Yusuf Yazıcı İtalya'da böyle yazıldı: O bir sanatçı!

Fransa Lig 1 ekiplerinden Lille forması giyen Yusuf Yazıcı, son olarak UEFA Avrupa Ligi'nde takımının Milan'a karşı aldığı galibiyette büyük rol oynamış ve İtalyan devine hat-trick yapmıştı. Çizme basını maçın ardından Yusuf için özel bir analiz haberi yaparken, 'Zarif bir oyuncu, o bir sanatçı' yorumunda bulundu. İşte Ultimouomo'nun Yusuf Yazıcı için kaleme aldığı o haber yazılanlar; 'Onu şimdiye kadar tanımadıysanız veya hiç duymadıysanız, Yusuf'un saha içerisinde hangi bölgenin oyuncusu olduğunu anlayamazsınız. Orta saha oyuncusu mu? Bir forvet mi? Yoksa başka bir mevkide mi oynuyor? Fiziksel özellikleri yüksek olan bir oyuncu mu yoksa teknik mi? Topa her dokunuşundan sonra yapacaklarını tahmin etmeniz, kafa karıştırıcı bir hal alabilir. Yazıcı, stabil futbol bilgilerinin aksine futbola dair yaptığımız yorumlamaların dışında kalıyor. O, yargıları kırmak için doğmuş bir oyuncu. Orta saha oyuncusu ama aslında bir forvet. Teknik bir oyuncu ama aynı zamanda fiziksel özellikleri çok gelişmiş. Rafine ve zarif ayakları var ama aynı zamanda çok pratik. Oldukça uzun ve iri bir yapıya sahip. Zaman zaman ağır bir bedene hapsolmuş gibi de durabiliyor. Ancak yetenekleri, kaslarının önüne geçiyor ve çevikliğini kendi lehine kullanabiliyor. Sahanın gri alanlarında, ileri uçta dolanmayı seviyor. Topu aldığı andan itibaren sinsice içeri doğru kayıyor. Lille'de, 9 numaradan daha ileri bir yerde konumlandırılıyor. Çoğu zaman maç içerisinde geriye döner ve arkadaşlarına yardım eder. Hatta okadar geriye döner ki, onu sahte 9 numara olarak anmak bile bazen yanlış olabiliyor. Bamba, Ikone, David gibi dikine oynamayı seven hücumcular içeri kat ederken o, rakip savunmacıları kendine çeken ve arkadaşlarından uzaklaştırmaya çalışan bir yemdir. Topu ayağına aldığında kaleye sırtını dönebilir. Topu dar alanda pozitif kullanmasında, vücudunu kullanabilmesinde ve topa dokunuşlarında ustadır. Bu, takıma en faydalı olduğu yöndür. Topun saha içerisinde tıkandığı anlarda, yavaş olan savunmacılara karşı adeta dans eder ve onlardan kurtulur. Rakip kaleye yakın olan son 30 metre içerisindeki oyunda kendini çok geliştirdi. Milan'a karşı attığı 2. gole baktığınızda çoğu zaman ne yapacağını bilmediğimiz bir Donnaruma karşısında harikaydı. Pozisyonda Yusuf Yazıcı'nın pası almak için nasıl hareket ettiğine dikkat edin. Bu, Yazıcı'nın Galtierli Lille'deki hızlı ve tempolu oyunununa bir örnek. O, top geçişlerinde saha içerisinde arkadaşlarını koordine ediyor. Ayrıca takımına kaliteli hizmet vermek için mücadele ediyor. Saha içerisinde içgüdüleri ile hareket ediyor ve bazen 1. forvet ile yer değiştiriyor. Elbette Galtier'in sisteminde Yusuf'un serbest oynamasına izin veriliyor. Oyunun kilit alanlarında gezinme, toplu ve topsuz oynayabilme, her zaman ileri uçta kilit paslar atabilme özelliği onu diğer hücumcularda aynı kefeye koyuyor. Dele Alli, Zaniolo, Milinkovic-Savic gibi. Tabi onlara kıyasla Yazıcı, rakiplerinin alt etmek için vücudunu çok fazla yormuyor ve ikili mücadeleye girmiyor. Onun için oyunun esası teknik kullanımı ve sol ayağını en iyi şekilde kullanma becerisidir. Memleketi olan Trabzonspor'da toplam 4 yıl forma giydi. Kısa sürede kulübün simgesi haline geldi ve bugün kendisini hala Trabzonspor'un bir elçisi olarak görüyor. İlk sezonunda daha 21 yaşındayken 35 maça çıkmış 10 gol atmıştı. Lazio onu Savic'in yerine çok istedi. İkinci yılında gol oranında düşüş yaşadı ancak Lille ona güvendi ve 17.5 milyon euro bonservis ödedi. Pepe'nin Arsenal'e satışının küçük bir kısmı Yusuf için verilse de bu transfer, kulüp tarihindeki en pahalı transferdi. Yazıcı çelişkilerle dolu tuhaf bir oyuncu. Bazı durumlarda çok modern ve fiziksel-teknik açıdan üst düzey bir isim. Futbolun estetik hali açısından seyir zevki çok yüksek bir isim. Onu günümüz futbolunda benzersiz kılan da bu özelliklerin hepsine sahip olmasıdır. O, topu ayağına her aldığında 'orjinal işler yapmak isteyen' zarif bir oyuncu. O bir sanatçı.'