncu dirseğini çıkararak topu engelledi. Çünkü topa doğru hamle yaptı. Bence hakemin penaltı kararındaki yorumu doğruydu. Her hafta Galatasaray daha iyi oynayacak diye bekliyoruz, dün akşam da kötüydü. Şimdi Real Madrid maçına bakacağız. LEVENT TÜZEMEN - KALİTE YOKTU Galatasaray hala iyi oynamıyor. Taraftarlar 'Bu takım maçı kazanır' rahatlığını yaşamıyor. Rize maçının kadrosu koşan ve mücadele eden oyunculardan kuruluydu. Kadroya bakıp ortaya çıkan Galatasaray fotoğrafını şöyle yorumlarım: 1-Koşu performansları ve mücadele yapıları yüksek oyuncularla iyi oyun adına kaliteyi tutturamıyorsun. 2-Pas kalitesi ve oyun aklı yüksek oyuncularla da topa hakim oluyorsun ama yeterince koşamadığın için rakip pes etmiyor. Galatasaray'ın keyif vermeyen oyununun temelinde kadro istikrarsızlığı yatıyor. Kadro olarak ezbere sayacağımız bir 11'i henüz göremedik. Terim kaliteli oyuncuları, koşar ve mücadele eder kıvamına getiremezse tatsız-tutsuz bir takım izlemeye devam ederiz. Terim'in ifadesiyle ligin yüzde 25'lik kısmını iyi oynamayan G.Saray devre arasına kalan bölümünde iyi oyun anlayışını geliştiremezse zirveden uzak kalabilir. Disiplinden taviz vermeyen Terim'in ilk 45'te bırakın koşmayı yürümeye bile mecali olmayan Emre Mor'a tahammül etmesi beni şaşırttı. Tanıdığım Terim daha devre bitmeden Emre'yi alırdı. Emre 10 kişi oynattı, güçsüzlükten dolayı kendini yere atıp faul almaya çalıştı. Basit oynamıyor, şov yapmaya çalışıyor. Orta alana direnç katan Ömer hücuma da çok katkı sağladı. Lemina yüksek tekniğiyle hücumları hazırladı. Babel nihayet takım oyununa destek verdi ve savunmaya da yardıma geldi. Rize maçı tabela açısından önemliydi. Kaybedilecek 2 puan ciddi kriz yaratırdı. Koşan ve mücadele eden yapısı ile ön plana çıkan Terim'in oyuncuları Rize'nin de yardımıyla 3 puanı alıp Madrid maçı öncesi rahatladı. Lemina-Seri ikilisi topu iyi kullandı. Madrid'de Ömer oynamalı.