Ve Erol Bulut konuştu! "Fenerbahçe yönetimi yanlış..."
- Fenerbahçe Galerileri
- Giriş Tarihi: 09 Haziran 2020 Salı , 09:44Güncelleme Tarihi: 09 Haziran 2020 Salı , 21:58
Süper Lig'in dev kulüplerinden Fenerbahçe'de, Ersun Yanal ile yaşanan ayrılık sonrası teknik direktör arayışları halen sürüyor... Sarı-lacivertliler için bir çok isim ön plana çıkarken, Aytemiz Alanyaspor'un başarılı çalıştırıcısı Erol Bulut da bunlardan biri. Bulut, verdiği bir röportajda yaşanan süreci anlatırken, birçok konuya da değindi. İşte detaylar...
Son günlerde adı sık sık Fenerbahçe ile anılan Aytemiz Alanyaspor'un başarılı teknik direktörü Erol Bulut, Milliyet Gazetesi'ne açıklamalarda bulundu.
Teknik direktörlük kariyerinden ve günümüz futbolunun gerçeklerinden bahseden Bulut, Fenerbahçe için de önemli açıklamalarda bulundu. İşte o röportaj...
-Malatya'da Avrupa vizesi aldınız. Alanya'da da buna yaklaştınız. İstikrarınızın sırrı neler?
"İstek, arzu... Bunları futbolcularınıza aktarabilmek önemli. Allah'a şükürler olsun bunu Malatya'da başardık. Avrupa'ya da gittik. Alanya'da Türkiye Kupası'nı kazanmak istiyoruz. Ligde 6. sıradayız. İlk dördü zorlayabiliriz. Her zaman hedefinizi üst sıralara koymanız gerekiyor. Başaramasanız bile ne için savaştığınızı görüyorsunuz."
-Soyunma odasında klasikleşmiş bir teknik heyet pozunuz var...
"Sporcularımızı da çekiyoruz. Malatya'dan beri bu poz var. Öyle başladı, öyle devam ediyor. Bir totem oldu aslında. Bizim ekipte totemci çok. Benim uğurum yok, ama ekiptekilerin uğurları var."
-Günümüzün sol bekleri için neler söylersin?
"Sol bek gerçekten kolay bir pozisyon değil. Her teknik direktörün istekleri farklı olur. Bazıları defansif, bazıları ofansif bek ister. Bazıları ikisi de olsun ister. Şu anda ülkemizde sol beklerden Caner'i hücumcu olarak değerlendirebiliriz. Defansı biraz zayıf ama ileride etkili. Bizim takımda Nskala var. Defansı daha ön plana çıkıyor. Bu futbolcuları iyi seçmelisiniz. Sisteminize göre çok önemliler. Adeta iki ciğerli olmalılar. Allegri'nin sistemini o yüzden beğeniyorum. Inter'de Conte'nin oynattığı sistem de bu."
-Üç dil biliyorsunuz. Bunun avantajı oluyor mu?
"Ülkemizde olsun, Avrupa'da olsun yabancı dil çok önemli. Takımınızda birçok ülkeden futbolcu var. En azından İngilizcenizin iyi olması lazım. Pozisyonu ben futbolcuya hızlı bir şekilde aktarabiliyorum. Tercümanı kullansam 30 saniye geçecek. Bir takım 30 saniyede gol yiyor."
-Hoca olarak Allegri'yi beğendiğinizi söylemiştiniz... Sizce günümüzün en ideal dizilimi nedir?
"Elinizdeki malzemeye göre sistemi belirlersiniz. Elinizde kanat oyuncusu yoksa 4-4-2 ya da 3-5-2 oynarsınız. Bunu önceden belirlemek çok önemli. Bir takıma gittiğinizde bunu iyi düşünmelisiniz. O takıma uyacak sistemi bulmalısınız. Yönetime 10 oyuncu gönder, 15 oyuncu al diyemezsiniz."
-Fenerbahçe'de futbolculuk döneminizde Pereira ve Löw ile çalıştınız. Onlar size bir şey kattı mı?
"Kariyerimde hep iyi hocalarla çalıştım. Ama şu anki durum farklı. Futbol artık daha hızlı ve çok atletik futbolcular var. Antrenman dilleri değişti."
-2005-2007 yılında Rivaldo ile beraber oynadınız...
"Güzel günlerimiz oldu. Ondan çok şey öğrendim. Yaşına rağmen ekstra çalışıyordu. Benim için söylediği 'Acıya en dayanıklı isim' yakıştırması aldığım darbelerden dolayı olabilir. Olympiakos'ta tarak kemiğim kırılmıştı. Buna rağmen maçı bitirdim. Ameliyat olduktan iki ay sonra koşu yapabilirsin dediler ben bir ayda başladım."
-Futbolculuk döneminde aklınızda kalan golleriniz ya da asistleriniz var mı?
"1996 şampiyonluğunda Fenerbahçe'de Aykut Kocaman'a attırdığım gol var, onu unutamam. Başka asistlerim de var. Olympiakos'ta Real Madrid'e attığım gol var."
-Manchester United zaferi sana neler hatırlatıyor?
"Bir Türk takımı olarak 40 yıl sonra onları yendik. Güzel duygular yaşadık orada. Bunu bir Türk takımı olarak Fenerbahçe'nin yapması çok güzel."
-Otto Rehagel seni Yunanistan Milli Takımı'na davet etmişti...
"Yunanistan'da iyi bir performans göstermiştim. Teklifler vardı. Rehagel milli takıma futbolcu seçiyordu. Beni takip edip beğenmiş. Ama ben onlara Türk milli takımında oynamak istediğimi söyledim."
-Kaç tane takımda oynadın, hatırlıyor musun?
"12 olması lazım. Yirmi yıllık kariyerimin 14 yılını Avrupa'da geçirdim. Bu dönemde yanlış kararlarım oldu. Yunanistan'da iki kez yılın en iyi yabancı oyuncusu seçilmiştim. Panathinaikos ve İtalya'dan teklif geldi. İtalya'ya gitsem kariyerim daha farklı olabilirdi."
-Dört yıl Fenerbahçe'de oynadınız. Fenerbahçe senin için ne ifade ediyor?
"Benim Türkiye'de oynadığım birinci takım ve Erol Bulut olduysam bu Fenerbahçe sayesinde. Ben de özel bir yeri var. Futbolcu Erol Bulut olarak bunu söyleyebilirim. Kupalar kazandım, şampiyonluk yaşadım. Bu yüzden Fenerbahçe'nin benim hayatımda başka bir yeri var. Bu doğal. Parladığınız ilk takım çünkü. Ben de bunun karşılığını sahada vermeye çalıştım. Tekmeye kafa sokan biriydim.
Fenerbahçe'nin şu anki durumuna gelirsek, Ali Koç göreve başladığından beri bir şeyler yapmaya çalıştı. Onlar da bu sürecin daha farklı gitmesini bekledi. Ama istedikleri gibi olmadı. Transferlerin bir kaçı tuttu. Şimdi verecekleri kararda en doğrusunu yapmaya çalışacaklardır. Yanlışlarını bir daha yapmak istemeyeceklerdir. Teknik direktör konusu kolay değil. Göreve başlayacak ismin de işi kolay olmayacak. Hedefler belli. Bunu bilerek göreve başlaması gerekiyor."
-Peki hocam yerli mi yabancı mı olmalı teknik direktör?
"Yerli hoca ligi daha iyi tanıdığından dolayı daha başarılı olabilir. Üç büyüklere çok büyük yabancı hocalar geldi. Ancak bizim ligi biraz küçümsüyorlar. İstatistik yerliyi gösteriyorsa demek ki doğruluk payı vardır. Yabancı hoca havada karada şampiyon oluruz mantığıyla geliyor. Ama öyle olmuyor. Yabancı oyuncu da alacağı ücrete bakıyor. Ama sonra ligin zor olduğunu anlıyorlar."
-Çok iyi bir transfer ağınız var. Alanya'nın scout sisteminden bahseder misiniz?
"Mesela Bakasetas'ı Malatya'dayken de almak istemiştim ama Alanya'ya nasip oldu. Siopis'i de milli takımda izlemiştik. Scout ekibimde yardımcılarım var. Onlar bu görevi üstleniyorlar. Hepimiz maç izliyoruz ve yönetime rapor veriyoruz. Ayrıca takımı bir ülkeden futbolcularla doldurmaya karşıyım. En fazla 3 tane olmasını istiyorum."
- Sizce Cisse'nin başarısının sırrı nedir?
"Cisse'nin başarılı olmasında sistemin büyük etkisi var. Etrafındaki futbolcuları doğru seçtik ve ona katkı sağlıyorlar. Biz Cisse'den kendisini yormamasını istiyoruz. Sadece onu beslememiz lazım. 17 golü var, bir 17 gol daha da atabilirdi."
-Sizce bir takımı şampiyonluğa götüren faktörler nelerdir?
"En büyüğü taraftar. Bu kesin... Yeri geliyor tek başına taraftar çeviriyor. Bu her takımda olmuyor, statlar hep full çekmiyor. Ayrıca bu disiplinden, saygıdan, arzudan, istekten başlıyor. Hiç, 'bu yeterli' demeyeceksiniz. Her zaman daha fazlasını yapabilmelisiniz."
-Peki 8 hafta var bitime. Zirve yarışını nasıl görüyorsun?
"Bu sekiz haftada farklı skorlar, sıralamada değişiklikler çıkabilir. Taraftarın olmaması bazı takımlara iyi bazılarına kötü gelecek. Şu anki sıralama sezon sonunda böyle olmayabilir. Sürprizler çıkabilir."
-Takımdaki yabancıların salgın dönemindeki yaklaşımları nasıl oldu?
"Biz bir sıkıntı yaşamadık. Başında biraz çekimser kalanlar vardı. Ama martın ikinci haftasından itibaren herkesin evine ekipmanlar gönderdik. Çalışmalarına devam ettiler."
-Peki bu dönemde teknik direktörlerin görevleri değişecek mi?
"Futbolda bir temponun içindesiniz. Ama oyunculara uzun süre izin verildi, sonra idmanlar başladı. Ardından maçlar oynanacak. Sakatlar olabilir. Bizim takımda şu anda iki sakat var. İnşallah fazlası olmaz. Beş değişiklik kararı bence iyi oldu. Futbolcuları yormayabilirsiniz. Benim takımım fiziksel olarak hazır. Biz de zaman zaman hem sağlıkçı, hem teknik direktör, hem psikolog oluyoruz."
-Yabancı sayısını düşürmek istiyorlar...
"Ben yabancının serbest olmasından yanayım. Türkiye'de 'altyapıdan futbolcu çıkmıyor' diyoruz. Başka ülkede bu böyle olmuyor. Sezon başında birçok oyuncuyu a takıma çıkardım. Almanya'da hazırlık maçı yaptırdım. Aradaki farkı görmelerini istedim. Rakip 3. ligdeydi ve onlara kaybettik. Aradaki farkı gördüler. 14 yabancıdan ikisi tribünde oluyor. İki kişiye harcadığımız para çok yüksek. Bu paraları altyapıya harcasak daha iyi olmaz mı? Belki önümüzdeki 10 seneyi kurtarabiliriz. Gerçekleri görmemiz lazım. Altyapıdan üç yılda bir kişi çıkıyor. Sattık diye seviniyoruz. Yabancı ülkelerde 10-15 oyuncu çıkıyor."