Spor yazarları Fenerbahçe-Alanyaspor maçını değerlendirdi

EMRE BOL - SELFIE ÜMİT Fenerbahçe'nin sezon başından bu yana en göz alıcı özelliği gücü, kuvveti ve dayanıklılığıydı. Takımda ekstra oyuncu sayısının azlığına rağmen kötü oynanan karşılaşmalarda bile kondisyon farkını her zaman sahaya yansıtmayı başardı. Ancak bu kez rakip Alanyaspor'da güçlüydü. Benzer kondisyona sahip iki takımın çatır çatır güç savaşını izledik. Ortalama takımlar karşısında devşirme oyuncular öyle ya da böyle idare ediyor. Lakin rakip denk olduğunda Jailson gibi yama stoperin defosu daha çok ortaya çıktı. 'GUSTAVO'NUN ELİNE ÇARPAN TOP BENCE PENALTI DEĞİLDİ' Gustavo'nun eline 'çarpan' top bence penaltı değildi. Zira topa doğru gidiyor ve eli normal konumunda... Yani topa müdahale etmiyor. Buna rağmen Ümit Öztürk penaltıyı verdi. Hani bizim Selfie Ümit! Galatasaray-Trabzonspor maçında VAR'a gidip, pozisyonu izleyip doğru kararı 'veremeyen' Ümit! Maçtan sonra Fatih hocasıyla selfie çektiren Ümit! İşine gelince kuralları inanılmaz derecede uygulayan, Fenerbahçe'ye gelince gözünü kapatan Ümit! 89. dakikada olan bir pozisyon var ki penaltı kere penaltı. Çok net bir el pozisyonunda VAR'a gitmeye bile gerek görmedi hazret. Eğer VAR'a gitse penaltıyı vermek zorunda kalacak! Çok 'uyanık' hakem gördüm, çaktırmadan bu işleri yapan! Lakin Selfie Ümit gibi fütursuzca yapanını görmedim. Montaigne'in çok güzel bir sözü var, 'Adaletin olmadığı yerde ahlak da yoktur' diye... Ben bu sezon Fenerbahçe'nin şampiyon yapılmayacağını ciddi anlamda düşünmeye başladım. Her geçen hafta bu düşüncemi destekleyecek olaylar üst üste geliyor. ERMAN TOROĞLU - ÜST AKIL YOK! F.Bahçe mücadele ediyor ama sahada bir üst aklı yok, yani takımı idare edecek beyin! Böyle bir oyuncu olmadığı zaman da Allah ne verdiyse oynuyorsun. Bireysel becerilere kalıyor iş. Yandan orta gelecek, Muriç kafa atacak. Araya top atacaksın, Kruse depar atacak. Başka? başka yok. Bir de Deniz girerse şut atacak. 'CISSE'Yİ SAHANIN HER YERİNDE GÖRDÜM' Alanya'ya bakıyorsun belli takım havaları var. Herkes ne yapacağını iyi biliyor. Cisse dün 3 penaltı attı ama ikisini kaçırdı. Ama o Cisse'yi ben sahanın her yerinde gördüm. Rakip kale sahası içinde de, kendi kale sahası içinde de.. Alanyasporlu futbolculara yük sahanın içinde eşit dağılıyor. F.Bahçe'de ise bu yok! Bazılarına çok yük biniyor, bazıları ise idare ediliyor. Yani, birbirlerinden geçinenler var. Sırtına binip de! Sarı-lacivertliler dün gece hep Rodrigues tarafından gitti. Ama Rodrigues'in de rakibi çabuktu ve onu içeriye doğru itti. Çizgiye inmesine müsaade etmedi. Böyle olunca da ona sadece orta yapmak kaldı. Aut çizgisine inerek orta yapamayınca da hücumdaki arkadaşları iyi top alamadılar. 'NASILSA RAKİPTE CISSE VAR KAÇIRIR DEDİ RAHAT DAVRANDI' F.Bahçe yön değiştirmediği için; rakip defans da aynı yerden gelen tehlikeleri kademeye de iyi girerek önledi. F.Bahçe iyi yön değiştirebilse işler farklı olurdu. Bunu kim yapardı, Emre yapardı. O da sarı karttan dolayı oynayamadı. Orta alanda çoğu zaman açık veriyor sarı-lacivertliler. Bu da şunu gösteriyor, F.Bahçe'de kadro eksik. Jailson olmadık penaltılar yaptı. Ben zannediyorum ki, 'Nasılsa rakipte Cisse var, kaçırır' dedi, rahat davrandı. 'İLK PENALTILAR DOĞRU AMA...' Hakemin iki takıma da verdiği birinci penaltılar doğruydu. Ancak son dakikada bir pozisyon var ki F,Bahçe lehine; eğer o top Alanyalı futbolcunun kolundan gidiyorsa pozisyon penaltı. Yalnız şu konuda yayıncı kuruluşa 'Yeter artık' demek lazım. Dün diğer maçlarda da öyle penaltı pozisyonları vardı ki; seyrettiriyorlar ama anlayamıyorsunuz, kafanız karışıyor. Eğer bu teknik kapasite ile bu görüntüleri bu şekilde veriyorsanız, sonra da çıkıp da 'Ben buradan zarar ediyorum' demeyeceksiniz. DR. GÜRKAN KUBİLAY - F.BAHÇE KÖTÜ HAKEM ÇOK KÖTÜ Bugüne kadar alışmadığı bir ön alan presi yiyerek başladı F.Bahçe. Alanya biliyordu ki, ilk 30 dakikada evinde F.Bahçe çok golcü bir takımdı. Ön alanda bastı ve F.Bahçe'yi çıkarken top kaybına zorladı. Ozan, Tolga, Jailson ve Serdar o hataları yaptılar da. O çıkış hatalarının birinde Altay kurtarmasa maçın şekli değişecekti. 15 sonrası kıpırdadılar, Garry getirdi, Vedat kaçırdı. Ama saman alevi gibiydi. Garry ve Tolga adam eksiltemiyor, Dirar ve İsla bindirme yapamıyordu. Yakın mesafeden ele gelen topa penaltı geldi. Altay kurtardı, Kruse erken girdiği için tekrarlandı, Cisse attı. Arkasından F.Bahçe baskı kurdu ama duran top dışında pozisyonu yoktu. F.Bahçe ilk kez ilk yarıyı isabetli şut atamadan bitiriyordu. Deniz-Tolga, Ceyhun-Salih değişiklikleri ile başladı 2. yarı. Adam eksiltemeyen F.Bahçe'de başka hücum silahları ortaya çıktı kısa bir süre; ince ara pas devreye girdi, Deniz'in ortasında Rodriguez penaltıyı kazandı, Kruse attı. Savunma arkasına pas devreye girdi, Vedat kaçırdı. Kenar ortası devreye girdi, Deniz kaçırdı... F.Bahçe bir süre açıldı. Ama golleri kaçırınca bir kontra da Djalma, Jailson'dan penaltıyı aldı. Direk kurtardı. Garry kahretti taraftarı. Vedat kötüydü, Ozan yoktu. Alanya çok çabuktu. Her yerde pres yapıyordu. Yorulan Efecan, Pektemek'le değişti. Ferdi-Dirar değişince, Deniz sol beke geldi. Ferdi son çizgiye inip pozisyon da buldurdu. Son dakikalarda F.Bahçe'nin açık penaltısı yendi, ilk yarıda da yenmişti. Bu maçta kaybın 3 nedeni vardı: 1- Alanya gerçekten iyi oynadı. REHA KAPSAL - ÇELİŞKİ Fenerbahçe'nin oyun başlangıcı geçtiğimiz haftalardaki gibi güçlü ve hızlı değildi. Özellikle oyuncu tercihleri de Fenerbahçe'nin futbolunu maçın ilk devresinde fazlasıyla olumsuz yönde etkiledi. Alanyaspor topu Fenerbahçe'ye bırakıp, kendi yarı alanında takım bütünlüğüyle savunma yaptı. Fenerbahçe'nin bu taktiğe karşı hücum seti veya setlerini yapacak saha içi oyuncu profili yoktu. Futbol yalnız koşu mesafeleri ve güçle değil, rakip yarı alanda problemi çözen, becerikli, fark yaratan oyuncularla oynanır. Hangi oyuncu hangi oyuncuyla oynarsa daha fazla katkı sağlar, takımın oyun planına uyar ve takım tamlaması için doğru olur. Bunu bilecek ve yapacak olan Ersun Yanal'dır. Fenerbahçe'de sağ bekte Isla, sol kenarda Dirar, hücumda sağ çizgide Rodrigues, sol kanatta Tolga'nın rakip yarı alanda kapanmış rakibe karşı kenar oyunları ve set hücumu yapabilecek oyuncu özellikleri olmadığından takımın etkinliğini azalttı. Tolga başta yapılan yanlış tercihlerin, Fenerbahçe'nin sadece hücum dengesini değil savunma dengesini de bozduğu görüldü. Bir teknik adamın rakip teknik adama saha içinde yaratacağı en büyük farklardan biri de rakibin beklemediği, önlem alamadığı bir kurgu ile sahada yer almaktır. Oyunun merkezinde 4-3-1-2 düzeni ile Mevlüt'ü de bu oyuna dahil ederek oynamayı denemeli Fenerbahçe. İstatistiklerde ilk yarı yüzde 73 top ayağında olduğu halde bir isabetli şutu kaleye yok. 'LİGDE GOLLE SONUÇLANAN EN FAZLA BİREYSEL HATAYI YAPAN JAILSON' İkinci yarı alınan doğru risklerle ve seyircinin yarattığı atmosferle daha öne çıkan ve hücumu düşünen bir görüntüde oynadı Fenerbahçe. Ligde golle sonuçlanan en fazla bireysel hatayı yapan, savunmacı olmayan ama ısrarla savunmanın merkezinde oynayan Jailson yine o mevkideydi. Ersun Yanal bu soruna bir çözüm bulamadı. Aynı şey Dirar için de geçerli. Zanka'yı al gönder, Rami'yi ve Falette'yi al oynatma, orta saha oyun kurucusunu stoper olarak oynatmaya devam et; sonuç ortada. 'YAPTIĞI YANLIŞLA HAKEM ÜMİT ÖZTÜRK GİBİ ÇELİŞKİ YAŞADI' Maçın hakemi Ümit Öztürk'ün kullanılan penaltılarda Alanyaspor'un ve Fenerbahçe'nin lehine verdiği kararlar doğruydu. Ama vermediği penaltılar çelişkiliydi. Fenerbahçe'nin lehine iki tane de penaltısını vermedi. Ümit Öztürk'ün bu çelişkili kararları gibi Ersun Yanal da her zaman söylediği 'Fenerbahçe savunma yapmaz, yaptırır' lafına uygun bir kadro çıkarmadı. Saha içindeki oyuncu seçimlerinde yaptığı yanlışla o da maçın hakemi Ümit Öztürk gibi büyük çelişki yaşadı.