Spor yazarları Çaykur Rizespor-Fenerbahçe maçını değerlendirdi

ERMAN TOROĞLU - FARK GÖREMEDİM Bu kadar senelik futbol hayatımda ilk defa böyle bir puan cetveli görüyorum devre bitiminde... Üç büyük takımından hiçbirisi ilk üçte değiller. O kadar ağlamalarına, sızlanmalarına, bağırıp çağırmalarına rağmen... Rize bariz düşük bütçeli bir takım. Fenerbahçe aynı sıklette değil. Ama iki takım arasındaki futbola bakıyorsunuz bu farkı göstermiyor. Maça bakıyorsunuz; iki tarafta da iyi futbol yok. Fenerbahçe'nin ilk attığı gol büyük kaleci hatası... Rize'nin attığı gol korner topu... Jailson'un golü için söylenecek tek şey harika... Yani maçın bence en şık olayı... Diyeceksiniz ki iyi vuruş, gider gol olur. Demek ki vuracaksın. Gol maça damga vurdu. Neticeye de... Bunun haricinde ne var; iki taraf da iki penaltı istedi. İkisi de penaltı değil. Hakem ikisinde de doğru tercihler yaptı. Halil Umut Meler maçı da düzgün yönetti. Eyyamını görmedim. Rize daha az hücum yaptı. Ama Fenerbahçe defansı çok açık veriyor. Rizeli oyuncular son vuruşları iyi yapsalar bu maç Fenerbahçe galibiyeti ile bitmezdi. Rize'nin hücumcuları maalesef zayıflar ve maalesef benciller... Ligin geride kalan ilk yarısında akılda kalanlar Sivas'ın iyi futbolu... Müthiş bir puan toplaması... Başakşehir'in gittikçe yükselen grafiği... Trabzonspor'un inişli çıkışlı göze hoş gelen ama iç sahada neticeye alamayan futbolu... Alanya'nın iyi futbol oynaması... Malatya'nın kapasitesine göre iyi yerde olması... İşte ilk yarı... Üç büyükler nasıl mı? Galatasaray'ın performansı çok kötü... Beşiktaş'ın inişli çıkışlı, istikrarsız... Fenerbahçe'nin mücadele etmemesi, iyi futbol oynamaması... Bazı maçlarda hakemlerin çok kötü performansları... Mesela geçen hafta Cüneyt Çakır rezaleti... Sivas'ta Fırat Aydınus rezaleti... Bunlardan sonra Halil Umut Meler doğru maç yöneterek ilk yarıyı bitirdi. İnşallah ikinci yarı güzel maçlar seyrederiz. Ama maalesef hep inşallah da kalıyoruz. EMRE BOL - OHH BE! Sonunda bir deplasman galibiyeti geldi. Şampiyonluk yarışındaki rakiplerin hemen hepsinin kazanmasıyla Rize maçının önemi daha da artmıştı. Neyse ki ilk yarının kapanışı galibiyetle oldu. İsmail Kartal'ın takımını geride bekletip kontrayla çıkma planı, oyunun inanılmaz derecede sıkışmasına yol açtı. Yüksek şiddetli orta saha presi yapan Fenerbahçeli oyuncular, büyük ihtimalle topun geri kazanılma süresiyle ilgili rekor kırmıştır. Topu çabuk kazanmak oyun üstünlüğünün ele alınmasını sağlıyor elbette. Lakin eli yüzü düzgün net bir atak yapamadı sarı-lacivertliler... 'KRUSE HAYALET GİBİYDİ' Kruse hayalet gibiydi ve Ersun Yanal ona uzun bir süre dayandı. Ön taraftaki bir oyuncu eksikliği Fenerbahçe'nin olgun atak yapamamasına sebep oldu. Hal böyle olunca gol atmak için sadece iki seçenek kaldı. Duran toplar ve ceza sahası dışından şutlar... Nitekim Fenerbahçe'nin iki golü de bu şekilde oldu. Rizespor Fenerbahçe'nin üzerine neredeyse hiç gelmedi. Maça 1,5 stoperle başlayan Ersun Yanal geç de olsa bunu görerek 2 yama stoperle oyuna devam etti. Hakem Halil Umut Meler, henüz ilk yarıda Vedat'a yapılan penaltıyı verseydi maç çok daha önce kopabilirdi. Nedense hakemler özellikle deplasman maçlarında Fenerbahçe'nin penaltılarını pek göremiyor! Ne onlar ne de VAR'daki zatı muhteremler! DR. GÜRKAN KUBİLAY Önce ilk yarının özetini yazayım; 40 dakika boyunca rakibini kalesine yaklaştırmayan, buna karşın Ozan ile 2 kez net gol pozisyonuna giren F.Bahçe, aynı Beşiktaş maçındaki gibi bir duran toptan, rakibinin kaleyi ilk yarıdan tutan tek şutundan golü yedi. Gelelim maça... Zanka dışında Beşiktaş maçı kadrosu idi. Ancak bu kez ön alanda daha az ısıran bir takım vardı. Vedat ön alanda çok top kaybediyor. Kruse katkısız, sol kanatta Tolga etkisiz kalıyordu. Buna karşın İsla ve Deniz kanadı özellikle Deniz ile iyi işliyordu. Ozan iştahlıydı ve ilk yarıda 2 şut, bir kenar ortasına kafa ,bir de yüzde 100 gol girişimi ile en etkili olandı. Deniz mükemmel bir frikik golü attı. Bu F.Bahçe'nin bu sezon deplasmanda ilk 30 dakikada attığı ilk goldü ama Muhammed'in attığı korner golü hem kursaklarında bıraktı, hem de acemiliklerini gösterdi. Rize'nin bel bağladığı hızlı hücumlara 40 dakika izin vermediler ama son 5 dakika 2 kenar ortasında önce rakibin gecikmesinden, sonra da Altay'ın hatalı çıkışından sıkıntı yaşadılar. Rize savunma arkasına İsla koşuları uygulama olarak tuttu ama İsla zamanlama hataları ile harcadı. 65'te Zanka -Emre değişti, Gustavo stopere geçti. Anlamsızdı değişiklik. Tolga dökülüyordu. İşler kötü giderken Jailson'un 35 metreden inanılmaz füzesi gol oldu. Tolga ortaya, Kruse sola geçti. 2-1'i korumaktı amaç ama yanlıştı. Gerekli olan Garry-Ferdi idi. Ancak 80'de Kruse-Garry değişti. Savunmaya çalışan Yanal, savunma arkasına kaçan Aminu'yu Altay'ın durdurmasına seviniyordu. F.Bahçe'nin en kötü oyuncu ve teknik adam performanslarından birini sergilediği maçta 3 puanı alması yine de başarıdır. REHA KAPSAL - YERLERİNİZE GEÇİNİZ F.Bahçe'nin geçen hafta kazandığı Beşiktaş derbisinden sonra, bu haftada tüm şampiyonluk adaylarının maçlarını kazanması itibariyle Rize deplasmanı daha da önem kazandı. Rize topu F.Bahçe'ye bırakarak böyle bir anlayışla maça başladı. Sarı-lacivertliler, Tolga'nın hücumda sol çizgide dar alan beceri eksikliği, Kruse'nin hareketsizliği ve hücum organizasyonlarına katkısının çok olmadığından, özellikle rakip ceza sahası içinde problemi çözmekte zorlanan bir görüntü verdi. F.Bahçe'nin iç saha oyunlarında oyunu domine eden bir görüntüsü var. Dış sahada da bu görüntüyü verememesinin en temel nedenlerinden biri; bu oyunlardaki oyuncu tercihlerinden kaynaklanıyor. Hücumda sol çizgide Rodrigues'le, sağda Ferdi, Vedat'ın arkasında farklı bir üçlüyle, bu üçlünün aldığı doğru pozisyonla, hücumda daha üretken, top ayağındayken daha saldırgan, rakibi tehdit eden oyuna da hücumda renk ve farklılık getiren bu oyuncularla oynamak gerekir. Sağ çizgide Deniz'le, formsuz Kruse'yle santrfor, sol çizgide Tolga'yla oynarsanız, o zaman bu üretkenlik probleminiz net bir şekilde ortaya çıkmış olur. Futbolda yaptığınız seçimler sonucu sahaya bir oyun çıkar. Özellikle bu oyunda, oyuncu profilleri üzerinden oyun planı kurgularsınız. F.Bahçe'nin deplasmandaki, sezonun ilk yarısında görülen en net sıkıntısı bundan kaynaklanıyor. İç saha oyunuyla tabii ki deplasman oyunu farklıdır. F.Bahçe'nin bu anlamda iki yüzü var; iç sahada güçlü, dominant bir oyun oynayan bir takım, deplasmandaysa oyun içinde çok gel-git yaşayan, hücumda problemi çok fazla çözemeyen oyun görüntüsü var. Bunu da tabii ki çözecek olan Ersun Yanal. Jailson attığı golde, Rizespor kalesine güdümlü füze yolladı. F.Bahçe son 2 haftada aldığı 6 puanla seri yakaladı. Ve bu son iki haftada oyun anlamında gösterdiği performansı devam ettirirse, devre arası tatilinden sonra ikinci yarıda bu galibiyet serisinin devamı da gelecek gibi görünüyor. F.Bahçe taraftarı ve futbolcuları kalkış için 'Yerlerinize geçiniz'.