Spor yazarları Göztepe - Fenerbahçe maçını değerlendirdi

Süper Lig'in 13. haftasında Göztepe ile Fenerbahçe karşı karşıya geldi. İzmir ekibi 2 kere öne geçtiği maçta rakibine üstünlük kuramayınca mücadele 2-2 eşitlikle sona erdi. Göztepe'nin golleri Castro ve Alpaslan'dan gelirken Fenerbahçe'nin gollerini Serdar Aziz ve Rodrigues kaydetti. Fenerbahçe bu sonuçla son 3 deplasman maçında 1 mağlubiyet ve 2 beraberlik alarak şampiyonluk yarışında yara aldı. Fotomaç gazetesi yazarları Emre Bol ve Reha Kapsal Göztepe - Fenerbahçe maçını değerlendirirken çarpıcı tespitlerde bulundular. EMRE BOL: YANAL'LA OLMAZ Bu sezon ilk kez bir hakem dört dörtlük bir maç yönetti desek yanlış olmaz. Bu kadar cesaretle VAR'a gidebilen ve bu kadar cesaretli kararlar verebilen bir hakemi uzun zamandır sahalarda göremiyoruz! Hakem mevzusu bir yana; Fenerbahçe ne zaman maç kazanacak hasretle bekliyorum! Ersun Yanal, ligin dibine demir atmış Kayseri ve Antalya'ya 6 puan verdi. Deplasmanda Malatya'dan alınan 1 puanı 'iyi sonuç' olarak empoze etti. Şimdi ise Göztepe deplasmanında yine kazanamadı. Peki Fenerbahçe kimi yenerek şampiyon olacak Ersun hoca? Bu takım nasıl şampiyon olacak? Her hafta beylik laflar ediyorsun, elde var sıfır! Takım ışık vermiyor ışık... Zaten sıkıntı burada. İyi oynayıp kaybetse ya da berabere kalsa inanın sesimi çıkarmayacağım. Sakatlıktan dönen Max Kruse Fenerbahçe'nin en iyisi... Sizce bu tuhaf bir durum değil mi? Sonradan oyuna giren Vedat; madem oynayabilecek durumdaydı, neden ilk 11'de sahaya çıkmadı? Sorular, sorular... Ersun Yanal hatalarıyla bize sürekli sorular sorduruyor bu sezon... Oysa Fenerbahçe taraftarına cevaplar gerekiyor. Deniz Türüç kardeşim; sen ne zaman Fenerbahçe'nin futbolcusu olmayı düşünüyorsun? Senin kadar; farklı mevkilerde şans bulabilen ikinci bir oyuncu yoktur. Şu andan itibaren benim Yanal'a olan inancım tamamen sona ermiştir. Başkan Ali Koç'un Yanal'ı zaten istemeyerek takımın başına getirdiğini hepimiz biliyoruz. Bundan sonra yönetimin şampiyonluğu ne kadar istediğini hepimiz göreceğiz. Ersun hocayla bu takımın şampiyon olamayacağı aşikar. Bunu sanırım sadece ben görmüyorumdur! ERMAN TOROĞLU: ERSUN YANAL AYNAYA BAKSIN Gergin bir maç oldu. Aslında hiç gerilmeyecek bir maçtı. Ama maçı bu gerginliğe getirenler hakemle yardımcıları... Neden? İki metre önünde penaltı pozisyonu var. Gustavo rakibinin ayağına basıyor; sarı kart penaltı... Ver penaltıyı hiç kimse bir şey diyemeyecek. Ama sen gördüğün halde cesaret edemiyorsun. Bu sefer devreye VAR giriyor. Sen VAR'a gidersen kafanda penaltı olduğunu biliyorsun. Kamera zoom yaptığında, yüzün 'Allah'ım yakalandım' şeklindeydi. Penaltıyı attırıyorsun bu sefer yardımcı sahneye çıkıyor. Kalecinin 1 metre öne çıktığını söylemiyor. İş yine VAR'a gidiyor. Bu arada oyun başlıyor. Fenerbahçe gol atıyor. Fenerbahçe attığı gole 'ofsayt' diyenler var. Ama ondan önemlisi VAR zaten ihlali verdi. Penaltı vuruşunda kalecinin ayağı çizgide olacak. Bunlar yüzünden maç gerildi. Hiç gereği yokken... Bu hakem açısından... Teknik direktörler açısından bakalım bir de... Göztepe takım olarak Fenerbahçe'den daha iyi oynadı. Daha diriydi. Daha tehlikeli akınlar yaptı. Yani Göztepe Teknik Direktörü sınıfı geçti. Ersun Yanal'a dönelim. Maçın başında Max Kruse, Göztepe defansının ikram ettiği topu 35 metre süremedi. 10 metre arkasındaki rakibi topu ağından aldı. Güçsüz. 5 dakika sonra bu sefer yandan bir orta, kale sahası içinde topu tutsa her tarafa topu vurur. Ama dibine girdi; üstten auta attı. Göztepe defansı gibi... Fenerbahçe 90 dakika bu oyuncu ile 10 kişi oynadı. Peki Ersun ne yaptı? Biz nasıl bir maçı seyrediyorsak o da takımını seyretti! Fenerbahçe hücuma çabuk çıkamıyor. Çabuk çıkamayınca, Göztepe onlardan daha çabuk topun arkasına geçip kalesini savundu. Buna mukabil Göztepe hücuma çabuk çıktı. Fenerbahçe'nin arka tarafını hep eksik yakaladı, bayağı da pozisyonlar buldu. Dün gece; iki isim sınıfı geçti; iki isim sınıfta kaldı. Sınıfta kalanlar: Ersun Yanal ve Abdulkadir Bitigen... Sınıfı geçenler: İlhan Palut ile VAR hakemi Fırat Aydınus... Ersun Yanal, kimseye kabahat bulmasın; aynaya baksın. Göztepe'nin ise gittiği yol doğru... REHA KAPSAL: ÖZGÜRLÜK VE DÜZEN Bundan sonraki süreçte ilk yarı bitimine kadar basit top kayıpları ve kaleci Altay'ın hatalarından dolayı hem gol yediler, hem de Göztepe'ye pozisyon verdiler. Ersun Yanal'ın son haftalarda hücumdaki oyuncu tercihleri çok eleştiri almıştı. Vedat'ın sakatlığı nedeniyle ilk 11'de yer almamasından dolayı Kruse, santrfor olarak oyuna başladı. Arkasında Deniz 10 numara profilinde, hücumda kenar çizgilerde Moses- Rodrigues tercihleriyle anlamlı bir dağılım oldu. Bunun sonucunda da hücum üretkenliği oyunun genelinde daha iyiydi ve rakip ceza sahası içinde çok topla buluştular. Ancak son vuruş becerisinin çok iyi olmamasının sıkıntısını sarılacivertliler bu maçta da fazlasıyla gördü. Kruse özellikle santrfor oynadığında orta sahaya gelerek F.Bahçe'nin pas akışına katkı sağladı. Deniz de o pozisyonlarda santrfor olarak hücumda pozisyon aldı. Kruse'nin uzun süredir maç eksikliği var ama saha içinde daha fazla çabalaması gerekir. Deniz yoruluncaya kadar çok kötü oyun oynamadı. Moses ve Rodrigues'in ikisi de hızlı ve enerjisi yüksek oyuncular. Fakat teknikleri ve oyun bilgileri zayıf. Zanka geldiğinden beri istediği seviyeye çıkamadı. Çok güvensiz oynayıp pozisyon hatasıyla beraber pas kaybı da çok fazla. Vedat oyuna girdikten sonra rakip yarı alanda daha etkili olan sarılacivertliler, hem final hem de son vuruş eksikliği yaşadı. Oyunun genelinde de savunma yerleşiminden ve pozisyon hatası yapmalarından dolayı Göztepe'ye pozisyonlar verdiler. Gustavo'nun atılmasıyla da daha geriye yaslanıp skoru koruma yönünde oyun ve hızlı atakla da bulunacak gol anlayışı vardı. F.Bahçe'nin sezon başından beri ligde fark yaratamamasının en büyük etkenlerinden biri galibiyet serisi yakalayamaması. Ersun Yanal, oyuncularına özgürlük tanıyan bir teknik adam. Yalnız top rakibe geçtiğinde savunma düzeni F.Bahçe'deki en temel eksiklerden biri. Kontrol sarı-lacivertlilerde olmasına rağmen gel git yaşıyorlar. Bu da deplasmanlardaki en temel sıkıntıların başında geliyor. Castro'nun sekerek gelen şutunu Altay'ın hamle alanından çıkarak filelere gitmesi, felaketin ilk habercisiydi. Ceza alanı dışyına çıkan oyuncuya penaltı yapmak da Gustavo'ya nasip oldu. 'Fark yaratsın' diye alınan ustaya 'layık' bir hareket. Penaltı atışının tekrarlanması doğru karar... Altay neredeyse altı pas çizgisine yaklaşmıştı. Ancak Fenerbahçeliler'in itirazı geçen hafta Emre'nin kaçırdığı penaltının tekrarlanmamasına. 'Standart karar'lardan uzaklaşmış hakemlerimizin, gücü gücü yetene çizgisindeler. Onlar ortalığı karıştırmakta en iyi ustalar. Yoksa Kruse'nin dönüşü ile birlikte hızlı, etkili ve kararlı paslar yerini bulmaya başlamıştı. Hızlı hücumlara ne kadar davet çıkarsalar da, Deniz Türüç'ü forvet arkasına taşıyan sakatlıklar serisi, ceza sahası içine sızmaları da beraberinde getirdi. Maçın tansiyonunu indiripçıkartan, karşılıklı süreç içinde, maçı değiştirmesi gereken en usta Emre Belözoğlu'nun da, ikinci sarıdan kurtulması, hemen peşinden oyundan alınması de önemli. Sakatlık fizik olarak E mre'yi geri itmiş, çabukluğuna son vermiş gibi. İlhan Palut cesur ve kararlı bir takıma dönüştürmüş Göztepe'yi. Doğru anları bekleyen, öne koştuğunda da pozisyon bulan bir ekibe sahip. Yine oyuncu kalitesine paralel duran ve yan top zaaflarını da çözmekte epey uğraşacak. En azından taktik olgunluğu vermiş ekibine. Kazanmak, Fenerbahçe'yi daha zorlu seri öncesinde moral olarak üste taşıyacaktı. Kruse ve Vedat ile birlikte problemleri daha kolay çözeceklerdir. Ancak Gustavo ve Emre temposuzluğu, enerji eksikliği ile hep beklenenden uzak kalacaklar.