Spor yazarları BB Erzurumspor - Galatasaray maçını yazdı

Erman Toroğlu: Bahaneye gerek yok Galatasaray geçen hafta hak etmediği bir şekilde son dakika golüyle kazandı. Erzurum'dan da hak ettiği şekilde 1 puanla döndü. Galatasaray 3 puan çıkarsaydı Erzurum'a yazık olurdu. Nasıl olsa yönetici ve teknik adam bunları söylüyor. Biz buradan galip gelemesek de bahanesi hazır.Hakem dersen bu maç da o da yok bahaneye sığınacak.Ama gündüz Malatya-Başakşehir maçını söylerseniz Arda'nın lehine bir penaltı veriliyor inanılır gibi değil.Pozisyonu çok sıkarsan faulü Arda'nın aleyhine vermen lazım. Yani öyle bir penaltı. Fırat Aydınus bu ne yapacağı belli olmaz. VAR'daki de ayrı. Önceki gün Kayserispor Başkanı dün gece de Malatya Başkanı maçtan sonra konuşuyorlar: Onlar değil mi aylar önce 'Hakem de hata yapar, insan bu' deyip Ali Koç'un Göksel Gümüşdağ'ın Fikret Orman'ın bildirisine imza atanlar. Başakşehir'in avantajı çok. Büyükler birbirleriyle oynadıkları zaman, birbirlerini hırpalayacaklar. Eski M.United'lı Obertan dün futbol dersi verdi. Ahmet Çakar: Scoutlar gerçekten harikaymış! / Sabah Yok efendim scout harikasıymış, yok efendim çok büyük golcüymüş' dediler ve camiayı yediler... Serdar Aziz gibi adamı bedava ver, sonra scout'ların mikroskopla incelediği Marcao'ya 4 milyon Euro ver transfer et. Yok efendim scout harikasıymış, yok efendim çok büyük golcüymüş' dediler ve camiayı yediler... Serdar Aziz gibi adamı bedava ver, sonra scout'ların mikroskopla incelediği Marcao'ya 4 milyon Euro ver transfer et. Sevgili Galatasaraylılar bu harika Marcao, İstanbul'daki Benfica maçında amatörce golü yediren stoper. Bir benzerini de dün gece Erzurum'da yaptı. Hadi anladık Portekiz'de karşısında Seferovic vardı da dün gece Norveç'ten alınmış Rashad Muhammed... Onu da arkasına kaçırdı ve golü yedirdi. Gelelim santrforlara... Diagne ve Mitroglou... İkisi de çok ağır, ikisi de gezmiyor. Arkadaşlarına duvar olamıyorlar... İddia ediyorum ikisini toplasan Eren Derdiyok'tan sadece biraz kilo fazlalıkları olur hepsi o kadar... 'Onyekuru uçuyor, kaçıyor' dediler ama olmuyor... Futbolun temel öğesi pozisyon almayı bilmiyor. Böyle olunca da Galatasaray bazen iyi bazen çok kötü oynuyor. İlk yarıda golü yediler, kaleye tek şut bile atamadılar. İkinci yarıda biraz toparlanır gibi oldular. Selçuk'un akıllı pası ile başlayan atak sonucu Belhanda ile beraberliği yakaladılar. Ama Galatasaray'ın ne bir hücum organizasyonu var ne de gol vuruşu yapabilecek bir oyuncusu. Çok net söylüyorum, yeni transferler kurtarıcı değil, bundan sonra Galatasaray'da en çok tartışılan isimler olacaktır. Hakem Cüneyt Çakır puantaj yönünden çok kritik bu maçı kusursuza yakın yönetti. Levent Tüzemen: Terim'i yanılttılar Galatasaray, dağınık oynadığı için Belhanda bir türlü oyunun direksiyonuna geçemedi. Feghouli gayretliydi ama Mitroglou Erzurum savunmasında Lokman-Egemen ikilisinin arasında kayboldu. Galatasaray'ın hücum anlayışı plansızdı. Semih, bindirme yapabilecek bir oyuncu değil. Soğuk havalara alışık Linnes, ilk onbirde başlamalıydı. Sadece Emre hücuma çıkmaya çalıştı. Galatasaray'ın plansız hücumlarında Erzurum kalesine gelinceye kadar sorun yoktu ama golü atmak adına final paslarında kim nereye koşacak, araya koşuları kim yapacak, kim şut atacak belli değildi. Erzurum arkaya yaslandı ve golü uzun kontra toplarla planladı. Rashad'ın attığı golde Marcao'nun büyük hatası var ama Muslera'nın çok çaprazdan gelen şutu ayakla kurtarmayı düşünmeyip yere yatması tercih hatasıydı. Soyunma odasında Terim, öyle kükremiş olacak ki, başta Belhanda olmak üzere tüm takım daha ciddiyet içerisinde mücadele etti. Belhanda'nın golü Galatasaray'a moral oldu. Emre Akbaba ve Diagne ikilisinin girmesi Erzurum kalesinde bir hareketlilik kazandırdı ama hücum zenginliği getirmedi. Donk'un 11'de olmaması çok şaşırtıcıydı çünkü Donk sadece orta alanda mücadele eden bir oyuncu değil hem defansa gelir katkı verir hem de hücuma katılır. Dinlenmiş oyuncuların performansı Terim'i çok yanıttı. İlk 11'de Linnes, Donk, Emre Akbaba ve Diagne birlikte oynamalıydı. Çünkü soğuk hava mücadele gücü yüksek oyuncuları sever. Bu beraberlikle Galatasaray ciddi bir yara aldı ve şampiyonluk şansını Başakşehir'in yapacağı hatalara bıraktı. Evren Turhan: Çok büyük kayıp / Takvim Zirve yarışının şekillenmeye başladığı bu haftalarda, Başakşehir'in de aldığı 3 puandan sonra Galatasaray'ın mutlak ve mutlak kazanması gereken bir maçtı. Galatasaray maça iyi başlamadı. Sahaya ve soğuğa alışmaları zaman aldı. İleride çoğalmayan Galatasaray rakibine de pozisyon verdi. Belhanda ve Feghouli ne zaman topla buluşursa o zaman bir şeyler oluyordu. Onyekuru aldığı çoğu topu ilk yarıda ezdi. Emre Taşdemir'in yaptığı ortalarda içeride kimse yoktu. Sadece Mitroglou ile golü bulmak zordu. Marcao'nun yaptığı hatada rakip golü buldu. İPLER BAŞAKŞEHİR'DE İkinci yarıya çok daha etkili başlayan Galatasaray ön tarafta çoğalarak pozisyonlar bulmaya başladı. Nitekim Belhanda ile beraberliği sağladı. Devrede Linnes ve daha sonra Diagne'yi oyuna alan Fatih hoca kazanmak adına bütün riskleri aldı. Son dakikalarda rakibine baskı kuran Galatasaray golü bir türlü bulamadı. Kaybedilen iki puanla şampiyonluk yolunda da çok büyük yara aldı. 8 puanlık fark kalan haftalar için çok büyük bir handikap. Artık ipler tamamen Başakşehir'in elinde. MAÇIN EN İYİSİ: E. TAŞDEMİR Serkan Korkmaz: Donk'suz olmaz Galatasaray'ın geçen hafta lig sonuncusu Akhisar karşısında evinde oynadığı maçtaki performansı herkesin malumu. Mucizevi bir golle kazanılan 3 puan teknik heyet ve futbolculara gerekli dersi vermemiş. Bu hafta da ligin sondan bir önceki takımı karşısında Galatasaray bir hayli kötü oynadı. Sarı-kırmızılıların maça başladığı orta saha üçlüsü kanaatimce doğru değildi. Ryan Donk'un iç sahada dış sahada, Avrupa'da, kupada, ligde yapılacak her maçta ideal 11'in vazgeçilmezlerinden biri olduğunu düşünüyorum. Skor 1-0'a gelince artık hücuma dönük hamleler yapmak gerektiğinden Donk'u oyuna sürmekte mümkün olmadı. Neyse ki ilk yarıdaki berbat oyununu ikinci yarıdaki performansıyla unutturan Belhanda sahne aldı da Galatasaray skoru 1-1'e getirebildi. Dediğim gibi ligin son 2 sırasındaki takımlarla ardı ardına oynanan maçlar aslında çok manidar. Galatasaraylılar şampiyonluk yolundaki rakipleri Başakşehir'in kalan maçlarında kaç puan toplayacağını hesaplamaktan ziyade bu takımın bu performansıyla 'Biz kaç puan toplayabiliriz'i hesaplasalar daha gerçekçi olacak. Anlamadığım bir şey var Linnes madem oynayabiliyordu neden ilk 11'de başlamadı. Semih ikinci yarıda oyuna girebilirdi...